Maymunlarda denenen Oxford aşısı hakkında uyarı: Sadece kısmi koruma sağlayabilir

Makak maymunları üzerinde yapılan deneyin sonuçları virologlar arasında görüş ayrılığı yarattı

Araştırmacılar, klinik denemelerin sonraki aşamasında aşıyı 5 bin kişi üzerinde denemeyi hedefliyor (Pixabay)

Oxford Üniversitesi'nden araştırmacıların geliştirdiği koronavirüs aşısına dair şüphelerini dile getiren bilim insanları, makak maymunları üzerinde yapılan deneylerin "endişe veren" sonuçları doğrultusunda, bu aşının sadece "kısmi koruma" sağlayabileceğini söyledi.

Pazar günü Birleşik Krallık hükümeti araştırma için 65,5 milyon sterlin (yaklaşık 551 milyon TL) daha vaat etmiş ve ilaç devi AstraZeneca'yla küresel bir lisans anlaşması imzaladığını duyurmuştu. Anlaşmaya göre aşının başarılı olursa Eylül'e kadar yaklaşık 30 milyon doz üretilecek.

ChAdOx1 nCoV-19 aşısının ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün Rocky Mountain Laboratuvarı'nda fareler ve rhesus makakları üzerinde denenmesinin yanında insanlar üzerindeki çalışmalar da sürüyor. Hayvan deneylerinin sonuçlarının tamamı, hakem onayı bekleyen makalelerin yer aldığı bir mecrada kamuoyuna duyurulmuştu.

Araştırmacılar tek bir dozun aşılanmış 6 maymunun zatürre geliştirmesini engellediğini fakat enfeksiyonu kesin olarak engellemediğini gözlemledi.

Çalışmada yer almayan bazı bilim insanları, sonuçların gelecek vaat ettiğini söylerken diğerleriyse endişelerini dile getirdi. Bu bilim insanlarına göre sonuçların insanlarda da tekrarlanması durumunda aşılananlar muhtemelen Kovid-19 bulaştırmaya devam edecek.

Nottingham Üniversitesi'nden Profesör Jonathan Ball, sonuçların "umut verdiğini" belirtirken aşılı ve aşısız maymunların burunlarında aynı miktarda virüs genomunun tespit edilmesinin "endişe verici" olduğunu da ekledi.

Moleküler virolog, "Eğer bu, bulaşıcı virüse işaret ediyorsa ve benzer bir durum insanlarda da meydana gelirse, aşılı insanların hala enfekte olabileceği ve toplumdaki diğer kişilere bulaşabilecek yüksek miktarda virüs saçabileceği anlamına gelir" dedi.

Eğer en savunmasız insanlar aşı tarafından aynı derecede korunmuyorsa bu durum onları riske atacaktır. Bu nedenle aşının savunmasız topluluklardaki etkinliğinin ve aşılı insanlarda virüsün saçılma ihtimalinin çok dikkatli şekilde izlenmesi gerek.

Edinburgh Üniversitesi'nde İmmünoloji ve Bulaşıcı Hastalıklar Profesörü Eleanor Riley de maymunların burunlarında bulunan virüs seviyelerinin "endişe verdiğinde" hemfikir.

Prof. Riley, "Eğer insanlarda benzer sonuçlar elde edilirse aşı yapılan kişide hastalığa karşı muhtemelen kısmi koruma sağlayacaktır. Fakat daha geniş toplulukta bulaşmayı azaltması mümkün görünmüyor" dedi.

Bununla beraber Rocky Mountain Laboratuvarı'ndan makalenin ortak yazarı Neeltje Van Doremalen maymunların birçok insanın gerçek hayatta maruz kaldığından çok daha fazla virüs yüküne maruz bırakıldığını öne sürdü.

Prof. Van Doremalen Twitter'da, "Bence insanlar ne kadar çok virüsle uğraştığımızı ve akciğerlerde virüs izine rastlanmamasının ne kadar inanılmaz olduğunu anlamıyor. Üstelik de sadece bir dozdan sonra..." dedi.

İmmünolog Florian Krammer de şunları ekledi:

Geliştirilme aşamasındaki hiçbir aşı tek dozla sonuç vermez (aşılar bu şekilde işlemiyor çünkü). Bu sonuçlarsa bir dozdan sonra geldi. Akciğerler korundu. İki doz epey sağlam olabilir.

Öte yandan ödüllü virolog Paul Bieniasz şöyle konuştu:

Dürüst olmak gerekirse makakların bağışıklık tepkilerinin büyüklüğü pek de iç açıcı değil. Aşıdan 6 veya 12 ay sonra nasıl bir koruma sağlanacak?

Cambridge Üniversitesi Hastaneleri'nden bulaşıcı hastalık danışmanı Prof. Babak Javid ise herhangi bir olası Kovid-19 aşısının enfeksiyonu durdurabilmesinin ve ömür boyu koruma sağlamasının "mümkün görünmediğini" belirtti.

Prof. Babak, kişinin hastalanmasını engelleyen ama enfekte olmasını engellemeyen mevcut boğmaca aşısı gibi aşıların "emsalsiz" olmadığına dikkat çekti.

Böyle bir aşının virüsün başkalarına bulaşmasını engellemeyeceğini kabul eden Prof. Babak, bu olası aşının daha da geliştirilmeye değecek bir aday olduğuna inandığını dile getirdi.

 

 

Diğer bilim insanları, makak deneylerinde  hastalığın direncinin arttığına dair bir kanıt bulunmamasından memnun. Bu durum, aşılanan ve enfekte olan kişilerde hastalığın daha ciddi görülmesi anlamına geliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu, solunum yolu virüsleri için geliştirilen aşıların taşıdığı bir risk. Aynı zamanda başarılı bir Sars aşısının geliştirilmesi önündeki ana engellerden de biriydi.

Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu'ndan Prof. Stephen Evans "Bu, Sars Cov-2'ye karşı aşı geliştirmede belirli teorik kaygılardan biriydi ve bu çalışmada böyle bir duruma işaret eden hiçbir kanıt bulunmaması gerçekten umut verici" dedi.

Makaklardaki sonuçların insanlarda da görülmesinin olası olup olmadığı sorulduğunda Prof. Evans şunları ekledi:

Hayır, bunu kesin olarak bilemeyiz. Bu yüzden insanlar üzerinde deneylerin yapılması şart ve yapılıyor da.

Fakat böyle sonuçlar görmek insana cesaret veriyor ve insanlar üzerinde yapılan Oxford aşı deneyleri için, temkinli bir iyimserlik sunuyor.


 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral
 

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU