Dilipak: Diploma borsası kurmuşlar; bunları kim koruyor?

“Üniversitelere el koyuyoruz ama içindeki seçmece adamlara dokunamıyoruz”

Fotoğraf: AA

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, üniversitelerde “diploma borsası” kurulduğunu iddia etti ve “Bunları kim nasıl ve niçin koruyor. Üniversitelere el koyuyoruz ama içindeki seçmece adamlara dokunamıyoruz” dedi.

Dilipak, bugünkü köşe yazısında üniversitelerde bir yapılanma olduğunu öne sürdü.

“Hadi FETÖ’nün siyasi ayağı kim bulamıyoruz, YÖK’ün FETÖ imamını bulalım” diyen Akit yazarı, şunları yazdı:

Bu çok zor olmasa gerekir. İstihbarat bilmiyor olamaz. Savcılar da biliyordur. Ya hu bunlar diploma borsası kurmuşlar, uluslararası bir borsa bu. Akademik unvanlar dağıtmışlar. Rektör seçimlerinde herkes birbirine giriyor. Sadece üniversiteye girmek, sınıf geçmek için soru çalmamışlar. Bunlara dokunulamıyor. Bunları kim nasıl ve niçin koruyor. Üniversitelere el koyuyoruz ama içindeki seçmece adamlara dokunamıyoruz. Masonlar gibi, dokunulmazlıkları var anlaşılan. Oysa Üniversite çalışanı da hocası da biliyor ve kendi aralarında konuşuyor bunları. Üniversite ihalelerine bakın yine bulursunuz bunları.

“Diplomalı cahiller ordusu yetiştiriyoruz”

Üniversitelerden dış ülkelere akademik programlara gönderilenlere bakın. Terfi etmek için de bu yolu kullandılar. Ya da bunlardan parlak zekâları alıp başka ülkelere pazarladılar. Üniversiteler o dönemde fabrikasyon bilirkişi raporları ürettiler. Oradan baksanız yine bulursunuz bunları. Üniversite beyin takımının yetiştirildiği suyun başı. Suyun başını kim tutmuş bakın bakalım. Aklın anahtarını kim kimlere niçin ve nasıl emanet etmiş? Cevabını arayan o kadar çok soru var ki.. Bunlar efsunlu, yargı işlemiyor bunlara. Bir şekilde işin içinden sıyrılıp çıkıyorlar. Bilin ki bu üniversiteler düzelmeden diğer hiçbir şey düzelmez. Diplomalı cahiller ve işsizler ordusu yetiştiriyoruz.

“Ellerine yaldızlı kağıt verip sokağa salıyoruz”

Bunlar üniversite değil, meslek yüksekokulu yapalım bunların üçte ikisini. İş bilmez bir sürü genci yıllarca bekletip, sonra ellerine yaldızlı bir kâğıt verip sokağa salıyoruz. Bilim adamları da araştırma yapacaklarına “öğretmenlik” yapıyorlar. Okuyarak öğrenilecek şeyleri tekrar tekrar anlatıyorlar. Bilgi seviyeleri bir adım ileri gitmiyor. Gideni de zaten Avrupa ithal ediyor. Yazık değil mi? Neyse hali pür melalimiz bu. Efkâr bastı, dertlendim işte. İhale açıp güzel binalar yapıyoruz, güzel törenler yapıyoruz, sonuç ortada. Bu “İmam”ı bulma görevi YÖK’ten önce istihbaratın işi olsa gerek! 

 

Akit, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU