Mısır Hamas üyelerini serbest bıraktı… Siyasi bedel mi yoksa stratejik ilişkiler mi?

Mısır ve Hamas ilişkileri, Hamas’ın İhvan Cemaati ile bağlantısını sonlandırmasının ardından iyileşme sürecine girdi

Hamas Büro Şefi İsmail Haniye’nin evinde serbest bırakılan gençlerin kutlama anları -Fotoğraf: Abdulrahman Kahlut

Hamas Hareketi Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye ile Mısır İstihbarat Teşkilatı arasında gerçekleştirilen bir dizi toplantı ve görüşme sonrasında dört yıl önce Gazze Şeridi’ndeki Refah Sınır Kapısı’ndan geçmeye çalışırken kaçırılan ve Mısır güvenlik güçleri tarafından tutuklanıp otobüslere bindirildikten sonra cezaevine gönderilen 4 Hamas üyesinin serbest bırakıldı.

Yolcuların Refah Kapısı’ndan uluslararası Kahire Havalimanı’na nakli, Sina’daki güvenlik zaafından dolayı yolcuları koruma amacıyla Mısır güvenlik güçleri tarafından yol boyunca korunan yolcu otobüsleri aracılığı ile yapılıyor.

Mısır-Hamas yakınlaşması

Kaçırılan dört kişinin serbest bırakılmasına yönelik yapılan analizlerde iki farklı görüş ortaya çıkıyor. Birincisi Hamas, dört gencin serbest bırakılması için Mısır makamlarına yüklü bir ücret ödedi. İkinci görüşte ise Mısır hapishanelerindeki Hamas üyelerinin serbest bırakılması göz önünde bulundurulduğunda iki tarafın birbirine yakınlaşmasını sağlayan güçlü bir ikili ilişkinin temelleri atılmış olabilir. 

Hamas-Mısır yakınlaşması, iki tarafın ilişkilerini geliştirecek güçlü bir iyileşme sürecine giriyor. Ancak bazı gözlemcilere göre diplomaside nezaket diye bir şey yok ve her şeyin bir bedeli var. Mısır’ın Gazze Şeridi ile ilişkileri çok eskiye dayanıyor. Bu ilişkiler, bölünme olayları başlamadan önce çok güçlü başlamıştı. Daha sonra gelgit aşamasına geçildi. Bu aşamaların en kötüsü ise Devlet Başkanı Abdulfettah Sisi’nin iktidara gelmesi oldu. Hamas’ın Müslüman Kardeşler ile olan ilişkisi ve Sina’da Mısır halkını tehdit eden tünel meselesi de cabası.
Mısır diplomasisinin 2011’de Hamas-İsrail arasındaki esir takasını içeren Şalit Anlaşması’nda oynadığı önemli roldeki başarısı ilişkileri iyi bir aşamaya getirdi. Kuşatmanın kırılması ve Büyük Dönüş Yürüyüşü ile ilgili yapılan diyaloglarda İsrail ile doğu sınırları içerisinde sakinlik arayışına girilmişti.

Sina'daki terör ikilemi

Independent Arabia’ya konuşan El-Umme Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Husam El Dicni, Hamas’ın Mısır’ın coğrafi, siyasi, tarihi konumu nedeniyle önemli bir rol oynadığını idrak ettiğini söyledi. El Dicni, Arap Birliği’nin ulusal uzlaşma dosyasına önderlik etmek için Mısır’ı atadığını ve Mısır’ın İsrail İşgal Güçleri’nin de dahil olduğu bölgedeki birçok tarafla önemli ilişkiler içinde olduğunu hatırlattı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

El Dicni “Sina'da terörizm Mısır güvenliği için gerçek bir ikilem. Orada yaşananlar orduyu mali ve askeri açıdan zarar uğratıyor. Bu da Mısırlıları çözülmesi güç olan Sina meselesi için alternatif seçeneklere itiyor. Hamas hareketinin sınırı kontrol etme çabalarıyla birlikte Gazze Şeridi, ekonomik anlamda iki tarafa da katkı sağlamak için önemli bir gelir kapısı” ifadelerini kullandı. Hamas’ın siyasi kanadının yayınladığı bildiride Müslüman Kardeşler Cemaati ile irtibatını açık bir şekilde reddetmesiyle ilişkilerin geliştiğini kaydetti ve bunun da Mısır’ın Hamas’a karşı duruşunda bir yumuşama yaşanmasına sebebiyet verdiğini belirtti.

Dönüş Yürüyüşü

El Dicni, Mısır'ın ateşkes sürecinin uzaması konusundaki açıklığına ve işgal güçleri ile askeri anlamda karşı karşıya kalmama adına Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterilerinde sakinliği sağlamayı amaçladığını hatırlattı. Özellikle İsrail’deki seçimlerin yaklaştığı dönemde Başbakan Benyamin Netanyahu’yu provoke etmek istemeyen Kahire’nin Hamas ve İsrail arasındaki esir takası dosyasının açılmasını da sağlamak için iki taraflı güven arayışına girdiğini ifade etti. 

El Dicni sözlerine şöyle devam etti:

“Hamas’ın gözünden bakarsak, Gazze Şeridi’ni dış dünyaya bağlayan Mısır, kuşatmayı hafifletmek, eşyaların ve insanların geçişi için kapının açılmasını sağlama açısından onlar için yegane nefes alma kapısı.”

Öte yandan, Sina’daki örgütün sınır bölgelerini kontrol almasından endişe eden Hamas için güvenlik tehdidi söz konusu. Bu da Gazze Şeridi’nin etkilenmemesi için Hamas’ı Mısır ile sağlam ilişkiler kurmaya itiyor.

Dört tutuklu

Dört tutuklu dosyasına gelince, El Dicni’ye göre bu konu iki taraf arasında aylar önce başlayan stratejik diyaloglar neticesinde bu duruma geldi. Filistin halkını da ilgilendiren bu diyalogların tüm konularda devam etmesi gerektiğine işaret etti. Gazze’nin Mısır’a nazaran ulusal güvenlik konusu olduğuna dikkat çeken El Dicni, Mısır’ın Hamas için Filistin davasında stratejik bir derinliğe sahip olduğunu ifade etti. Tüm bunların yanında, bu hamlenin Hamas ve Kahire arasında olayların patlak vermesini engelleyecek, uluslararası ve bölgesel istikrarı sağlayacak olan bir fikir birliği oluşmasına sebep olduğunu kaydetti. 

Siyasi bedel

Siyasi analist Tevfik Ebu Şumar’a göre Hamas tutukluların bırakılması karşılığında birçok “bedel” ödeyecek. Bu bedellerden birincisi İsrail ile geniş çaplı bir mahkum anlaşması yapılması. İkincisi Sina Yarımada’sında Mısır ile güvenlik koordinasyonun sağlanması. Üçüncü bedel ise medyanın iddia ettiği ancak gerçek olmayan Fetih ile barış yapılması bedeli.

Ebu Şumar, Mısır’ın Gazze politikasında bir değişiklik olmadığına inanıyor. Refah Kapısı’ndaki kolaylıklar ise bir istisna. Ebu Şumar’a göre Mısır, Hamas’ı bir devlet olarak değil, istihbarat konusu olarak görüyor. Mısır, anlaşmalar için tek resmi organ Filistin Devleti olduğu için uluslararası kanunları çiğnemeyecek.

"Hamas İhvan'ın bir kolu"

Hamas’ın İhvan’la olan ilişkilerini reddetmesiyle ilgili konuşan Ebu Şumar, “Hamas İhvan’ın ana şubesidir, bunu inkar edemezler. Hamas Hareketi liderinin söyledikleri ise siyasi bir taktik” dedi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independentarabia.com/node/10491

Independent Türkçe için çeviren: Abdurrahman Koç

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU