Birçok ülkenin aksine Pakistan’ın salgın varken camileri ramazanda ibadete açık tutması tartışma yarattı

İslamabad yönetimi, etkili bazı din adamlarının girişimi ve camiye gidişleri engellemeye çalışan güvenlik güçlerinin saldırıya uğradığı olayların ardından tecrit kısıtlamalarını geri çekti

Pakistan'da ramazan ayında camilere giriş için cemaatten bazı şartları yerine getirmesi istendi (AFP)

Koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle alınan önlemler kapsamında birçok ülkede camilerde toplu ibadetler yasaklanırken Pakistan ramazan ayına bu kısıtlamalar olmadan girdi. Hükümetin din adamlarına camileri açık tutma izni vermesi eleştirilere neden oldu.

Dünya genelinde ramazan ayına tecrit altında giren çok sayıda ülke, camilerde cemaatle ibadet edilmesini yasaklayıp Müslümanları evlerinde ibadet etmeye çağırdı. Ancak imamların yasaklara direnip gösteriler düzenlediği Pakistan bu ülkelerin dışında kaldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

New York Times’ın haberine göre ülkede din adamlarının çoğu tecrit kararı açıklandığında uygulamaya riayet ederken, en nüfuzlu isimlerden bazılarıysa Müslümanları çok daha büyük kitleler halinde cuma namazı için camiye gitmeye çağırdı.

Ülkenin kapatılmasını isteyen ordu, Başbakan İmran Han’a önlemleri desteklemesi için baskı yaparken, cemaatin namaz için camilerde toplanmasın engellemeye çalışan güvenlik güçleriyse kendilerini saldırı altında buldu.

Diğer taraftan ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte, aralarında tecrit yasaklarına uyanların da olduğu tanınmış onlarca din adamıyla dini parti lideri hükümete mektup yazarak, yönetimden camileri ramazan ayında yasaktan muaf tutmaya çağırdı, aksi halde “Allah’ın gazabıyla karşılaşılacağını” savundu.

Bu gelişmelerin akabinde hükümet cumartesi günü imzaladığı anlaşmayla birlikte camilerin 20 şarta uyulması halinde ramazan için açık kalmasına izin verdi. Bu kurallar arasında cemaatin birbirlerinden yaklaşık 2 metre uzak durması, ibadet edecek kişilerin abdestlerini evde alması ve camiye kendi seccadeleriyle gelmesi gibi koşullar yer aldı.

Başbakan Han pazartesi günü din adamlarıyla toplantı yaparak anlaşmaya saygıyla uyacaklarını söylese de kararı eleştirenler ulusal bir kriz yaşanırken ülkede sorumluluğun “hükümette mi, yoksa imamlarda mı?” olduğu meselesini tartışmaya açtı.
 


İslamabad’da İslam ve politika alanında akademisyen Profesör Hüsnül Emin, “Devlet tamamen bu din adamlarının hizmetine girdi. Devlet açısından kamu yararı için en uygun olanı uygulamak çok zor. Kamu yararının büyük kısmı genelde bu din adamlarına karşı oluyor. Hiç de demokratik değil” diye konuştu.

Emin, “Din adamları halk üzerindeki toplumsal ve siyasi denetimlerini kaybetmek istemiyor. Müslümanlar camiye gelmezse güçlerini ve nüfuzlarını kaybetmekten korkuyorlar” diye ekledi.

Karaçi’den din adamı Mevlana Ataullah Hazrevi ise “Koronavirüs pandemisinin küresel bir sağlık meselesi olduğunu biliyoruz fakat dini vecibelerimizi terk edemeyiz” dedi.

Hazrevi ayrıca “camilerin çoğunlukla ramazan aylarında toplanan bağışlara bel bağladığını” söyledi.

 

Independent Türkçe, New York Times

DAHA FAZLA HABER OKU