Koronavirüs dünya genelinde ramazan geleneklerini nasıl etkileyecek?

Manevi tefekkür ayı, dünyadaki 1,8 milyar Müslüman'ın çoğu için bu yıl çok farklı geçecek

Lahor'daki Badşahi Camii dışında bekleyen Müslümanlar (AFP)

Ramazan arifesinde dünyadaki 1,8 milyar Müslüman, bir aylık manevi tefekkürüne daha önce benzeri görülmemiş koşullar altında hazırlanıyor.

Koronavirüsün devletleri zor durumda bırakmasıyla birlikte hastalık mikrobunun yayılmasını kontrol altına almayı amaçlayan tecrit önlemleri, yüz yıllardır ayakta kalmayı başarmış geleneklerin ifa edilmesini engelliyor. Oruç tutup diğer Müslümanlarla yakınlık kurarken fedakarlığı vurgulayan bu ayda genellikle camilerde, evlerde ve sokaklarda bir araya gelinir. 

Ne var ki dünya genelinde geniş çaplı kısıtlamalar getirildi, bunlardan biri de Türkiye'de halka oruçlarını açmaları için ücretsiz iftar yemeği ve imsak vakti öncesinde de sahur yemeği dağıtan çadırların yasaklanması oldu. Johns Hopkins Üniversitesi'ne göre çarşamba öğleden sonra itibarıyla yaklaşık 100 bin vaka ve 2 bin 259 can kaybı bildiren ülkede imsak vaktinden önceki son yemeklerini yemeleri için insanları uyandırmak adına sokaklarda gezen davulculara bahşiş verilmesi de yasaklandı. Mevcut durumda toplamda sadece 3 bin 490 bin vakanın görülmesine ve 264 kişinin yaşamını yitirmiş olmasına rağmen Mısır’da da hayır amaçlı sofraların kurulması yasaklandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Suudi Arabistan umre ziyareti için Mekke ve Medine'ye gitmek isteyen Müslümanların vize başvurularını askıya alırken, halkının alışagelen törenlere katılımını ve türbelerle camilere gitmesini en az iki hafta daha yasakladığını duyuran İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani özür diler haldeydi. Pakistan ise Müslüman cemaatle polis arasındaki çatışmalardan sonra insanların camilerdeki namazlara yalnızca 5 veya daha az kişilik gruplar halinde katılabileceğine dair kısıtlamaları geri çekti.

İslam'ın mahiyeti Müslümanların bu zorlu koşullarla daha iyi başa çıkmasına yardımcı olsa da kasvetli bir ruh hali muhtemelen bu ayın çoğuna gölge düşürecek.

Londra’daki Fazl Camii imamı Ferhad Ahmed, The Independent'a verdiği röportajda, “Bazı durumlarda farklı ve zor olacak ama İslam çok esnek bir dindir, tüm koşulları kapsar, bu yüzden camilerde her zaman yaptığımız ibadetleri evde de ifa edebiliriz, söz konusu durumda ortada hiçbir zarar yok” dedi.

Ramazan boyunca başkalarına daha fazla iyilik yaparak ve hayır kurumlarına daha fazla bağışta bulunarak daha fazla ibadet ediyoruz. Yani bir bakıma şimdi herkes ya gönüllü tecrit ya da karantina nedeniyle evlerinde olduğu için bu durum, insanların daha dindar ve daha az sosyal hale geldiği ramazanda zaten genelde ortaya çıkan doğal bir haldir.

Bu, bazı insanların Ramazan hakkında ne düşündüğünden biraz farklı. Buna zorlanmak ideal bir durum değil, Ramazan işe gitmemenizi veya arkadaşlarını görmemenizi söylemiyor ama aynı zamanda hayatınız üzerine tefekkür etmeye ve Allah’a ibadet etmek için daha fazla zaman harcamaya dair bir vurgu var. Dolayısıyla bu fırsat, bize bu söylediklerimizi daha rahat yapabileceğimizi daha da fark ettirdi.

Gerçekten de itikaf ibadeti (Ramazanın son günlerinde bir camide tek başına tecrit altında kalmak) birçok Müslüman’ın şimdi ibadethane yerine evde olsalar bile mevcut durumlarına aşina olabileceği anlamına geliyor. Şimdi birçok cami, bu dönemde egzersiz dersleri ve insanların üzerindeki sorumluluklara dair dersler veriyor.
 


Ahmed, “Bazı insanlar anksiyete, depresyon ya da akıl sağlığı sorunları nedeniyle zor zamanlardan geçiyor” diyor.

Ama İslam rahatsız ya da hastaysanız oruç tutmamanız gerektiğini söylüyor. Çok fazla zorluk var ancak İslam esnek olduğu için her durumda başa çıkabilmenize izin veriyor.

Ahmed, Ramazan Bayramı nedeniyle “endişeler olduğunu” kabul ediyor. Oruç döneminin sona erdiğinin işareti olan bayram, şimdi dünya genelinde birçok kişiyi aileleriyle birlikte olmak için seyahatten mahrum bırakan “bambaşka bir tecrübe” olacak.

Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo, her yıl Ramazan Bayramı'nda kasaba ve şehirlerden yaşanan seyahat akınını (mudik) "Gerekli hazırlıkların yapılması gerekiyor" diyerek çoktan yasakladı. Dünyanın en büyük Müslüman nüfusa sahip bu ülkesinde salgın nedeniyle 7 bin 418 kişi enfekte olurken, 635 kişi de yaşamını yitirdi.

Birleşik Krallık'ta da benzer bir tecrübe yaşanmış; Camiler ve İmamlar Ulusal Danışma Kurulu, İslami binaların ramazan boyunca da kapalı kalmaya devam edeceğini doğrulamış ve teravih namazının cemaatle kılınmasının “son derece sorumsuzca” olacağını iddia etmişti.

Kurulun başkanlığını yapan Leeds şehrinden imam Kari Asim, “Bu ramazan sırasında herhangi bir camide veya evde aile üyeleri haricinde insanlarla teravih namazı için bir araya gelmek veya dini toplantılar yapmak son derece sorumsuzca bir hareket sayılacaktır” demişti.

Salgın sırasında camide cemaatle ibadet etme arzusu, hayat kurtarmayla karşılaştırıldığında ikinci sırada gelir.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU