Akif Beki: Hadi canım, tabii ki sebep o iki saatlik kargaşa değil

Karar yazarı: Rize'de, Soylu için intihara kalkan görüldü. Siyaseten gözden çıkarılması kolay mı? Şapka çıkarılır!

Fotoğraf: YouTube

Karar gazetesi yazarı Akif Beki, istifası Beştepe’den dönen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarını köşesine taşıdı.

Beki, “Soylu, kime ne demeye çalıştı?” başlıklı köşe yazısında İçişleri Bakanı’nın "Yaşadığım onca tecrübe, sorumluluk kısmı üzerimizde olan bu olayda, böyle görüntülere yol açmamalıydı” ifadesinin kendisini işkillendirdiğini söyledi. Beki’ye göre Soylu’nun istifasına sebep olan olay, cuma günü sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan durum değil.

Beki, yazısında şunları yazdı:

İlk başta bir hayıflanma ve özeleştiri gibi geliyor. Ama olanları hak etmediğine dair bir içerleme havası da sezmiyor musunuz? 

Uğruna saçınızı süpürge ettiğiniz halde kıymetiniz bilinmemiş duygusu veriyor alttan alta.

Onca yaptıklarınızdan sonra ilk sürçmede üstünüze gelinmesine, hırpalanmanıza sitem ediyormuşsunuz gibi...

'Kendime söyleniyorum sen anla' göndermesi için kurulmuş bir cümle sanki.

Kime öyleyse bu sitem? Onu henüz bilmiyoruz.

Bakan Soylu başta, Cumhurbaşkanı'nın talimatları ve Sağlık Bakanlığı değerlendirmesiyle sokağa çıkma yasağını yönettiklerini duyurmuştu. İstifasında ise uygulama sorumluluğunu ve son iki saatteki izdiham skandalını tek başına üstlendi.

Kim Soylu'ya 'gözünün üstünde kaş var' demiş ve istifaya sürükleyen bu alınganlığına yol açmış olabilir? 

Spekülasyona açık olmayan tek şey, bu alınganlığın Cumhurbaşkanlığınca telafi edildiğidir.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un istifanın reddine dair yaptığı açıklamayı hatırlatan Beki, şöyle devam etti:

İstediği takdir sözlerini duymuş olmalı. Mesajının alındığı, hakkının teslim edilip haksızlığın giderildiği duygusu tatmin olmuştur sanırım.

Fakat ortalığı birkaç saatliğine ırgat pazarına döndüren istifasının gizemi sürüyor hala. Soylu'yu, birden parlayacak kadar kim, nasıl kötü hissettirdi? 

Hadi canım, tabii ki sebep o iki saatlik kargaşa değil. Kafaya takar mıydı hiç bu kadar!

'Bir sürçen atın başı kesilmez' deyimi, bir yönetici ilkesidir. Ama Bakan Soylu, milletini ve  Cumhurbaşkanı'nı üzdüğü için ikidir kendine kıymaya yelteniyor, bu ilk de değil.

Takdir-i ilahiye bakın ki her seferinde de güçlenerek çıkıyor istifa girişimlerinden. 

Hele bu ikincisinde, siyasi etki ve nüfuzunun sınırlarını test etmiş, güç gösterisi yapmış kadar oldu. Ve bir vazgeçilmezlik ödülüyle de taçlandırdı zaferini.

Taraftarlarını, sosyal medyada ve sokakta mobilize etme kapasitesini de ölçtü bu arada. Bağlılık ve fedakarlık dereceleriyle...

İstifadan dönüşünde taraftarlarının oynadığı rolü, Cumhurbaşkanı'nın iradesiyle birlikte ve hatta önce andığına göre sonuçtan da hayli memnun: 

"Milletimiz ve Cumhurbaşkanımızın tutumu beni mahcup etmiştir...Bu iki irade tarafından (hatamı) onarma hakkı verilmesi, sorumluluğumuzu arttırmıştır."

Rize'de, Soylu için intihara kalkan görüldü. Siyaseten gözden çıkarılması kolay mı? Şapka çıkarılır!

 

Karar, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU