Saad Malik’in babasını koronavirüs yüzünden kaybetmesi, yaşadığı kabusun yalnızca başlangıcıydı. Bir hafta boyunca Irak’taki mezarlıkları dolaşarak babasını gömmeye çalıştı ama başarılı olamadı. Çünkü Irak’ta dini liderler, aşiret mensupları ve halk, virüsün mezarlıktan yerleşim yerlerine sıçrayacağını düşünerek ölü bedenleri morglara gönderiyor.
Malik ise üzüntülü bir ses tonuyla yaşadıklarını şöyle anlattı:
Öldüğünden bu yana bir haftayı geçti, hala onun için bir cenaze töreni düzenleyemedik, naaşını gömemedik.
Şu koca Irak’ta ölen az sayıda insanın naaşı için birkaç metrekare toprak yok mu? Bunu düşünebiliyor musunuz?
Aşiret liderleri olduğunu iddia eden silahlı adamların kendisini, ailesini ve arkadaşlarını tehdit ettiklerini aktaran Malik, kendisine “Eğer buraya gömersen, arabanı yakarız” dediklerini de söylüyor.
Malik’e yardımcı olmaya çalışan kuzeni Salim Şameri de yaşadıkları çaresizlikten sonra şöyle konuşuyor:
Artık ölüm bizi ürkütmüyor. Tek bir hayalimiz var: Ölümüzü gömmek.
İslam’a göre, bir kişi yaşamını yitirdikten sonra bedeninin bir an evvel gömülmesi gerekiyor, ölüyü yakmak ise kesinlikle yasak.
40 milyon kişinin yaşadığı Irak’ta 547 kayıtlı vakadan 42’si yaşamını yitirirken, 143’ü iyileşti. Az sayıda kişiye test yapılması, gerçek rakamların çok daha fazla olabileceği korkusuna yol açıyor.
Irak’ın pek çok kentinde bu ayın ortasında ilan edilen sokağa çıkma yasağı, 11 Nisan’a kadar uzatıldı. Diğer yandan bazı bölgelerde hükümetin gücündense, bölgedeki iktidar sahiplerinin hükmü daha fazla hissedilmeye başlandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu hafta başkent Bağdat’ın kuzeydoğusundaki aşiretler, Sağlık Bakanlığı çalışanlarının 4 cesedi Kovid-19 ölümleri için özel olarak hazırlanan mezarlığa gömmesini engelledi. Naaşların kentin güneydoğusundaki bir başka mezarlığa gömülmesini de halk engelleyince, istikamet yeniden morg oldu.
AFP haber ajansına konuşan Iraklılardan biri, çocuklarının ve ailelerinin hastalanmasından korktuklarını söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ/WHO) göre, Kovid-19, hasta bireylerin öksürme, hapşırma ve konuşma esnasında yaydıkları damlacıkların solunum yoluyla alınmasıyla ya da bu damlacıkların bulaştıkları yüzeylere temas ederek bulaşıyor.
Irak Sağlık Bakanlığı da hastalığın cesetlerden bulaştığı yönünde herhangi bir kanıt olmadığını ve cenazeler için gerekli önlemlerin alındığını söylüyor. Şii dini merci Ayetullah Ali Sistani de yetkililerin cenaze törenlerini düzenleyebilmesi için çağrılarda bulunuyor. Yine de, Kerbela ve dünyanın en büyük mezarlıklarından birinin olduğu Necef’te cenaze törenleri engellenmeye çalışılıyor.
Necef’te ismini vermek istemeyen sağlık görevlilerinden biri, bölgedeki yetkililerin de Sağlık Bakanlığı’nın çağrısına direndiğini belirtti:
Bir adam kaybettiği eşinin cenazesini yetkililerden alamayınca ‘Bana yalnızca naaşı verin, onu kendi evime gömeceğim’ dedi. Yalnızca 40 ölümden sonraki manzara bu. Daha kötü olursa ne olacak? Bu bedenleri nereye koyacağız?
ABD’nin 2003'teki işgalinin ardından geçen 16 yılda istikrara kavuşamayan Irak’ta sağlık sistemi de iyi durumda değil. Ne hastanelerin durumu, ne de doktor sayısı koronavirüse karşı mücadelede umut veriyor.
Independent Türkçe, AFP
