Koronavirüs, Amerika'daki otoriter dönüşümü gözler önüne serdi

Demokrasi geri plana atıldığında ilk ölen her zaman için bağımsız uzmanlık olur

ABD Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Müdürü Anthony Fauci, Trump'ın Beyaz Saray'daki yaptığı koronavirüs basın toplantısını dinliyor (Al Drago / The New York TimesAl Drago)

ABD yönetiminin yeni koronavirüs salgınına cevabı kafa karıştırıcı, tutarsız ve verimsiz. Şubat'tan bu yana Çin, Güney Kore ve İtalya'dan edinilen veriler virüsün sosyal mesafe uygulanmayan yerlerde hızla yayıldığını ve insanları birbirinden uzak tutma yönündeki bu basit önlemin yeni enfeksiyon oranını önemli ölçüde azaltabildiğini açıkça gösteriyordu. Ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi hiçbir sosyal mesafe koordinasyonu yapmadı. Hatta İtalyan hastaneleri akut vakalar altında ezilirken bile ABD yönetimi sağlık sistemini destekleme, hastanelerdeki solunum cihazlarının sayısını artırma veya testleri yaygınlaştırma yönünde çok az çaba sarf etti. 

Birçoğu bu başarısızlıklardan krizin şiddetini küçümseyen Başkan'ı sorumlu tutuyor. Trump, 4 Mart gibi yakın bir tarihte yeni koronavirüsün neden olduğu Kovid-19'un gripten daha kötü olmadığında ısrar etmişti. Ertesi hafta, ABD sağlık sisteminin salgına yeterince hazırlıklı olduğunu öne sürdü. Ülkeyi krize bodoslama girmeye teşvik eden Trump suçlanmayı kesinlikle hak ediyor. Başkan asıl, ABD kurumlarına karşı yeni koronavirüsten çok önce başlattığı ve salgın sona erdikten sonra uzun bir süre hissedilecek saldırılarından sorumlu tutulmalı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Trump profesyonellik, bağımsızlık ve teknokratik uzmanlık normlarına acımasızca saldırıp, siyasal sadakati diğer her şeyden üstün tutmak suretiyle federal bürokrasiyi çok zayıflattı. O kadar ki, federal bürokrasi, siyasal ekonomist James Robinson ve benim 'demokratik girdi veya hükümet eleştirilerine çok az alan tanıyan, bunun sonucunda da politika üretme yeterliliği kağıt inceliğinde olan otokratik devletleri' tanımlamakta kullandığımız "Kağıt Leviathan'a" benzemeye başladı. Bu ülkelerdeki bürokratlar sorunların çözümünde uzmanlıklarını kullanmak yerine üstlerini övmeye, onlarla fikir birliği yapmaya ve onlardan emir almaya alışkındır. Amerikan bürokratları otokratik 'evet efendimcilere' benzemeye başladıkça toplum nezdindeki güvenirlikleri ve bunun gibi kriz anlarındaki etkileri azalacak.

Demokrasiler nasıl ölür?

Trump, görevde geçirdiği üç yıldan biraz fazla süre içinde daha evvel ABD siyasi sisteminin işlemesini sağlayan birçok siyasi normu altüst etti. Bunlar arasında başkanın sınırsız yalan söylemeyeceği, yargıdaki davalara karışmayacağı, toplu şiddeti teşvik etmek bir yana mazur bile görmeyeceği, yürütme gücü ve ayrıcalıklarından fayda sağlamayacağı veya ailesinin fayda sağlamasına izin vermeyeceği, vatandaşlara ırk, etnik köken veya din temelinde ayrımcılık yapmayacağı beklentileri vardı. Trump bu normların içini boşaltırken ABD siyasetinin kutuplaşmasını da hızlandırdı. Bu aşındırıcı trendin geçmişi daha önceye dayanmakla beraber bilhassa Trump'ın görev süresinde yoğunlaştı. Kutuplaşmanın maliyeti sadece siyasi söylevin acımasızlığında görülmüyor. Aynı zamanda siyasilerin, milyonlarca kişi için sağlık hizmeti eksikliği, kamu altyapısındaki istikrarsızlık, belgelenmemiş tehlikeli çürüme, hatta hükümetin periyodik biçimde kapanmasını engelleme gibi sorunları çözme, anlaşmaya varma becerisindeki yoksunlukta da kendini açıkça gösteriyor.

Trump'ın görevde kaldığı süre, son iki yüzyıldır yürütme gücünü sınırlayan en önemli kurumsal sac ayaklarından birinde, kamu hizmetlerinde daha çok fecaat yarattı. Şüphesiz, ABD siyasi kurumlarına yapılacak üst düzey atamalarda başkana geniş kapsamlı yetkiler tanınması, tarafsız profesyonelliğin yürütme kurumlarında kök salmasını kolaylaştırmıyor. Ancak, çok farklı öncelik ve siyasi gündeme sahip yönetimler altında bile çoğu bakanlık eğitim, çevre, ticaret, havacılık, uzay ve elbette hastalık kontrolü gibi çeşitli alanlarda etkin çalışmayı ve sağlam politikalar izlemeyi başarmıştı. Tarafsız kurallarla prosedürleri izleyen ve teknokrat uzmanlığa güvenen siyasi atanmışların altında hizmet veren profesyonel bürokratlar, idareler açısından bir tür güvenlik bariyeri görevi gördü, fazla aşırı veya bütünüyle partizan politikaların uygulanmasına engel oldu. Profesyonel kamu hizmeti, doğal afetler ve acil sağlık durumları karşısında en son ve en güçlü savunma olagelmişti.
 

 

Trump yönetimi yalnızca ülkeyi bulaşıcı hastalıklardan koruyan hayati sağlık altyapısının idamesinde başarısız olmakla kalmadı (örneğin 2018'e kadar Ulusal Güvenlik Konseyinin bir parçası olan salgına hazırlık birimini lağvetmişti), kamu hizmetini de aktif biçimde zayıflattı. Başkan'ın tarafsız uzmanlığa düşmanlığı, en yetkin ve tecrübeli federal çalışanlarının çoğunu istifaya zorladı, bunların yerine Trump'a sadık kimseler yerleştirildi. Başkan'ın kendi yalanlarıyla çelişen veya idaresinin politikalarındaki sorunlara işaret eden kimselere yönelik ısrarlı saldırıları, bürokratları ses yükseltmekten alıkoyan bir korku atmosferi yarattı. Bu suskunluk, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri gibi federal sağlık kurumlarının koronavirüs salgınına verdiği ilk tepkinin neden yavaş, boğuk ve etkisiz olduğunu da kısmen açıklıyor. Başkan, azil soruşturmasında ifade veren eski Ulusal Güvenlik Konseyi çalışanı Yarbay Alexander Vindman'a yaptığı gibi, kendisini kızdıran kamu çalışanlarına kamuoyunun önünde saldırmaya niyetli olduğunu gösterdi. Böylece, Trump'ın anlatısına bağlı kalma saiki ya da en azından açıktan çelişmeme düşüncesi baskın hale geldi. 

Yine de Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü Müdürü Anthony Fauci gibi bazı yetkililer alarmı çaldı. Fakat Fauci bile "Bir başkanla savaşa girmenin istenmeyen bir şey olduğunu" kabul etti. "Yine de doğruyu söylemeye devam ettiğiniz hassas bir dengede ilerlemeyi sürdürmek zorundasınız."

Trump'ın federal bürokrasiye saldırısı Birleşik Devletleri, geçmişte demokratik olup da bugün otoriterleşmiş çoğu devletin izlediği kurumsal çürüme yoluna çekiyor. 20. yüzyıl ortalarında Juan Perón yönetimi altındaki Arjantin'den Viktor Orban yönetimindeki Macaristan'a ve Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiyesine kadar tüm bu trajedilerde kamu hizmetleri ve yargının bağımsızlığının kaybı bir dönüm noktası oldu. Genel olarak süreç, otokrasi heveslisi kişinin devlet kurumlarını liderin duymak istediklerini papağan gibi tekrarlayan sadık kişilerle doldurmasıyla başlar. Sonrasında, ideoloji ve dalkavukluğun doğru tavsiyeyi bastırması beraberinde kaçınılmaz politika hatalarını getirir. Ancak hür irade ve uzmanlığa sadakat olmayınca siyasiler, üst düzey bürokratlar ve yargıçlar hatalarını ikiye katlar, kendilerine karşı ses yükselten herkesi saf dışı bırakırlar. Halkın devlet kurumlarına olan güveninin azalması ve kamu görevlilerinin halk karşısında hesap verilebilirlik algısını kaybetmesiyle Kağıt Leviathan'a dönüşüm çabuk gerçekleşebilir.

Çok geç değil

Trump'ın ABD kurumları ve federal bürokrasiye verdiği zararı tersine çevirmek için henüz çok geç değil. Bunu gerçekleştirme yolunda atılacak ilk adım, Kurucu Babalar tarafından ustaca tasarlanan Anayasa'nın ABD demokrasini narsisistik, öngörülemez, kutuplaştırıcı ve otoriter bir başkana karşı koruyabileceği yönündeki tehlikeli mitten vazgeçmek olacaktır. James Madison, 57 sayılı Federalist yazısında, " tüm siyasal anayasaların amacının birinci olarak idarecilere toplumun ortak iyiliğini ayırt edebilecek en bilge ve bunu sağlayabilecek en erdemli kişiler kazandırmak; ve ikinci olarak da bu kişiler halk nezdindeki güvenlerini korurken erdemli kalmaları için en etkili önlemleri almak" olduğunu veya böyle olması gerektiğini ilan etmişti. ABD Anayasası birincisinde bütünüyle başarısızlığa uğradı. Öyleyse ikincisinde başarılı olacağına güvenmeli miyiz?

Anayasal denetim veya denge mekanizmalarının ölçüsü ne olursa olsun bu veya benzeri başka bir başkanı dizginleyemezler. Güçler ayrılığı Trump'ı kısıtlamıyor. Zapt edilebildiğindeyse bunu basına, sivil topluma ve seçmenlere borçluyuz. Doğru, Temsilciler Meclisi Trump'ın çoğu berbat politikasına karşı durdu, işi Başkan'ı azletmeye kadar götürdü. Ancak burada Meclis'i harekete geçiren, ara seçimlerde tercihini açıkça ortaya koyan seçmendi. Benzer biçimde yargı da, örneğin Trump'ın Müslüman çoğunluklu devletleri hedef alan seyahat yasağını durdurmasında olduğu gibi harekete geçtiğinde çoğu zaman bunu Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği benzeri örgütler tarafından açılan davalar ve eylemler sebebiyle yapıyor.

Anayasa Başkan'ı sınırlamada başarısız olur ve Başkan da kamu hizmetlerine saldırırken, ABD kurumlarının tekrar canlandırılması için siyasete sosyal katımın yanı sıra eyalet ve yerel yönetimlerle özel şirketlerin liderliği gerekir. 2020 Kasımı'nda yeni bir başkan seçmek yeterli olmayacak. Bu zorlu işe, ana kurumsal ve ekonomik sorunların çözümünde sivil toplum ve özel teşebbüslerinde devletle işbirliğinin dahil edilmesi gerekir.

Aynı oyunculardan oluşan koalisyonun Birleşik Devletler'i koronavirüs krizinden de çıkarması gerekiyor. Beyaz Saray nihayetinde harekete geçti ama yaptıkları hala yeterli değil. Solunum cihazları ve test kitleri ihtiyaç duyulan miktarların yakınında bile değil. Sosyal mesafeyi korurken aynı zamanda ekonominin de yeniden işler kılınmasına dair tutarlı ortada tutarlı bir plan görünmüyor (ekonomik bir erime yaşanmasına engel olmak için bu gerekli olacak). İdare ve federal bürokrasi harekete geçmekte başarısız olurken, sivil toplum, basın ve hükümet dışı uzmanlar yönetime ilave baskı uygulamalı ve aynı zamanda bu boşluğun birazını da kendileri doldurmalı. Bu zor bir görev. Ancak virüsün yayılmasının yavaşlatılması ve ölü sayısının sınırlanmasına yönelik hükümet çabalarını destekleyici çözümler geliştirilmesinde toplumun nasıl yardımcı olabileceğine dair Tayvan bir model sunuyor. Amerika Birleşik Devletleri, başarısız sağlık hizmetleri sistemini güçlendirmek ve süreç boyunca devlet kurumlarına olan güveni yeniden inşa etmek için daha da fazlasını yapmak zorunda.

 

 

https://www.foreignaffairs.com/articles

Independent Türkçe için çeviren: Ahmet Yılmaz

 

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

DAHA FAZLA HABER OKU