Koronavirüs salgınına karşı temel önlem olarak evlerde kalınarak salgının yaygınlaşması engellenmek isteniyor.
Evde kalmanın salgından koruyan en etkili yöntem olduğu tartışmasız.
Ancak evde olmanın özellikle eşiyle ciddi sorunlar yaşayan ve şiddet tehditi altındaki kadınlar açısından yeni bir risk yarattığı iddia ediliyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, sosyal medya hesaplarından bu konuda uyarılarda bulunurken bir iddia da Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’den geldi.
“Maddi sorunlarla ve stres altında bir aradalar”
Normal zamanlarda bile kadınlara karşı şiddetin ciddi boyutlarda olduğunu belirten Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada son süreç hakkında şu bilgiyi verdi:
Şimdi normalin dışında karantina koşullarındayız. Erkeklerin çoğu ücretsiz izinle eve gönderildiler. Kadınlar da ya ücretsiz izinle veya hak ettikleri para ödenmeyerek evlerindeler. Şimdi iki tarafta birlikte ekonomik sıkıntıları da kafalarında yer edinmiş bir şekilde ve sürekli medya üzerinden hastalığa dair haberlerin de aktığı bir stres ortamında, dar bir alanda bir aradalar.
"Evet kapanma kadına şiddeti artırdı"
Ekonomik belirsizliklerin ve hastalıktan kaynaklanan stresin de devreye girmesiyle Kadın Dernekleri Federasyonu’nun Acil Yardım Hattı’na gelen başvurularda ciddi artış olduğunu öne süren Güllü, iddiasını şöyle detaylandırdı:
Hastalıktan önce gelen başvuruların çoğu haklarını öğrenmek isteyen kadınlardan gelen aramalardı. Son günlerde ise bizzat şiddete uğradığını belirterek yardım isteyen kadınlar arıyorlar. Eve kapanma kadına şiddeti arttırdı. Gelen başvurular arasında ilk sırada fiziksel şiddete uğradığını, ikinci sırada da psikolojik şiddet altında olduğunu söyleyenler yer alıyor.
Şiddete uğrayan kadınlar ne yapacaklarını şaşırdı
Karantina koşulları nedeniyle barolarda kadın hakları merkezlerinin kapalı olmasının mağdur kadınların işini iyice zorlaştırdığını öne süren Güllü, şöyle konuştu:
Kadınlar ne yapacaklarını şaşırdılar. Hastaneye gitseler birçoğu salgına yoğunlaşmış durumda. Aile Bakanlığı’nın zaten yeterli olmayan birimleri bile ya tatilde ya karantina nedeniyle kimseyi almıyor. Polis ise zabıtanın yapması gereken işlerle uğraşmaktan asli görevini yapamıyor. Bu şartlar altında şiddete uğrayan kadın derdini kime anlatsın.
“10 günlük uzaklaştırma cezası biten erkekler de eve döndü”
İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alan çevrelerin eleştirileri nedeniyle evden uzaklaştırma kararının 10 günle sınırlandırıldığını söyleyen Güllü, iddialarını şöyle sürdürdü:
Şimdi mağdur kadınlar bizi arayarak kendisine şiddet uygulayan erkeğin süre bittiği için eve döndüğünü söylüyor ve ne yapacağını soruyor. Sana şiddet uygulayan bir insan ile aynı yerde kalmanın nasıl bir psikolojik baskı olduğunu düşünün. Evde kalma süreci eski mağduriyetleri yenilettiği gibi yeni şiddet mağduriyetlerine de yol açabilir.
“Karantinada kadına şiddete karşı da önlem alınmalı”
Güllü karantina koşulları altında dahi olunca kadına şiddete karşı önlemler alınması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle devam ettirdi:
Şiddete uğrayan kadının hangi hastaneye gideceğini, nereye başvurabileceğini ve böyle bir durumda nasıl müdahale edileceği bütün yönleriyle hesaplanarak kamu spotlarıyla duyurulmalı. Bu hastalığı mutlaka yeneceğiz ama önlem alınmaz ise birçok kadını şiddete kurban verip yeni dramlarla yüzyüze kalabiliriz. Devlet her koşul altında savunmaya ihtiyacı olan insanları korumalıdır.
"Şiddet mağduriyeti yaşamış kadınlara da fon oluşturulmalı"
Güllü ayrıca alınan önlemler kapsamında şiddet nedeniyle tek başına yaşayan ancak çalışamayan kadınlara da açıklanan ekonomik önlemler kapsamında destek verilmesini isteyerek sözlerini şöyle tamamladı:
Şiddet nedeniyle evini terk ederek tek başına yeni bir yasam kuran kadınlar da çalıştıkları güvencesiz işlerden ya da işlerden temizlik işlerine gitseler bile virüs taşıyorsun korkusuyla bir daha işe gidemediklerinden ikincil mağdurlar. Bu kesim bizden destek istiyor. Yapabileceğimiz kadar yapacağız. Ancak bu süreçte bakanlığından şiddet mağduriyeti yaşamış bu kadınlar için ayrı bir fon oluşturulması gerekiyor.
© The Independentturkish
