Uzmanlar uyarıyor: Hava kirliliği koronavirüse bağlı ölüm oranlarını artırabilir

Kirli hava kaynaklı akciğer hasarı enfeksiyonu kötüleştirebiliyor; tecrit önlemleri de hava kalitesini iyileştiriyor

(Pikrepo)

Uzmanlar, şehirlerde uzun süredir devam eden hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkisinin koronavirüs enfeksiyonu kaynaklı ölüm oranını muhtemelen artıracağı uyarısında bulunuyor.

Akciğer hasarına neden olduğu bilinen hava kirliliğine bağlı olarak yılda en az 8 milyon kişi yaşamını yitiriyor. Sağlığa zarar veren bu faktör, koronavirüs gibi solunum yolu enfeksiyonlarının, şehir sakinleri üzerinde diğerlerine nazaran daha ciddi bir etkiye sebebiyet verebileceği anlamına geliyor.

Öte yandan, koronavirüsün ilk tespit edildiği Çin'deki ve Avrupa'da salgından en çok etkilenen ülke olan İtalya'daki sıkı karantina önlemlerine bağlı olarak trafikteki araç sayısının ve sanayi salımlarının azalması sebebiyle hava kirliliği seviyeleri de düştü. ABD'li bir uzmana göre, hava kirliliğinin azalması sebebiyle Çin'de on binlerce erken ölümün önüne geçilmiş olabilir. Bu sayı, koronavirüs kaynaklı 3 bin 208 ölümün çok üzerinde.

Ancak uzmanlar, kimsenin salgının sağlık açısından iyi olduğunu söylemediğini vurguluyor. Ayrıca kesin çalışmaların yapılması için henüz erken olduğunu ifade ediyor. Koronavirüsün özellikle gelir kaybı ve diğer hastalıkların tedavisindeki eksiklikler gibi dolaylı sağlık etkilerinin de büyük olacağı belirtiliyor.

Gelişmiş ülkelerde şehirlerdeki hava kirliliği azalırken, sağlığa verdiği yaygın zarara ilişkin de artan bir duyarlılık söz konusu. Ancak Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde zehirli hava seviyeleri aşırı boyutlara ulaşmış durumda.

İtalya Cagliari Üniversitesi'nden Avrupa Solunum Derneği Çevre Sağlığı Komitesi üyesi Dr. Sara De Matteis konuyla ilgili şöyle konuşuyor:

Hava kirliliğine uzun süreli maruz kalma sebebiyle meydana gelmiş veya ağırlaşmış kronik akciğer ve kalp rahatsızlığı olan hastaların akciğer enfeksiyonlarıyla mücadelede kapasitesi daha düşük, hayatını yitirme ihtimalleriyse daha yüksek oluyor. Bu muhtemelen Kovid-19 için de geçerli.

Matteis ayrıca, "Hava kirliliği seviyesini düşürerek en savunmasız kişilere bu salgınla ve gelecekteki diğer muhtemel salgınlarla mücadelede destek olabiliriz" diyor.

Guardian'ın aktardığına göre daha önceki koronavirüs salgınlarında kirli havaya maruz kalanların ölüm riskinin yüksek olduğuna dair kanıtlar da mevcut. Çin'de 2003'te yaşanan SARS koronavirüs salgınını analiz eden bilim insanları, daha ağır hava kirliliği olan bölgelerde yaşayan enfekisyonlu hastaların ölüm riskinin, hava kirliliğinin az olduğu yerlere göre iki kat yüksek olduğunu belirtiyor.

İlk olarak 2012'de Suudi Arabistan'da görülen MERS koronavirüs salgınındaysa tütün kullanıcılarının hastalanma ve ölme ihtimalinin daha yüksek olduğu görülmüştü. Kovid-19 üzerine yapılan erken araştırmalar da sigara kullanıcılarının ve daha önce sigara kullanmış olanların virüse karşı daha hassas olduğunu ortaya koyuyor. Ancak Kovid-19'u farklı kılan hususlardan biri, genel ölüm oranının SARS veya MERS'e göre daha düşük olması.

Harvard TH Chan Kamu Sağlığı Okulu'ndan Aaron Bernstein Washington Post'a yaptığı açıklamada, "Şu anda bildiklerimiz ışığında, daha fazla hava kirliliğine maruz kalan ve tütün ürünleri kullanan kişiler Kovid-19 virüsüne yakalandığında, temiz hava soluyan ve sigara kullanmayanlara göre daha kötü etkileniyor" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İtalya'da salgının merkezi konumundaki kuzey bölgelerindeyse hava kirliliği seviyesinin düştüğü kaydedildi. Salgına karşı bölgelerin karantinaya alındığı 25 Ocak'ı takip eden 4 hafta boyunca Çin genelinde de hava kirliliği seviyelerinde keskin düşüşler yaşanmıştı. Tehlikeli küçük kir parçalarının seviyesi yüzde 25, büyük oranda dizel araçlarca salınan nitrojendioksit seviyesiyse yüzde 40 oranında düşmüştü.

Bu tür kirleticiler ve erken ölümler arasında bağlantı olduğu biliniyor. ABD Stanford Üniversitesi'nden Marshall Burke, hava kirliğinin etkilerini ölçümlemek amacıyla verilerden faydalandı. Burke'ün hesaplamalarına göre daha temiz hava 5 yaşında altındaki bin 400 çocuğun ve 70 yaş üzeri 51 bin 700 kişinin ölümünü engellemiş olabilir.

Burke, "Salgınların sağlığa yararlı olduğu sonucuna varmak açıkça yanlış ve aptalca olurdu" diyor.

Ancak bu hesaplama, olağan durumun sağlık üzerindeki genelde gizli kalmış sonuçlarına dair işe yarar bir hatırlatıcı olabilir. Mesela işleri yürütme biçimimizin  sağlığımızı etkileyen maliyetleri buna örnek verilebilir.

Burke, Kovid-19'un dolaylı etkilerinin muhtemelen bildiğimizden çok daha yüksek olduğunu da ifade ediyor: "Azalan hava kirliliğinin getirdiği tüm 'faydalar' muhtemelen virüsün doğrudan ve özellikle de dolaylı maliyetinin gölgesinde kalacak. Bunlar arasında gelir kaybının sağlık üzerindeki etkileri ve tedavi edilmeyen Covid dışı sağlık sorunlarının neden olduğu ölüm/hastalıklılık oranı da bulunuyor.”

Avrupa Kamu Sağlığı İttifakı Genel Sekreter Vekili Sascha Marschang ise şunları kaydediyor:

Bu kriz sona erdiğinde yetkililer, kirli araçları yollarımızdan çekme önlemlerini hızlandırmalı. Bilim bize Kovid-19 gibi salgınların artan sıklıkta ortaya çıkacağını söylüyor. Bu yüzden sokakların temizliği daha sağlıklı bir gelecek için temel yatırım niteliğinde.

The Guardian

 

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

DAHA FAZLA HABER OKU