Korona günlerinde Silivri: Tutuklular ve gardiyanlar ne istiyor, hangi önlemler alındı?

Koronavirüs vakasının Türkiye'de tespit edilmesinden sonra Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumları'na müvekkil görüşüne giden avukat Melike Polat, Independent Türkçe'ye gözlemlerini anlattı

Fotoğraf: AA

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 11 Mart’ta koronavirüsün Türkiye’ye giriş yaptığını resmi olarak duyurdu. 

Koca’nın açıklamasının duyurusunun ardından alınması gereken önlemler ve artan vaka sayılarına yönelik açıklamalar birbirini izledi.

Koronavirüs tehdidiyle mücadele konusunda durumu merak edilenlerden biri de hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlüler.

Adalet Bakanlığı’nın 2020 bütçe görüşmelerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderdiği rapora göre, ülke genelindeki 355 hapishanede toplamda 282 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor.

Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda müvekkil görüşüne giden avukat Melike Polat, cezaevine girişteki rutin uygulamadan itibaren gözlemlerini anlattı.

“Ana nizamiyeye kadar kendi aracınızla girip otoparka girebiliyorken bugün ana girişten araçlar geçirilmedi ve yürüyerek ulaşmamız gerektiği söylendi,” diyen Polat, girişteki görevli infaz koruma memurlarının ateş ölçtüğünü ve maske verdiğini belirtiyor.

Nizamiyeden hapishanelerin olduğu bölüme ulaşımı sağlayan baro servislerinin de iptal edildiğine değinen Polat, “Baro servislerini kullanan bir görevli, iptal kararına rağmen kendi aracıyla gelip avukatları nizamiyeden cezaevine taşıyor” bilgisini paylaştı. 

Cezaevine girişte tekrar ateş ölçüldüğünü söyleyen avukat Polat, “Girişe el dezenfektanları koyulmuş. Maskeyle girişe izin veriliyor.” diyor ve ekliyor:

Ancak eldivenle girişin yasak olduğu söylendi infaz koruma memurları tarafından eldivenlerim çöpe attırıldı.

Hapishanede görevli infaz koruma memurlarının da kendi sağlıkları için tedirgin olduğuna ve çoğunluğunun maskeyle durduğuna değinen Polat, “Tuvaletlerde sabun bulunuyor. Tutuklular tedirginler çünkü tutuklu ya da infaz koruma memurlarından herhangi bir kişinin koronavirüs pozitif olması halinde cezaevinin tamamına yayılacağını ve bir katliam yaşanacağını düşünüyorlar.” diyor.

Mesai saatleri sonrasında sivil hayatlarına dönen infaz koruma memurlarının avukat görüşlerinin öncesinde ve sonrasında tutukluları aramasının her iki taraf açısından da risk oluşturduğuna değinen Polat, sözlerini tutuklu ve hükümlülerin bir talebiyle sonlandırıyor:

Tutuklular ve hükümlüler, aile görüşleri yasaklandığı için fazladan telefon hakkı vs gibi bir uygulamanın başlatılması gerektiğini düşünüyorlar, kendilerini merak eden ailelerini haberdar etmenin ve onlardan haber almanın şu süreçte en önemli nokta olduğunu ifade ediyorlar.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU