Kadın sanatçıların damga vurduğu Grammy ödülleri geçmişteki cinsiyetçi hataları telafi ediyor

Recording Academy başkanının geçen yılki rencide edici yorumlarından sonra, Grammy’ler nihayet kadınların çok çeşitli yeteneklerini tanıdı

Fotoğraf: Rex, The Independent 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

İngiliz pop yıldızı Dua Lipa Grammy Ödül Töreni’nde En İyi Yeni Sanatçı ödülünü alırken şunları söyledi:

 

“Bu kadar çok olağanüstü kadın sanatçının arasında aday olduğum için ne kadar onur duyduğumu söyleyerek başlamak istiyorum. Çünkü sanırım bu yıl gerçekten gücümüzü artırdık.”

 

 

Bu, kadın sanatçıların damga vurduğu bir gecede, doğrudan Recording Academy’nin Başkanı Neil Portnow’u hedef alan çok nefis iğneleyici bir yorumdu. Geçen yıl ödül kazanan kadın sayısındaki dikkat çekici eksikliğe (törenin televizyonda yayınlanan bölümü süresince sadece bir kadın ödül aldı) yanıt veren Portnow şu ifadeleri kullanmıştı:

 

“Bence bu, müzisyen, mühendis, yapımcı, sektörün üst düzey bir şekilde parçası olmak isteyip, yüreklerinde ve ruhlarında yaratıcılık olan kadınların gücünü artırmasıyla başlamalı.”

 

Portnow daha sonra sözlerinin çarpıtıldığını söyledi. Ancak o yorumdan önce “Eğer gerçekten cinsiyetçi olsaydım şunları söylerdim” demediği için buna inanmak güç. Yine de açıklamalarından iyi şeyler de çıktı: bu yıl yeterince protesto oldu ve Grammy’lerin kadınları dışlaması yanına kar kalamadı. Michelle Obama’nın eski özel kalemi Tina Tchen’i, “az temsil edilen toplulukların karşılaştığı çeşitli engelleri ve bilinçsiz önyargıları tanımlamak” üzere görevlendiren Grammy’ler, bu yıl adaylarının çok daha çeşitli olmasını sağladı.

 

 

Gerçekten de kazananların durumları böyle. Gecenin en büyük ödülü olan Yılın Albümü’nü, Kacey Musgraves’in country türündeki muhteşem albümü Golden Hour (aynı zamanda En İyi Country Albümü’nü de kazandı) aldı. 21 yaşındaki yeni şarkıcı H.E.R. En İyi R&B albümü ödülünü kazandı.

 

 

Öte yandan eşcinsel olduğunu açıkça ifade eden country şarkıcısı Brandi Carlile En İyi Amerikan Albümü ödülünü aldı. Gecenin en iyi konuşmalarından birini yapan Carlile şunları söyledi:

 

“Eşcinsel olduğumu 15 yaşında lisedeyken açıkladım ve sizi temin ederim ki hiçbir partiye davet edilmedim.”

 

Bununla beraber belki de en kayda değer kadın zaferi Cardi B’ninkiydi. Nipsey Hussle, Pusha T, Travis Scott ve Mac Miller ile birlikte kategorisindeki tek kadın olan Cardi, ilk özgün albümü Invasion of Privacy ile En İyi Rap Albümü ödülünü kazandı. Bu ödül ile, bu kategoride kazanan ilk kadın solo sanatçı olarak tarihe geçti.

 

 

Aslında atmosfer en başta kurgulanmıştı. Töreni sunma görevini nazikçe James Corden’dan alan Alicia Keys, töreni “kız kardeşleri” Lady Gaga, Jennifer Lopez, Michelle Obama ve Jada Pinkett-Smith’i sahneye davet ederek açtı. Elbette Record Academy burada açık bir şekilde kusurunu fazlasıyla telafi ediyordu ama bu yine de güçlü bir ekipti. Pinkett-Smith konuşmasında şunları söyledi:

 

“Duyduğumuz her ses onurlandırılmayı ve saygı duyulmayı hak ediyor.”

 

Alicia Keys ise şunları ekledi:

 

“Bu gece müzik yoluyla içimizdekilerden en iyilerini ödüllendiriyoruz. Dünyayı kim yönetiyor?”

 

Öte yandan törende sayısız performans vardı (90 dakikada verilen sadece 2 ödül olduğunu düşünürsek belki de çok fazlaydı), ve kadınlar bu alana da damga vurdu. Diana Ross, “The Best Years of My Life” ve “Reach Out and Touch (Somebody’s Hand)” adlı iki büyük hit parçasını sahneleyerek 75. doğum gününü kutladı. Janelle Monae “Make Me Feel” şarkısını pembe vajina kostümleri giymiş dansçılar eşliğinde söyledi. St Vincent ve Dua Lipa “Masseduction” ve “One Kiss” şarkılarının bir karışımı üzerinden flört etti. Ve Lady Gaga, A Star is Born filminden “Shallow” şarkısının yeniden düzenlenmiş müthiş bir yorumunu seslendirdi.  

 

 

Ancak gecenin en alkışı hak eden anı, geçen hafta Yılın MusiCares Kişisi ödülünü alan Dolly Parton’dan geldi. Parton, Musgraves ve Katy Perry’ye “Here You Come Again” şarkısında eşlik ettikten sonra, vaftiz kızı Miley Cyrus “Jolene” şarkısına düet yapmak için sahneye geldi. Maren Morris ve Little Big Town da benzer düetler yaptı. Parton’ın 50 yıllık kariyerinin büyük kısmını, onun pişmanlık duymayan dişiliğini göremeyenler tarafından küçümsenerek geçirdiği düşünüldüğünde, zirvedeki performansı yerinde oldu.

Törende birkaç dibe vurulan an da vardı. Jennifer Lopez’in motown türündeki performansı büyük ölçüde Lopez’in bu tür ile bir ilgisi olmadığından, beklenen ilgiyi görmedi. Ancak genel itibariyle Grammy’ler bu yıl nihayet hak edenleri öven bir zafere dönüştü. Daha gidecek yol var ama bu, doğru yönde atılmış bir adımdı.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/arts-entertainment/music

Independent Türkçe için çeviren: Sezin Bala

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU