Buldan: Bu düzeni kadın mücadelesiyle değiştirmeye gücümüz var

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Buldan, “Biliyoruz ki, iktidar ne yaparsa yapsın hakikatin sesini kesemeyecektir, gerçekler asla karanlıkta asla kalmayacaktır” dedi

Pervin Buldan / Fotoğraf: HDP Basın

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parlamento Grup toplantısında konuşan Eş Genel Başkan Pervin Buldan, ülkede gazetecilere yönelik hukuk dışı tutuklamaların devam ettiğini belirtti.

9 yıl 4 ay hapis cezası alan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’nın yolsuzlukları ortaya çıkardığı için ceza aldığını kaydeden Buldan, “Bu karar hukuk dışıdır, siyasidir, gayrimeşrudur, halk iradesine bir saldırıdır. Asla tanımıyoruz. Selçuk Başkan kayyım yolsuzlukları ve hırsızlıklarını ortaya çıkardığı için özellikle hedef alınan bir belediye eş başkanımızdı” dedi.

“Erkek rejim kadın düşmanıdır”

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Diyarbakır’dan İstanbul’a, İzmir’den Van’a ülkenin her kentinde savaşa, talana, sömürüye ve ayrımcılığa karşı alanlarda olduğunu belirten Buldan, 21. Yüzyılın kadın mücadelesinin yüzyılı olacağını söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Erkek ve faşist rejimlerin her yerde kadın düşmanı olduğunu belirten Buldan, “Çok iyi biliyoruz ki,  kadınlar için yaşam sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada zorlu bir dönemeçten geçmektedir. Erkek rejimler ve faşizm dünyanın neresinde olursa olsun aynıdır ve kadın düşmanıdır. Kadınların iki asırdır yürüttükleri mücadeleler ve verdikleri ağır bedeller sonucu elde ettikleri haklar, kazanımlar sadece Türkiye’de değil birçok coğrafyada bugün büyük tehlikeler altındadır” diye konuştu.

Buldan’ın konuşmasında öne çıkan konu başlıkları şöyle:

“Ucu AKP’ye dokunuyor”

“Rabia Naz, Emine Bulut, Nadira Kadirova, Şule Çet… Bu isimleri biz biliyoruz ancak bu isimleri unutturmaya çalışanlar var, onları da biz iyi tanıyoruz! Öyle bir yargı düşünün ki Nadira Kadirova davası çok kısa sürede takipsizlikle sonuçlandı. Çünkü ucu AKP’ye dokunuyordu. Elazığ’da Kırgızistan uyruklu kadın gazeteci Yeldana Kaharman şüpheli bir biçimde öldü ve intihar olarak kayıtlara geçirildi. Ama burada da işin ucu yine bunlara AKP’ye dayanınca olayın üzeri kapatıldı. Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku iki aydır kayıp. İktidar, Doku’nun bulunmaması için özel bir çaba göstermektedir.”

“Sömürü ve talan düzeni de mutlaka kadınların mücadelesiyle son bulacaktır”

“Kadınlar savaş politikalarınızın neden olduğu ekonomik krizin yükünü taşımak zorunda değildir. Kriz üreten iktidarınıza da, yoksulluk üreten savaş politikalarınıza da kadınlar sonuna kadar itiraz etmeye, karşı çıkmaya devam edecektir. Dünyayı değiştiren kadınlardır, dünyayı değiştirecek olan kadınlar olacaktır. Elbette bu sömürü ve talan düzeni de mutlaka ama mutlaka kadınların mücadelesiyle son bulacaktır.”

“Suriye savaşında amaç iktidarı ayakta tutmak ve Kürtleri engellemektir”

“Kaybetmeye yüz tutmuş AKP-MHP bloğu iktidarlarını sürdürebilmek için savaş, yıkım ve talan politikasını olanca hızıyla sürdürmektedir. İçeride toplumla, kadınlarla mücadele halindeler, dışarıda Suriye’yle savaş içerisindeler. Evet, İdlib’de yaşanan savaş halkların tercihi değildir. Bu, iktidarın ayakta kalma çabasıdır. AKP iktidarı başından beri mezhepçi bir politikayla çeteleri destekleyerek Suriye’de bir yönetim değişikliğini hedefledi. Uluslararası güçlerin payandası haline gelerek Suriye iç savaşının derinleşmesinde rol oynadı. Amaçları; bir yandan kendi tekçi iktidarlarını ayakta tutmak diğer yandan da Kürtlerin Suriye’de söz sahibi olmasını ve temsil edilmesini engellemektir.”

“Türkiye Yunanistan sınırında yaşananlar tam bir insani krizdir”

“Evet, savaşta ısrar eden devlet ve siyaset akılsızlığının bedelini ne yazık ki halklar ödüyor, ödemeye devam ediyor. Mültecilerin yaşadığı dram, savaş politikalarının ağır bir sonucudur. Mülteciler zorla, tehditle ülkeden gönderilmekte, Türkiye’den gitmeleri için ırkçı saldırılar organize edilmektedir. Karşı taraftan ateş açılmakta, mülteciler vurulmakta, sınırın bu tarafından da gaz bombası atılmaktadır. Çoluk çocuk, kadın botlarla adeta ölüme gönderilmektedir. Bu yaşananlar tam bir insani krizdir. İnsanlığın ayaklar altına alındığının bir göstergesidir.” 

 

Independent Türkçe
 

DAHA FAZLA HABER OKU