“Kandırıldım, hepimiz kandırıldık”: IŞİD’in tutuklu Alman üyesi gruba katıldığı için pişman

IŞİD’in eski üyesi fikrini değiştirdiğini söylüyor ancak hikayesi doğruluğunu sorgulatıyor

Fotoğraf: The Independent 

Lucas Glass, IŞİD’e katılmaya karar verdiğinde okulu bitirmemişti.

2014 yazında, terör grubunun küresel çaptaki halifelik ilanından kısa bir süre sonra, yaşadığı şehir olan Dortmund’u terk etti ve Suriye’de yeni bir hayata başlamak için karısıyla birlikte yola koyuldu.

Sadece 19 yaşındaydı.

Suriye’nin kuzeyindeki bir askeri tesiste kendisini tutsak edenlerin tetikteki bakışları altında ciddi bir görüntü sergileyen Glass şunları söyledi:

"IŞİD ile ilgili bildiğim tek şey İslam hukukunu kuruyorlardı ve Beşar Esad ile savaşıyorlardı. Dinimi uygulamak için geldim. Aradığım şeyi burada bulacağımı düşündüm. Ama aslında çok farklıydı."

Şu anda 23 yaşında bir Alman vatandaşı olan Glass, IŞİD’in taraftarlarına vadettiği gibi İslam’ın katı yorumu altında yaşamak için, acımasız bir iç savaş ile mücadele eden bu ülkeye gelen binlerce yabancıdan biri. Ne var ki tüm yaptıkları bu değil. Pek çoğu askerler, infazcılar ve IŞİD için yabancı asker temin edenler gibi hareket ederek grubun korku krallığında önemli bir rol oynadı.  

Son birkaç ay boyunca, halifelik sonuna yaklaşırken, yabancı uyruklu yüzlerce kişi IŞİD’in sürekli küçülen topraklarını terk ederken Suriye Demokratik Güçleri tarafından gözaltına alındı. Ancak onların yakalanmaları yalnızca, görünürde net bir sonu olmayan karmaşık bir sürecin başlangıcı.

Pek çok ülke halifeliğe katılmak için ülkelerini terk eden bu vatandaşları, iade edilirlerse bir güvenlik tehdidi oluşturabilecekleri endişesiyse geri almak istemiyor. IŞİD ile yaşadıkları dönemlerinde neler yaptıklarına dair delil yetersizliği nedeniyle onları dava etmek son derece zor.

Halifeliği terk eden yabancılar bunu biliyor ve çoğunluğu grupla bir ilgileri olmadığını ve savaşçı olmadıklarını iddia ediyor. Kendilerinin sadece kazayla halifeliğin içinde bulan aşçı, doktor ya da yardımsever kimseler olduklarını söylüyorlar.

IŞİD üyesi olduğundan şüphelenilen kişilerin idaresinden sorumlu olan Kürt bir istihbarat yetkilisi The Independent’a yaptığı açıklamada, “Hepsi aynı şeyi söylüyor. Onlara inanmıyoruz” dedi.

Glass o insanlardan biri değil. O, IŞİD’in bir üyesi olduğunu ve polis kuvveti için iki sene boyunca çalıştığını kabul ediyor. Ancak IŞİD propagandasının oyununa geldiğini ve grubun gerçek doğasını çok geç fark ettiğini iddia ediyor.

Glass’ın hikayesi, modern dünyanın en korkulan gruplarından birinin iç işleyişine ve etkisi azalmaya başlamışken taraftarlarının çoğunun gerçekleri görmesine ilişkin bilgi veriyor.  

The Independent’a verdiği özel bir röportajda Glass, IŞİD’e katılmak için nasıl yola çıktığının ve grubun nasıl tamamen dağıldığının öyküsünü anlatıyor.

Glass aksanlı İngilizcesiyle, gruba katılma isteğini şöyle açıkladı:

“Bunu orduya katılmak isteyen bir ABD askerine benzetebilirsiniz. Neden ABD ordusuna katılmaya ve hayatını demokrasi uğruna feda etmek için Afganistan ya da Irak ya da Suriye’ye gitmeye hazır? Bir İslam Devleti ilan ettiklerini duyduk. Bunun için geldik.”

Annesi Müslüman olduktan 10 yıl kadar sonra, Glass da 2010 yılında Müslüman oldu. Hayatının büyük bir kısmında bu dine aşinaydı ancak yaşı büyüdükçe inancını keşfetti. Ancak, Almanya’nın istediği dini hayatı yaşaması için ona alan tanımadığını hissettiğini söylüyor.

Temmuz 2014’te IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi dünya çapındaki Müslümanlara bir İslam devleti kurmak için Suriye ve Irak’a gelme çağrısı yaptı. Bağdadi sesli mesajında, “Müslümanlar devletinize koşun. Evet, burası sizin devletiniz. Koşun çünkü Suriye Suriyelilerin değildir ve Irak da Iraklıların değildir” ifadelerini kullandı.

Bu sözler Glass’ı sarstı. Gitmenin görevi olduğunu hissetti. Bir Alman ile evlendi ve bir ay sonra Türkiye’ye seyahat ettiler. Burada bir kaçakçıya onu Suriye sınırından geçirmesi için ödeme yaptı. Kısa süre sonra, kendini bir IŞİD din okulunda kayıtlı buldu. Glass konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: Bir kampta bizden 400 kişi vardı. Almanya’dan, Fransa’dan, Belçika’dan, Britanya’dan, kuzey Afrika ülkelerinden insanlar.

Glass, Suriye hükümetine karşı grup için savaşmak istedi ancak bir yaralanma sonucu cephe için uygun olmadığı belirtildi. Bunun yerine Halep vilayetindeki bir polis karakoluna atandı.

“Ana işin sokaklardaki kontrol noktalarını idare etmek” olduğunu vurgulayan Glass sözlerini şöyle sürdürdü: Arabaları durdurup sigara ve uyuşturucu arardım. Silahımı asla bir başka insana doğrultmadım.

Bu işi iki sene boyunca yaptığını söylüyor. Hayat, aktif bir savaş bölgesinde yaşayan bir Alman için normale olabildiğince yakındı. Ama 2016 yılına dek IŞİD Suriye sivil savaşındaki tüm cephelerde düşman kazanmış ve Halep’teki avantajını Suriye muhalefetine kaptırmaya başlamıştı. IŞİD savaşçıları Halep’ten Rakka’ya çekildi. Glass ve artık çocuklarının da bulunduğu ailesi onlarla birlikte gitti.

Glass’ın IŞİD polis kuvvetinin bir üyesi olduğu süre boyunca grup, en menfur vahşetlerinden bazılarını gerçekleştirdi. Ağustos 2014’te IŞİD savaşçıları Irak’ın Sincar bölgesini istila edip Yezidi sivilleri katletti ve binlerce kadını seks kölesi yapmak için kaçırdı. Kısa süre sonra IŞİD üyeleri Amerikalı gazeteci James Foley’i öldürdü. Sonra Eylül ayında İsrail asıllı Amerikalı gazeteci Steven Sotloff’un başının kesilmesini ve İngiliz yardım görevlisi David Haines’in infazını gösteren videolar yayınladılar. Bunların hepsi tanıtımı en üst düzeye çıkarmak için tasarlandı, IŞİD propaganda kanallarında paylaşıldı ve dünyayı şoke etmeyi ve düşmanlarında korku uyandırmayı amaçladı.

Grup bölgeyi tahrip ederken Glass, IŞİD için kontrol noktalarını idare ederek işini yapmaya devam etti. Geniş çaptaki duyurularına rağmen bu suçların işleniyor olduğunu bilmediği konusunda ısrar etti. Fikrini 2016’da Rakka’dayken değiştirdiğini söyledi ve şöyle devam etti: 

IŞİD’de onaylamadığım, İslam’a uygun olmadığını düşündüğüm bazı şeyler olduğunu gördüm. IŞİD’in insanları yaktığı, boğduğu propaganda videolarının bazıları. Bu şeyleri görünce şoke oldum. İslam’da buna izin verilmez. Bunlar kabullenmediğim şeyler. Bunun ardından, ayrılmaya karar verdim.

Glass’ın grup hakkındaki gerçeği fark ettiğini söylediği zamana kadar IŞİD sınırlarının çok ötesinde ölümcül saldırılar düzenliyordu. Fransa, ABD ve Tunus’ta, IŞİD’den ilham alan saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Ancak IŞİD Irak ve Suriye’de de köşeye sıkıştırılmış, iki ülkede de kayıplara uğramıştı. ABD çatışmaya dahil olmuştu ve IŞİD’in kendi iradesiyle ilan ettiği halifeliğini yoğun bir bombardımana tutuyordu.

Glass, “ayrılmak istediğini söylediğini” belirterek halifeliğin içinde kalması gerektiği şartıyla kendisine bir  kağıt verildiğini ve kendisinden sorumlu insanların damgalarını bastığını söyledi. Glass sözlerine şöyle devam etti: O günden sonra bir sivil olarak yaşadım. Artık IŞİD’in bir parçası olmak istemedim. Bu şeylerden uzak olmak istedim.

Bir keresinde ailesiyle birlikte kaçmaya çalıştığını ancak IŞİD gizli polisi tarafından yakalandığını söyleyen Glass şunları kaydetti: Beni bir buçuk ay boyunca hapiste tuttular. Bir daha kaçmayı denersem beni öldüreceklerini söyleyerek serbest bıraktılar.

Anlattığına göre o andan itibaren IŞİD’in bir tutsağı oldu ve onlar Rakka’dan Deyr ez Zor’a kadar geri çekilirken o da geri çekilmeye zorlandı. IŞİD halifeliği gittikçe küçüldü, savaşçıları üst üste yenilgiler aldı. En sonunda Fırat Nehri boyunca uzanan bir dizi köy, grubun direndiği son bölgeler oldu.

Suriye Demokratik Güçleri ABD’nin desteği ile Aralık ayında bu son kaleye bir saldırı düzenledi. Halifeliğin etrafı çevrilmiş ve günlük hava saldırıları ile yıpranmıştı. IŞİD son çırpınışlarını yaşıyordu.

Glass şunları söyledi:

“Hatırlıyorum ki birkaç kez ben, ailem ve çocuklarım çarşıya gitmiştik ve yanı başımızda bombardıman vardı. Ve gözlerimin önünde kadınlar ve çocuklar öldü, kolları ve kafaları gitti. Yarın ne olacağını bilmiyordunuz. Her an ölmeyi bekliyordunuz.”

Geçtiğimiz aylarda, IŞİD kontrolündeki bölgelerden toplu insan göçleri yaşandı. Grubun kimin gelip gittiği konusundaki genelde sıkı olan kontrolü görünüşe göre çökmüş durumda. Kaçanların arasında binlerce kadın ve çocuk var, pek çoğunun IŞİD savaşçılarının akrabaları olduğuna inanılıyor.

Glass, grubun liderlerinin birden bire ortalıktan kaybolmasıyla IŞİD destekçileri ve savaşçıları arasında bir terk edilmişlik duygusunun hakim olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Herkes bu soruyu soruyordu. Neredeler? Neden kendilerini göstermiyorlar? Bizden, Müslümanlardan sorumlu olduklarını iddia ediyorlar, bize neden yardım etmiyorlar? IŞİD bölgelerindeki insanların, hatta IŞİD savaşçılarının çoğunluğu onlardan nefret ediyor.”

Glass en sonunda 6 Ocak’ta Susah kasabasının doğusundaki cephe hattını geçtiği sırada yakalandı. Ailesinden ayrıldı ve bugüne dek gözaltında tutuldu. Karısı ve çocukları şu anda diğer binlerce IŞİD şüphelisi kişilerin aileleri ile birlikte bir gözaltı kampında tutuluyor.

Onu ve Suriye Demokratik Güçleri tarafından tutuklu bulunan diğer binlerce yabancı mahkumu bir sonraki adımda ne beklediği net değil. Suriye Demokratik Güçleri, buraya IŞİD’e katılmak için gelen vatandaşlarını geri almaları için yabancı ülkelere çağrıda bulunuyor. Şimdiye dek onları geri getireceğini söyleyen tek Avrupa ülkesi Fransa oldu. ABD de IŞİD üyesi olduğundan şüphelenilen vatandaşlarını ülkede yargılayacağını söylemişti. Öte yandan İngiltere vatandaşlarının geri dönmesine izin vermeyi reddetti. İngiltere Savunma Bakanı Gavin Williamson geçen yıl şunları söylemişti:

“Bu ülkeden ya da başka bir ülkeden gelen hiçbir teröristin bu ülkeye geri dönmesine izin verilmesi gerektiğine inanmıyorum.”

Almanya da şimdiye dek bu yönde bir tutum sergiledi.

Glass şunları söyledi:

“Almanya’nın beni geri almasını umuyorum ama bunu yapacaklarını sanmıyorum. Bizi Suriye hükümetine teslim edeceklerini düşünüyorum.”

Nerede son verdiğine bakılmaksızın, hatta iddia ettiği gibi doğrudan bir öldürme olayına dahil olmasa bile, IŞİD’e üye olmasından dolayı Glass hakkında soruşturma açılması muhtemel. Ancak hikayesine inanmayan çok kişi olacak.

Suriye savaşındaki yabancı savaşçılar konusunda bir uzman olan ve Londra King’s College’da Uluslararası Radikalleşme ve Siyasi Şiddet Araştırmaları Merkezi Direktörlüğünü yürüten Shiraz Maher konuyla ilgili şunları söyledi:

“IŞİD’in 2014’teki gerçek doğası hakkında herhangi bir şüphe bulunduğunu söylemek mantıklı değil. Doğrusunu söylemek gerekirse, o yıl Ocak ayının sonuna kadar grup, diğer isyancı gruplardan bile barbarlıkları nedeniyle ağır eleştiri alıyordu. IŞİD içindeki bireylerin bazen doktor, mühendis ya da bunlar gibi uzmanlık gerektiren görevler yürüttükleri doğru. Ama yaptığım görüşmelerden bunları savaşma görevlerine ek olarak yaptıkları anlaşılıyor. Önde gelen Avustralyalı bir doktor olan Tarek Kamaleh’in IŞİD propagandasında tam da bunu yaptığı, doktorluk işi ve cephedeki hizmeti arasında gidip geldiği ortaya çıkmıştı.”

IŞİD’in son toprağını kaybetmesiyle Irak ve Suriye’deki halifeliğin sonunun gelmesi uzun sürmeyecek. Şimdiden buradakilerin çoğu bir sonraki adım için hazırlanıyor. Saldırı düzenleme kabiliyetini kanıtlamış durumdaki IŞİD eskiden olduğu direniş örgütüne dönüşmeye başladı bile.

Ancak bir zamanlar gruba büyük hayranlık besleyen Glass’a göre, 4 yıl önce bulduğu desteği bir daha asla toplayamayacak. Glass, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“En başta, halifeliklerini ilan ettiklerinde binlerce Müslüman destek vermek için Suriye’ye geldi. Ancak bizler şimdi IŞİD gerçeğini biliyoruz. Artık Müslüman dünyasında herhangi bir destekçi bulamayacaklar. IŞİD’in yaptığı tüm bu şeyler ve tüm bu suçlar dünyanın her tarafındaki Müslümanların IŞİD’den nefret etmesine neden oldu. Bu yüzden artık asla hiçbir taraftar bulamayacak.”

 Glass sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kandırıldım. Hepimiz kandırıldık. Tüm bu yabancılar, IŞİD’e katılmak için gelen binlerce Müslüman kandırıldı.”


 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/news/world/middle-east

Independent Türkçe için çeviren: Sezin Bala

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU