“Ya benim olacaksın ya kara toprağın diyordu”

Ayşenur Kol, ablasının ayrılmak istediği eşi tarafından öldürülmeden önce “Ya benimsin ya kara toprağın” diye tehdit edildiğini iddia etti. Geride kalan dört yaşındaki yeğenine sahip çıkan Kol, dedikodulara çok üzüldüğünü söyledi

Ayşenur Kol (solda), eşi tarafından öldürülen ablası Ayşe Sabancaoğlu (sağda) için adalet arıyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

Bir çocuk annesi Arzu Sabancaoğlu, geçen 19 Nisan 2019 Cuma günü ayrılmak istediği eşi Deniz Sabancaoğlu tarafından öldürüldü.

Öldürdüğü eşini Göztepe’de özel bir hastanenin önüne attıktan sonra kaçan Sabancaoğlu, hastane kamerasına takılan görüntülerden kullandığı aracın plakasını belirleyen polisin takibiyle Şile yolunda yakalandı.

İlk ifadesinde eşini boşanmakta ısrarlı olması başlayan tartışma üzerine pompalı tüfekle yaraladığını ve o halde bir süre araçla dolaştıktan sonra hastanenin önüne bıraktığını söyledi.

Sabancaoğlu, “Tasarlayarak öldürmek” suçlamasıyla ömür boyu hapis talebiyle tutuklu olarak yargılanıyor.

Hem ablası için adalet arıyor hem yeğenine bakıyor

25 yaşında hayatından olan ve geride dört yaşında bir evlat bırakan Arzu Sabancaoğlu’nun ardından süren hukuki süreci 23 yaşındaki kardeşi Ayşenur Kol ile konuştuk.

15 yaşından beri çalışan Ayşenur, kendisini ağır bir yükün altında buldu.

Hayattaki tek kardeşi olan ablasını kaybeden Ayşenur şimdi hem hukuki mücadeleyi tek başına yürütüyor hem de geride kalan dört yaşındaki yeğenine sahip çıkıyor. 

Annem, babam ortaokul mezun, kendi hallerinde insanlar. Babam bir işçi. Yapabileceklerinin sınırı var” diyen Ayşenur’u en çok düşündüren yeğenine nasıl bir gelecek sunacakları.

yeğenile.jpg
Ayşenur Kol (önde sağda), ablası Arzu Sabancaoğlu'nun (solda arkada) ardından hem yeğenine annelik ediyor hem de hukuki mücadeleyi sürdürüyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

“Annesine ne olduğunu yeğenime nasıl anlatacağım?"

İnsanlar bakıp bakamayacaklarına karar verip, hazır olduklarını hissettikten sonra çocuk yaparlar. Ben ise bu süreçlerin hiçbirini yaşamadan bir çocuk sahibi oldum. Tabii ki yeğenimize sonuna kadar sahip çıkacağız. Masada her zaman bir kap yemek de onun için olacak. Ama ben sekiz yıldır çalışıyorum. Daha kendimi tam eğitememişken bu çocuğa ne verebileceğim. Ben ablasızlığa alışamamışken bu çocuğa ileride annesine ne olduğunu nasıl anlatacağım.

“Sorunları hiç bitmedi”

Ayşenur, ablasının çok genç yaşta ailece karşı çıkmalarına karşın Deniz Sabancaoğlu ile evlendiğini söyledi.

Ancak evliliklerinde sorunlar hiç eksik olmadı. Bitmeyen tartışmalar ve kavgaların ardından Ayşe Sabancaoğlu, “Böyle gitmez” diyerek ailesinin yanına taşınmış, ayrılığı düşünmeye başlamıştı.

Bu sırada bir mağazada çalışmaya başlamıştı. İş yaşamına giren kendi parasını kazanan Ayşe, “Ben ne hayatlar kaçırmışşım” diyerek yeni bir yaşam kurma konusundaki kararında netleşmiş ve boşanma kararını almıştı.

"Boşanma kararı alınca tehditler başladı"

Ancak  Deniz Sabancaoğlu ayrılmaya yanaşmadığı gibi Ayşenur Kol’un iddiasına göre tehditlere başlamıştı:

Ablamı tehdit ediyordu ya benimsin ya kara toprağın diyordu. Oysa kendisinin de iki ablası eşlerinden ayrı. Eşleri ayrıldılar diye kalkıp ablalarını öldürdü mü? Oysa o ablama kıydı. Bir sürü insanın hayatını mahvetti.

“İçine doğmuş gibi üç gün öncesinden doğum günümü kutladı”

Ayşenur, ablasının öldürüldüğü günün kandil gecesi olduğunu belirterek sözlerini o anları şöyle anlattı:

Ablam aradığında eve geç geleceğini söyledi. Sesinde bir gariplik vardı ama insan başına gelmeyince böyle bir şey olacağını düşünmüyor. Öldüğünde tarih 19 Nisan’dı. 21 Nisan ise benim doğum günümdü. Sanki hissetmiş gibi daha üç gün öncesinden yani ölmeden bir gün önce bana sarılmış doğum günümü kutlamıştı.

Cezadan kurtulmak için hastaneye bıraktı iddiası

Cinayet zanlısının ilk ifadesinde “Öldürmek istemedim bacağından vurdum” ifadesine tepki gösteren Ayşenur, cinayetin planlı olduğunu düşünüyor.

O zaman neden vurduktan sonra araç içinde neden 2.5 saat gezdiriyor. Neden sonrasında kaçıyor. Silahı olaydan iki üç gün önce temin etmiş. Öldürdükten sonra hastaneye bırakarak aslında yaralandı kurtarmak istedim diyerek yakalanması halinde cezadan kurtulmayı hesapladığını düşünüyoruz.

arzukol.jpg
Arzu Kol, 25 yaşında cinayete kurban giderek ardında bir evlat bıraktı / Fotoğraf: Twitter:@suleicinadalet

 

“Canımızı en çok dedikodular acıttı”

Kendi halinde bir aile olduklarını söyleyen kadın cinayetlerinin asla böyle olaylara ihtimal vermeyen insanların da başına gelebileceğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

Böyle şeyler yaşayanların Allah yardımcısı olsun. Çok zor günler geçiriyoruz. Acımızı mı yaşalım, yoksa hukuki mücadele mi verelim? Avukata verecek paramız bile yoktu. Bizler bir taraftan da çalışmak, hayatını kazanmak zorunda olan insanlarız. Sahip çıkmamız gereken bir çocuk var artık. En çok da canımızı yakan dedikodular oldu. İnsanlar giden bir cana, annesiz kalan bir evlada mahfolan hayatlara bakmıyor ‘Neden oldu, Niçin oldu’ gibi sözlerle dedikodu yaptılar. Yazıktır günahtır.

"Kadın cinayetleri durdurulsun"

Ayşenur’un tek istediği adalet ve katilin hak ettiği cezayı alması. Yaşadıkları onun kanunlara duyduğu güveni azaltmış. En büyük talebi ise kadın cinayetlerinin önlenmesi ve daha caydırıcı cezaların gelmesi. Ayşenur’un son sözleri şunlar oldu:

Adama uzaklaştırma veriliyor ona rağmen gelip kadını evinin önünde veriliyor. Bu böyle gidemez. Ben sadece ablamı kaybettim. En iyi dostumu, yeğenim annesini annem babam evlatlarını kaybetti. Aynı an da beş tane hayat yıkıldı. Bu cinayetler artık bir son bulsun. Ablam için adalet istiyoruz ki ruhu huzur bulsun.

eylem.jpg
Kadınlar şiddete karşı 8 Mart'ta Beşiktaş'ta alanlara inecek / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Kadınlar cinayetlere karşı 8 Mart’ta sokaklarda olacak

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kadın cinayetlerini durdurmak için "Asla Yalnız Yürümeyeceksin" sloganıyla Beşiktaş’ta meydanda olacak.

Meclisler tarafından yapılan çağrıda cinayetleri durdurmak, 6284 Sayılı Kanun'un ve İstanbul Sözleşmesi’nin her bir maddesini uygulatmak için, hiçbir şiddetin karanlıkta kalmaması için, şüpheli kadın ölümlerini açığa çıkarmak için yapılacak eyleme öldürülen kadınların ailelerinin şiddet gören kadınların ve her kesimden kadının katılacağı belirtildi.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU