Sinema yasası neden tartışılıyor, hangi maddeler eleştiriliyor?

Sinemayı destekleme yasası çıktı ama kriz çözülmedi. Bazı sinemacılar ve sektörel temsilciler yeni yasanın sansüre neden olacağını iddia ediyor

1 Temmuz'da yürürlüğe girecek sinemayı destekleme yasasına ilişkin tartışmalar bitmiyor.

 

Aslında konu "yapımcılar ile MARS sinema salonu zinciri arasındaki bilet geliri anlaşmazlığı" olarak bilindi. Basına da "Mısır krizi" olarak yansıdı. Günlerce konuşuldu, tartışıldı. Hatta yapımcılar vizyon tarihi gelen filmlerini gösterime sunmadı.

Bunun üzerine konu TBMM'ye taşındı, sinema filmlerinin değerlendirilmesi, sınıflandırılması ve desteklenmesini düzenleyen kanundaki değişiklikler 18 Ocak'ta Meclis Genel Kurulu'ndan geçti.

29 Ocak'ta ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Külliye'de sektör temsilcileri ile bir araya gelerek yeni kanunu imzalayıp onayladı. 

 

 

Böylece 2004'te kabul edilen 5224 sayılı kanunda 11 değişiklik yapıldı. Ancak tartışma bitmedi. 

Bazı sektör temsilcileri ve sivil toplum örgütleri yapılan değişikliğe sert eleştiriler getirdi, "sansür kurulu" iddiaları yöneltildi.

Peki tartışmalara dayanak olan maddeler ve eleştiri kaynakları neler? 

1. Değerlendirme ve sınıflandırma maddesi sansüre neden olabilir kaygısı

Yeni yasada en tepki çeken ifade, “Değerlendirme ve sınıflandırma sonucunda uygun bulunmayan filmler, ticari dolaşıma ve gösterime sunulamaz” cümlesi.

"Sinema filmlerinin ticari faaliyetlerini sürdürebilmesi için 7. maddenin ilk paragrafının ikinci bendi"nde yer alan cümleye, meslek örgütleri ve bazı yönetmenler karşı çıkıyor. Gerekçe olarak ise bu ifadenin kendisinin bile sansür niteliğinde olduğunu gösteriyorlar.

Ayrıca komisyon tarafından uygun bulunmayan filmlerin ticari dolaşıma ve gösterime sunulamamasının, sinemacıları desteklemek amacıyla çıkarılan yasanın ruhuna aykırı olduğu savunuluyor. Oyuncular Sendikası da bu maddeyi, çağa ve sinemanın ruhuna aykırı buluyor. Sendika, yeni sinema yasasının sinemadaki sansür uygulamalarının önünü açacağını ve çok sesliliği ortadan kaldıracağını öne sürüyor.

2. Değerlendirme kurulundaki dağılım tepkisi

Yeni yasada tepki çeken bir diğer madde ise projelere verilecek destekleri değerlendiren kurula ilişkin değişiklik.

Kurulda sinema örgütlerinden temsilcilerin azaltılıp, Bakanlık temsilcilerine çoğunluk verilmesi tepki çekiyor. Oyuncular sendikası ve bazı sinemacılar, sektörel temsiliyetin azalacağı kaygısı taşıdıklarını söylüyor, bugüne kadar üye çoğunluğu sektör birlik temsilcilerindeyken yeni yasayla bunun bakanlık bürokratlarına verildiği belirtiliyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: Eleştiriler yersiz!

Ancak Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a göre bu iki eleştiri de oldukça yersiz. Ersoy,  özellikle 6. maddenin önceki yasada da bulunduğunu söylüyor. Bakan Ersoy, “Geriye dönük 5 yılda binlerce film yayınlanmış sadece 3'üne yasaklama getirilmiş, onlar da pornografik içerikli filmler” diyerek yasayı savunuyor.

 

3. Emekçilerin şartlarına değinilmiyor tepkisi

Yeni yasa sinema emekçilerinin zor şartlarda çalıştırılmasına değinilmemesi nedeniyle de eleştiriliyor. Bazı kesimler, yasanın sadece büyük yapımcılara yaradığını savunuyor.

4. Festival eleştirisi ve +18 konusu

"Değerlendirme ve sınıflandırması yapılmamış olan sinema filmleri, festival, özel gösterim ve benzeri kültürel ve sanatsal etkinliklerde ancak "18+" yaş işaretiyle gösterilebilecek" şeklindeki ifade tepki çekiyor. Bazı yönetmenler de festival yönetiminin filmleri değerlendirmeye sokmaması durumunda "+18 yaş" uyarısıyla yayınlama zorunluluğunun, çocuk filmleri festivali yapmayı engelleyeceği görüşünde.

 

5. 1 Temmuz'a kadar devam tepkisi

 Yeni yasada sinema filmi öncesinde gösterilen reklamların süresi en fazla 10 dakika, fragman gösterim süresi en az 3, en fazla 5 dakika olacak. Kamu spotları ve sosyal sorumluluk projelerine ilişkin gösterimler, bu sürelere dahil edilemeyecek. Bir diğer deyişle sinema filmi gösterim arası 15 dakikayı aşamayacak. Bilet fiyatları internette belirtilenden daha pahalı olamayacak. İzleyici sinemaya gittiğinde ekstra ücret istenmesi durumuyla karşılaşamayacak. Kampanya ve promosyon uygulamnası son bulacak. Salon işletmecileri, sinema filmi bileti ile başka bir ürünün satışını aynı anda yapamayacak. Bilet ile mısır veya başka bir ürün birleştirilerek satılamayacak. Ancak tüm bunlar, yasanın yürürlüğe gireceği tarih olan 1 Temmuz'da uygulanmaya başlanacak.       

Cem Yılmaz da geçtiğimiz günlerde bir takipçisinin gişede kendisinden ekstra ücret istenmesine tepki göstermiş, "Maliyeye şikayet et" demişti. Yılmaz, "Temmuza kadar ne çalarsam mantığının işlediğini" belirtmişti.

Destekçiler de var

Yeni yasaya bazı sinemacılar ve meslek örgütleri tepkili olsa da destek verenler de yok değil. Yapımcı ve senarist Birol Güven şunları söylüyor:


"Sinema yasası, aslında mısır tartışmasının çok daha ötesinde, çok daha önemli bir yasa. Sinema yasası, sinemanın geleceğini teminat altına alan, yeni sinemacıların önünü açan, çok önemli teşviklerin olduğu, sadece milli sinemamızı değil, aynı zamanda dünya sinemasına da katkıda bulunan kazanımların olduğu bir yasa. Mesela yabancı stüdyolara diyor ki 'Gelin filmlerinizi Türkiye'de çekin. Biz size destek verelim, vergi indirimi yapalım'. Türk ve yabancı yapımcıların birlikte film çekmesinin de önünü açan teşvikler sunan bir yasa. Biraz mısır tartışmasının gölgesinde kaldı. Biz de bu yasanın bir bütün olarak genelini desteklediğimiz için tüm sanatçılar ve yapımcılar olarak sayın Cumhurbaşkanımıza ve Kültür ve Turizm Bakanımıza bir teşekkür ziyaretinde bulunduk." 

Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) Başkanı, yapımcı Elif Dağdeviren de yeni yasaya ilişkin olumlu görüşte.

 

Yeni yasadaki bazı değişiklikler için talepte bulunarak geçtiğimiz haftalarda bir bildiriye imza atan 75 yönetmenin de bir kısmı yasadan memnun. Bu isimler arasında geçtiğimiz gün yazıp yönettiği Organize İşler Sazan Sarmalı filmini vizyona sokan Yılmaz Erdoğan da yer alıyor. Dün akşam filmini Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve ailesiyle izleyen Erdoğan, bu yasanın Türk sinemasının önümüzdeki 100 yılını olumlu etkileyeceği görüşünde.

 

 

DAHA FAZLA HABER OKU