İtalya’nın başkenti Roma’da iki Çinli turistte koronavirüs tespit edilmesinin ardından, ülkede acil duruma geçildi. Başbakan Giuseppe Conte, daha önce Çin ile hava trafiğinin geçici olarak durdurulduğunu açıklamıştı.
Söz konusu Çinli çiftin 23 Ocak’ta virüsün ortaya çıktığı Vuhan’dan Milano’ya tatile geldiği, hastaneye kaldırıldıktan sonra Roma’daki Lazzaro Spallanzani bulaşıcı hastalıklar enstitüsüne aktarıldığı belirtildi.
Koronavirüs nedeniyle İtalya genelinde yaşanan panik, bazı Çinli vatandaşlara yönelik ırkçı saldırıları da beraberinde getirdi.
Başbakan Conte, Perşembe günü "panik ya da alarm için bir neden" yok açıklamasını yapsa da, özellikle 7 bin yolculu cruise gemisinde salgın şüphesi haberlerinin ardından panik havası hakim olmaya başladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Costa Smeralda adlı gemide, Çinli bir turistin koronavirüs taşıdığı şüphesiyle gemi bir gün boyunca limanda bekletilmiş, ancak yapılan tetkiklerde şüpheli vakanın basit bir grip olduğu ortaya çıkmıştı.
Çin Ulusal İstatistik Enstitüsü’ne göre, İtalya’da yaklaşık 300 bin Çinli yaşıyor. 2018 raporlarına göre İtalya, 5 milyon turistle Avrupa’nın yılda en çok Çinli turist ağırlayan ülkesi.
Dünyanın en eski müzik enstitülerinden biri olan Santa Cecilia Konservatuvarı Müdürü Roberto Giuliani, Çin, Japonya ve Güney Kore’den gelen öğrencilere bir doktora görünene kadar okula gelmemeleri yönündeki açıklaması tepki çekti.
Meslektaşları tarafından eleştirilen Giuliani, ırkçılık yapmadığını savundu.
Benzer şekilde, Como kentindeki başka bir müzik enstitüsü, Çin Yeni Yıl kutlamalarından sonra ülkeye gelen öğrencilerin 14 gün boyunca evde kalmalarını istedi.
Ülkedeki birçok kentte Çin restoranlarının büyük oranda müşteri kaybettiği ifade ediliyor.
Yabancı karşıtlığıyla suçlanan aşırı sağcı Lig Partisi lideri ve eski İçişleri Bakanı Matteo Salvini ise, sosyal medyada bir göçmen teknesini paylaşarak, "Sağlık için tüm dünya sınırları kapatıyor. İtalya'ya ise rekor sayıda tekne yanaşıyor. Size normal geliyor mu?" ifadelerini kullandı.
Altro che frontiere aperte: l'Italia ha bisogno di controlli! pic.twitter.com/zr8MoEzBrQ
— Matteo Salvini (@matteosalvinimi) January 30, 2020
Viyana’da bir grup çocuk tarafından iki Çinli turiste tükürüldüğü bildirildi.
İtalya’daki bazı gazetelerin bugünkü sayfasında, Çinlilere yönelik ayrımcılığın yükseldiğine yönelik haberler yer aldı.
Avvenire gazetesi bugünkü başyazısında, "Hepimiz için alarm çanları çalıyor, virüs yüzünden değil, onu bahane eden ırkçılık yüzünden" diye yazdı.
30 yıldır İtalya’da yaşayan Çinli gazeteci Hu Lanb ise ırkçı eylem ve söylemlere yazdığı açık “İtalyan dostlarıma” başlıklı mektupta tepki gösterdi:
Birinin sırf göz yapısı yüzünden koronavirüs taşıdığına inanılması gerçekten mantıklı değil.
Kanada, Birleşik Krallık ve Fransa’da da var
Çinlilere yönelik ayrımcı söylemlere sadece İtalya değil, Kanada, Birleşik Krallık ve Fransa’da da rastlandı.
Fransa’da yaşayan Çinliler, tepki olarak Twitter’da #JeNeSuisPasUnVirus (Ben virüs değilim) etiketini paylaştı.
Kanada’da televizyon muhabirliği yapan Peter Akman adlı kişi, saçlarını kestirdiği Asyalı kuaförünün fotoğrafını paylaşarak "Umarım bugün tek kaptığım şey saç kesimi olur" yazdı. Akman, gelen tepkilerin ardından özür mesajı yayınladı.
My tweet earlier today was insensitive. My barber told me he was offering everyone masks. I apologize for any offence I may have caused.
— Peter Akman (@PeterAkman) January 26, 2020
Üç yıl önce Pasifik ada ülkesi Palau’da yediği yarasa çorbasının videosunu sosyal medyaya yükleyen Çinli kadın Wang Mengyun, görüntüler yüzünden birçok tehdit aldığını söyledi.
Çinli kadına "Cehenneme git. Akşam öldürülmelisin. Anormal, iğrençsin. Neden ölmedin?" şeklinde mesajlar atıldı.
Koronavirüsün yarasa çorbası nedeniyle ortaya çıktığı iddia edilmişti.
Toronto Meclis Üyesi Kristyn Tam-Wong ve Belediye Başkanı John Tory, artan ırkçı saldırılar nedeniyle "yabancı düşmanlığına ve ırkçılığa boyun eğmeme" çağrısı yaptı.
Kanada’nın Ontario bölgesindeki bir okulda ebeveynler tarafından imzalanan ortak dilekçede, yakın zamanda Çin’den dönen öğrencilerin 17 gün boyunca evde kalmaları, gerekirse karantinaya alınmaları istendi.
Birleşik Krallık’taki en prestijli üniversitelerden biri olan Manchester Üniversitesi’nde yüksek lisan öğrencisi olan Çinli Sam Phan, Guardian gazetesine şunları yazdı:
Üniversitede tehdit edildim ve kendimi hastalıklı bir kitlenin parçası gibi hissettim. Çinli olduğum için beni virüs taşıyan biri olarak görmeleri sadece ırkçılık. Geçen hafta otobüs yolculuğu yaparken yanına oturduğum bir adam, çabucak eşyalarını toparlayarak yanımdan kalktı.
Güney Kore’nin başkenti Seul’da Asya mutfağından yemekler servis eden bir restoran kapısının girişine, “Çinlilere izin yok” yazılı afiş asıldı. Söz konusu afişi, Güney Kore’ye giden bir turist paylaştı.
As of 6 pm on Tuesday, the entrance to a seafood restaurant in downtown Seoul bore a sign that read, in red Chinese characters, “No Chinese allowed.” That same day, union of food delivery workers asked to be excused from making deliveries to areas with a large Chinese population pic.twitter.com/tSE0Z7wwhk
— Klaus (@Kakapolka) January 29, 2020
Koronavirüs salgını nedeniyle şimdiye kadar 213 kişi hayatını kaybetti.
Virüs, Çin dahil 24 farklı ülkede ortaya çıktı.
Dünya Sağlık Örgütü, dün düzenlenen basın toplantısında koronavirüs salgınıyla ilgili "uluslararası kamu sağlığı acil durumu" ilan etmişti.
Independent Türkçe