Fas çölleşme tehlikesi ile karşı karşıya

Bölge sakinlerinin yaşadığı su sıkıntısı, özellikle yaz aylarında nüksediyor. Öyle ki, bu aylarda yeterince banyo yapamayan ve su içemeyen çocuklar hastalanıyor

Çevresel krizler, nüfusun göç etmesine neden oluyor / Fotoğraf: Independent Arabia

 Fas Yüksek Planlama Komisyonu’nun (HCP) istatistiklerine göre, Fas'ın güneydoğusunda bulunan bölgeler, nüfusun azlığından mustarip.

Çevre Dostları Derneği’ne göre, 36 milyonluk Fas’ın yüzölçümünün yüzde 14’ünü teşkil eden vaha alanlarında, 1 milyon 600 bin kişi yaşıyor. Vaha alanları çoğunlukla ülkenin güney bölgesi Sus-Massa'da bulunuyor.

Çevresel göç

Fas’ın güneyindeki Zagora şehrinden ayrılarak bir ayakkabı şirketinde çalışmak için Kazablanka’ya göç eden Muhammed Akdim, "İş bulmak için diğer şehirlere giderek eşlerimizi ve çocuklarımızı terk etmek zorunda kalıyoruz" diyor.

İklim değişikliklerinin güney bölgelerindeki hayat tarzını oldukça etkilediğini söyleyen 35 yaşındaki Abdurrahman ise iş bulamayan gençlerin diğer şehirlere göç ettiğini belirtiyor.

Kuyu kazan kadınlar ve susuzluk krizi

Bu bölgede yaşayan kadınlar ise içecek su elde etmek için saatlerini harcıyor. Sus-Massa bölgesindeki Zagora şehrinin el-Atşan mahallesinde yaşayan ve Independent Arabia’ya konuşan Hannan şu ifadeleri kullandı:

"Yıllardır içme suyu kıtlığı çekiyoruz. En büyük sıkıntımız bu. Haftanın neredeyse her günü su kesintisi çektiğimiz için bu kuyuları biz kadınlar kazdık"

Bölge sakinlerinin yaşadığı su sıkıntısı, özellikle yaz aylarında nüksediyor. Öyle ki, bu aylarda yeterince banyo yapamayan ve su içemeyen çocuklar hastalanıyor.

Bu konuda açıklama yapan Zagora Çevre Dostları Derneği Başkanı Cemal İkşibab, "Erkeklerin göç etmesi sebebiyle kadınlar oldukça zorlanıyor" ifadelerini kullanıyor.

İklim değişikliği

İkşibab, konuşmasını şu şekilde sürdürüyor:

"Vahaların gelecek 30 yılı konusunda Çevre Bakanlığı ve Meteoroloji Dairesi tarafından 2008’de yürütülen bilimsel bir çalışmaya göre, bu bölgelerdeki sıcaklıklar artmaya devam edecek"

Söz konusu araştırmaya göre, bu vahalara düşen yağışlar gittikçe azalırken çölleşme artacak, böylece yeraltı su kaynakları çekilmeye devam edecek. Diğer yandan Çevre Dostları Derneği verilerine göre, 1930 yılında sayıları 4 buçuk milyon olduğu bilinen palmiye ağaçlarından şuan yalnızca 1 milyon adet kaldığı kaydedildi.

fas2.jpg
Palmiye ağaçları, kuraklık nedeniyle ucuz bir fiyata satılıyor / Fotoğraf: Independent Arabia

 

Vahalarda çıkan yangınlar

Massa'nın Aoufous vahalarında geçen sene ortaya çıkan yangınlar; meyve ağaçlarına, 8 bin 100 palmiye ağacına ve bölge sakinleri için bir gelir kaynakları olan tarım arazilerine sıçradı. Dolayısıyla bu bölgelerdeki ekosistemler şuan tehdit altında.

Palmiye ve meyve ağaçları sektöründe bir yatırımcı olan Ali İmravi, Fas'ın güneyindeki vahalarda çıkan yangınların sebebinin henüz bilinmediğini belirtiyor. Devleti, halkı çevreyi korumak konusunda bilinçlendirmeye çağıran İmravi, gelecekteki çevresel krizlerden kaçınmak için devlet, yatırımcılar ve bölge sakinleri arasındaki iletişimin önemini vurguluyor. Aynı zamanda "Yeraltı suyu iyi yönetilmezse, gelecekte susuzluktan öleceğiz" diyor.

Tarihi ve ekolojik bir miras sayılan bu vahalar, iklim değişikliğinden dolayı günümüzde göç, yoksulluk ve sosyal kırılganlıktan mustarip.

Çiftçiler, palmiye ağaçlarını ucuz bir fiyata satıyor

Çevre Dostları Derneği’nin aktardığına göre çiftçiler, bazıları 10 metre uzunluğundaki asırlık palmiye ağaçlarını bölgedeki şiddetli kuraklık nedeniyle 100 ya da 200 dirhem gibi ucuz fiyatlara satıyor.

Derneğin Başkanı İkşibab, satılan bu ağaçların diğer şehirlere götürülüp sokaklara ve evlere konulduğunu belirtiyor. Dernek, ağaçların sökülmesinin engellenmesi için yasa çıkarılması konusunda devlet kurumlarına baskı yapıyor.

Karpuz yetiştiriciliği

İlgili makamları su krizi konusunda uyaran Fas Kralı 6. Muhammed, içme suyunun sağlanması için çözüm birimlerinin kurulması talimatını verdi. Böylece Fas devleti, susuzluk krizini çözmek için, yeraltı suyunun keşfine destek verilmesi ve işbirliği içerisinde su sektörleri çıkarlarının gerçekleştirilmesi gibi bazı adımlar attı.

Çevre Dostları Derneği ise Zagora'daki susuzluk krizini karpuz yetiştiriciliğine bağlıyor. Zirâ karpuz ekim alanı 20 bin hektarı aşıyor ve bu ziraat sırasında 20 milyon metreküpten fazla su tüketiliyor. İnsan hakları ve çevre aktivistleri ise karpuz yetiştiriciliğinin bir sisteme sokulması çağrısında bulunuyor.

Ekosistemin çökmesi

Bu vahalardaki ekosistemin çöküşüne değinen ekolojist Muhammed Hafu ise bu konuda şöyle diyor:

"Sus-Massa Bölgesine bağlı Tingir kentinin Alnif ilçesinde büyüdüm. O zamanlar herhangi bir yangın meydana gelmemişti. Hatta eskiden insanlar yaşam kaynaklarının bolluğundan dolayı vahalara taşınırdı ancak bugün yangınlar ve su kıtlığı sebebiyle buradan göç ediyorlar. Geyik gibi hayvan türlerinin ve biyoçeşitliliğin yok olduğunu kaydediyoruz"

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Elif Turan

independentarabia.com/node/89566

DAHA FAZLA HABER OKU