Tayvan’ın Çin’le yaşadığı siyasi ihtilaf, koronavirüs salgınıyla birlikte yeniden gündeme oturdu.
Çin merkezli ölümcül virüs dünya genelinde endişeyi artırırken, salgının yayılmasını durdurmaya çalışan diğer ülkeleri de uluslararası uçuşlara dair önlemleri gözden geçirmek zorunda bıraktı.
Ancak son yaşananlar, Pekin’in baskısı altındaki uluslararası kuruluşların artan tecridine maruz kaldığı belirtilen ve virüs vakasının tespit edildiği ülkeler arasında bulunan Tayvan için krizi ikiye katladı.
AFP’nin haberine göre bugüne dek 8 koronavirüs vakasının görüldüğü Tayvan’la doğrudan bir anlaşma içinde olmayan Birleşmiş Milletler (BM) kurumları Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yalnızca Pekin yönetimini muhatap alıyor.
Bu durumun BM’de yalnızca Çin Halk Cumhuriyeti’nin koltuk sahibi olmasından kaynaklandığı belirtiliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Tayvan’ın söz konusu kuruluşlarda yıllık toplantılara ve ilave görüşmelere yalnızca gözlemci statüsüyle katılmasına izin veriliyordu. Fakat son yıllarda Pekin, kendi toprağı saydığı Tayvan'a karşı gittikçe daha kavgacı bir tavır aldığından bu ülke kendini dışlanmış bir pozisyonda buldu.
Bahsedilen tecrit koronavirüs salgını sonrası belirginlik kazanırken, söz konusu uluslararası kuruluşların 23 milyon kişinin yaşadığı bu bölgeyi de muhatap almasına yönelik çağrılar artmaya başladı.
Twitter üzerinden yapılan çağrılara destek veren akademisyenler ve analistlerin çoğunun aldığı cevapsa, Çin Sivil Havacılık Kurumu’nun eski başkanı Fang Liu’nun yönettiği ICAO tarafından engellenmek oldu.
ICAO’nun engellediği kişiler arasında, Project2049 adlı düşünce kuruluşundan Tayvan-Çin uzmanı Jessica Drun, Tayvan merkezli akademisyen J Michael Cole ve Amerikan Girişimcilik Enstitüsü’nden (AEI) Michael Mazza da yer aldı.
AFP’ye yazılı açıklama yapan ICAO, “tüm sosyal medya platformlarında sağlam ve gerçeğe dayalı tartışmaları memnuniyetle karşıladıklarını ve sivil havacılık faaliyetlerine ilişkin yenilikçi ve meydan okuyan bakış açılarından her zaman minnettar olduklarını” bildirdi.
Kuruluş ayrıca “kendi kampanya hedeflerine dikkat çekmek için kurumu kasten ve alenen yanlış tanıtma amacını taşıyan bazı aktivistleri engellediklerini” öne sürdü.
Ancak bu değerlendirmeler, sosyal medyada engellenen isimler tarafından kabul görmedi.
5/10 Taiwan is excluded from ICAO. This is a fact. That exclusion is problematic. This is an opinion, but a well-founded one. I'd be happy to hear ICAO's counter-argument, but ICAO has instead refused to engage in dialogue on the matter.
— Michael Mazza (@mike_mazza) January 28, 2020
Drun yaptığı paylaşımda, “Bizi yanlış bilgilendirmenin failleri veya kötü bilgilendirilmiş savunucular olarak etiketlemeleri samimiyetsizce. Tek yaptığımız; Tayvan’ın geçmişte katılımının sağlandığına ve egemenlik meselesine dokunmadan mevcut koranavirüs tartışmalarına Tayvan’ın da dahil edilmesinin yollarının olduğuna dikkati çekmekti” yanıtını verdi.
Mazza da “Tayvan, ICAO’dan dışlanıyor. Bu bir gerçek” dedi.
Diğer taraftan uluslararası kuruluşun sergilediği tavır ABD’de de tepkiyle karşılandı.
Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nden yapılan açıklamada, “ICAO’nun Tayvan’ı dışlamasına karşı çıkan sesleri susturmak, bu kurumun adalet, katılım ve şeffaflık ilkelerine aykırıdır” ifadeleri kullanıldı.
Senatör Marco Rubio ise paylaştığı tweet’te, “Bu, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) uluslararası kurumları taleplerine boyun eğdirmek için baskı altına alma ve korkutma çabalarının işe yaradığının yeni bir işaretidir” dedi.
Independent Türkçe, AFP
