Adalet Bakanı Gül: Herkes yargıya güvenini korumak zorunda

Yargının ele geçirilecek bir yer olmadığını söyleyen Gül, yargı mensupları için "bunların hepsi AK Parti'li" demenin kabul edilemeyeceğini söyledi

Fotoğraf: AA

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “yargının ele geçirilecek bir yer olmadığını” söylerken geçmişte bunun acılarının yaşandığını belirtti ve “Herkes yargıya güvenini korumak zorunda” dedi.

Gül, Kanal 7'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Gül, eski Türkiye'de yargının “manivela” olarak kullanıldığını söyledi.

“28 Şubat'ta darbecilere selam duran bir yargıya tanık olunduğunu veya inançlarından dolayı haksızlığa uğrayanların haklarının mahkemelerce verilmediğini” söyleyen Gül, bugün ise önemli mesafeler alındığını, FETÖ ile mücadeledeki kararlılık kapsamında mahkemelerin darbeyi yargıladığı görüşünü dile getirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yargının ele geçirilecek bir yer olmadığını, asla el değilmemesi gereken değerli bir kurum olduğunu vurgulayan Gül, şöyle konuştu:

Burada hiçbir görüşün 'Benim arka bahçemdir, ele geçirdim' gibi bir yaklaşımı olamaz, buna asla müsaade edemeyiz. Çünkü bunun acılarını çok yaşadık. Herkes yargıya güvenini korumak zorunda. Tabii FETÖ'nün tahribatları yargıda çok büyük şekilde görüldü. Bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı'na şüpheli gibi bir operasyon çekmek, darbe girişiminde bulunmak... Bunların hepsiyle yine yargının içerisindeki hakim, savcılar da mücadele etmeye devam ediyor. 'Yargı mensupları şu dönemde girdi, düşüncesi böyledir, bunların hepsi AK Parti'li' demek asla kabul edilemez.

İkinci Yargı Paketi ve infaz düzenlemesiyle ilgili soru üzerine Gül, bu konudaki hazırlığın bütün yönleriyle sürdürüldüğünü söyledi.

Gül, şu ifadeleri kullandı:

Ceza adaleti anlamında özellikle belli suçlarda 2 yılın altında, 18 ayın altında, infaz sisteminden kaynaklı olarak hiç cezaevine girilmediği görülüyor. Bu çalışma öncelikle bir af değil. Çünkü bir suçun mağduru var. Kamu mağdur, taraflar mağdur. Bunlar çıkacaksa da başının üzerinde bir kılıç gibi sallanan, bir hata yaptığında, kamuya zarar verdiğinde ya da böyle bir tavır içine girdiğinde gerekirse infazında kalan sürenin tamamlanacağı bir düzenleme. Yani 'Artık ben çıktım, ne yaparsam yapayım, her şey bitti' anlamında değil. Kişinin yine yanlış yaparsa, topluma zarar verirse yine cezaevine gireceği bir düzenleme olması lazım. Dolayısıyla bu anlamda söz konusu paket bir af değil. Bu hususta toplumda adalete güveni artırıcı düzenleme olacağını düşünüyoruz.

AA

DAHA FAZLA HABER OKU