Adli bir suçtan tutuklanarak Van M Tipi Cezaevi'ne gönderilen 53 yaşındaki İslam Kaya, hapishaneye girmeden önce hastaneye sevk edildi.
Beyin kanaması şüphesiyle yoğun bakıma alınan Kaya, 8 günlük tedavisinin ardından gözetim altında tutulmak için normal odaya alındı.
Jandarma tutanağına göre iki kolu da kelepçeli olan Kaya'nın, hastanenin ikinci kattaki penceresinden atlayarak intihar ettiği savunuldu.
Beyin kanaması şüphesiyle yoğun bakıma alındı
Gözaltı sürecinin ardından önce savcılığa sonra da mahkemeye sevk edilen Kaya, 16 Ağustos'ta tutuklandı. Hapishaneye gönderilen Kaya'nın giriş işlemleri yapılırken hastaneye sevk edilmesine karar verildi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde beyin kanaması şüphesiyle yoğun bakımda tedavisine başlanan Kaya, tutuklulara ait odaya alındıktan sonra kolu yatağa kelepçeli şekilde tedavisine devam edildi.
İki kolu kelepçeliydi
Jandarmaların ve infaz koruma memurunun hazırladığı tutanağa göre, Kaya kelepçesinden kurtulmaya çalıştığı için diğer kolu da kelepçeyle yatağa bağlandı. İki kolu da kelepçeli olan İslam Kaya, 27 Ağustos'ta sabaha karşı 04.00 sularında, hastanenin ikinci katında tutulduğu odanın penceresinden atladı.
Mescide gittikleri sırada atlamış
Tutanakta yer alan bilgilere göre, o sırada nöbet tutan infaz koruma memuru ve jandarma, sabah namazı için mescite gitmişti.
Kaya'nın pencereden atladığının anlaşılması üzerine dışarı çıkan infaz koruma memuru ve jandarmalar, Kaya'nın yerde hareketsiz yattığını gördü. Kaya, müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Kaya'nın ölümünün ardından otopsi yapıldı. Otopsi raporunda, İslam Kaya'nın kesin ölüm sebebinin tespit edilemediği belirtildi.
Avukat Kutevi: Görevli personel kusurludur
İslam Kaya'nın ölümünde idarenin kusurunun bulunduğunu savunan avukat Kadir Kutevi, Adalet Bakanlığı'na başvurarak, eş ve çocukları için manevi tazminat talep etti.
Kaya'nın yaşam hakkının korunmadığını belirten Kutevi, 5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 6. maddesinde yer alan "Ceza infaz kurumlarından hükümlülerin yaşam hakları ile beden ve ruh bütünlüklerini korumak üzere her türlü koruyucu tedbirin alınması zorunludur" hükmüne atıf yaparak, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:
Müteveffanın iki bileği de kelepçeli ve yatağa bağlı iken kelepçelerden kurtulmasının mantıklı bir izahı olamaz. Müteveffanın bilekleri ya kelepçelenmemiş ya da bilek kalınlığı göz önünde bulundurulup gerekli ayarlama yapılmamıştır. Her iki durumda da görevli personel, dolayısıyla idare kusurludur.
© The Independentturkish
