Irak’taki ABD askerlerinin akıbeti ne olacak?

Irak Parlamentosu’nun yabancı güçlerle ilgili kararına rağmen ABD, şuan Irak’tan çıkma niyetinde olmadığını duyurdu

Irak'taki ABD askerleri / Fotoğraf: AFP

İranlı General Kasım Süleymani’nin ölümüyle sonuçlanan ABD hava saldırısına yanıt olarak İran’ın Irak’ta ABD güçlerine ev sahipliği yapan iki askeri üssü hedef aldığı misillemeye ilave olarak Irak Parlamentosu’nun ‘yabancı güçlerin ülkeden çıkarılmasını’ öngören yasa tasarısını onaylaması ve İran destekli silahlı grupların Haşdi Şabi Heyeti Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Muhendis için intikam yeminleri etmesinin ardından Irak topraklarındaki ABD askerlerinin akıbetiyle ilgili sorular giderek artıyor.

Irak Parlamentosu’nun yabancı güçlerle ilgili kararına rağmen ABD, şuan Irak’tan çıkma niyetinde olmadığını duyurdu. ABD Başkanı Donald Trump, askerlerin çıkarılması konusunda ısrar edilmesi durumunda Irak’a yaptırım uygulama uyarısında bulundu.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Devrim Muhafızları’nın Irak’taki misillemesinin ardından yaptığı açıklamada, “Bir cevap vermemiz gerekiyordu, verdik. Her şey bitti” ifadelerini kullandı. Ancak Irak’taki İran destekli silahlı gruplar, ABD’nin hava saldırısında hayatını kaybeden Haşdi Şabi Heyeti Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis için intikam çağrılarını sürdürüyor.

Hadi el-Amiri öncülüğündeki Fetih Koalisyonu ve Mukteda es-Sadr öncülüğündeki Sadr Hareketi, parlamentonun yabancı askerlerle ilgili aldığı kararın uygulanmasında ısrar ediyor.

Sadr itidal çağrısında bulundu

Iraklı Şii lider Sadr, İran ve ABD taraflarının açıklamaları sonrasında krizin bittiğini belirtti.

Sadr, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, silahlı gruplara herhangi bir saldırı girişiminde bulunmama çağrısında bulundu.

Sadr, Irak’ın egemenlik ve bağımsızlığını koruyabilecek ve erken seçimleri düzenleyecek hükümetin 15 gün içinde kurulması gerektiğini belirterek, Iraklıların ülkedeki yabancı varlığına son vermek için halen çalıştıklarını söyledi.

Sadr, dış müdahalelere karşı sabırlarının tükenmek üzere olduğunu ve ABD'nin ülkedeki varlığı ve nüfuzunun sonlandırılmasını istediğini belirterek, Şii milis gücü Haşdi Şabi'ye ABD hedeflerine karşı askeri seçeneği kullanma konusunda sabırlı davranma çağrısında bulundu.

ABD saldırılarına maruz kalmamaları için Haşdi Şabi’ye ait tüm büroların kapatılması gerektiğini kaydeden Sadr, ‘düzensiz gruplardan bütün siyasi ve diplomatik yollar tükenene kadar gerginliğin sesini susturmasını’ talep etti.

İran-ABD uzlaşması

Basına sızan bilgilere göre İran yönetimi, Irak’taki silahlı gruplara ABD üslerine herhangi bir saldırı düzenlenmemesi için baskı uyguladığı öğrenildi. Sızdırılan bilgiler arasında İran-ABD arasında Irak’ta siyasi çözüm arayışlarının başladığına işaret ediliyor.

Siyasi kaynaklar, siyasi çözüm arayışlarının İran’ın misillemesinden sonra geldiğini ifade ediyor.

Gözlemciler de silahlı grupların intikam yeminlerinin medyadaki çağrılardan öteye geçmeyeceğini ve parlamentonun yabancı güçlerle ilgili kararının da bağlayıcı olmadığını zira ABD öncülüğündeki DEAŞ Karşıtı Uluslararası Koalisyon’un BM Güvenlik Konseyi’nin kararı doğrultusunda Irak’ta bulunduklarını belirtiyor.

Kürt ve Sünnilerin endişesi

Irak’taki Kürt ve Sünni partiler birtakım nedenlerden ötürü ABD güçlerinin ülkeden çıkarılması kararına muhalefet ediyor. Bu nedenlerin başında ise DEAŞ’ın son zamanlarda yeniden yapılandığına işaret eden raporlar geliyor. Nitekim ABD güçleri DEAŞ ile mücadelede eğitim, danışmanlık ve istihbarat gibi konularda Irak ordusuna destek sağlıyor.

Diğer bir neden ise ABD güçlerinin halihazırda Kürt ve Sünni nüfusun çoğunlukta olduğu bölgelerdeki üslerde kalması. Zira Kürt ve Sünni blok, ABD askerlerinin buradan çekilmesi halinde Tahran’ın, emrindeki Şii milis gruplar eliyle bu bölgelerde kontrolü ele geçirebileceğine dair endişelerini dile getiriyor.

Kürt partiler ise bu durumun özellikle Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni (IKBY) olumsuz etkileyeceği kanaatinde. Bu noktada Kürt temsilciler, ABD askerlerinin çekilmesi halinde Türkiye’nin Suriye’de attığı adımların bir benzerini IKBY’de de atmasından duyduğu endişeyi ifade ediyorlar. Ayrıca son süreçte İran’a sınır bölgelerin Tahran tarafından füzelerle hedef alınmasına dikkati çeken Kürtler, Bağdat merkezi yönetimin IKBY’deki yönetime el koymasından kaygılanıyor.

Silahlı grupların intikam yemini

İran destekli Haşdi Şabi’ye bağlı Asaib Ehlil Hak örgütü lideri Kays el-Hazeli ise, Irak’ın Ebu Mehdi el-Mühendis’in ölümüne karşılık vereceği yanıtın, İran’ın Kasım Süleymani için verdiği tepkiden aşağı kalmayacağını ifade etti.

Hazeli’nin ofisine ait Twitter hesabından paylaşılan mesajda, “İran, Kasım Süleymani’nin öldürülmesine ilk yanıtını verdi. Şimdi sıra Irak’ın Komutan Muhendis için vereceği ilk yanıtta” denildi.

Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi;

"Diplomatik misyonları hedeflemiyoruz ve şu anda askeri varlığına rağmen ABD Büyükelçiliğini de hedef alamayacağız. ABD halkının, hükümetine, askerleri geri çekmesi, onları anavatanlarına geri döndürmesi ve kanlarını bağışlaması için baskı yapmasını umuyorduk. Ancak bu şimdiye kadar olmadı"

Irak kamuoyunda ABD güçlerinin çıkarılması kanaati bulunmuyor

Uzmanlar, ABD güçlerinin halihazırda ülkeden çıkarılması yönünde Iraklı Şiilerin en üst dini mercii Ali es-Sistani ve kamuoyunda ortak kanaat oluşmadığını ifade ediyor.

Stratejist Ahmed eş-Şerifi, "Silahlı grupların tehditleri abartılıyor. Bazıları ise medyatik olmanın ötesine geçemez. ABD varlığına yönelik gerçek anlamda bir tehdit yok" dedi.

Kendi kaynaklarından aldığı bilgileri aktaran Şerifi, “Şu anda Irak'taki ABD varlığına saldırmak için silahlı gruplardan ya da dış güçlerden herhangi bir talimat yok. Tüm siyasi güçler, gerilimi tırmandırma seçeneğinin siyaset ve güvenlik konusunda karışıklığa neden olacağının farkındalar. Ayrıca Şii partiler arasında ABD güçlerinin çıkarılmasına ilişkin ortak bir kanaat oluşmuş değil. Dini merci ve kamuoyu da söz konusu güçlerin çıkarılmasını istemiyor” ifadelerini kullandı.

Kararın bağlayıcılığı yok

Irak Parlamentosu’nun yabancı güçlerin ülkeden çıkarılmasını öngören kararını da değerlendiren Şerifi, “Bu karar bağlayıcı değildir. Çünkü Uluslararası Koalisyon BM Güvenlik Konseyi’nin kararıyla Irak’a geldi ve ancak Güvenlik Konseyi’nin kararıyla çıkabilir. Uluslararası hukuk, iç hukukun üstünde yer alır” diye konuştu.

Şerifi, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı;

“ABD güçlerinin çekilmesiyle oluşacak boşluktan kaynaklanabilecek sızıntılara karşı caydırıcı olabilmesi için Kürt ve Sünnilere bir alternatif sunulması gerekir. Sünnilerin bu konudaki endişeleri, silahlı grupların Sünni şehirlerdeki hayati alanlara uzanma arayışıdır.”

Suriye’de olduğu gibi Irak’ın onayına ihtiyaç duymayabilir

Uzmanlar, ABD’nin, terörle mücadele gerekçesiyle Suriye’de bulunan birlikleri için Şam yönetiminin onayını almadığına dikkati çekerek, Irak’ta terörle mücadele için bulunan birlikleri için Bağdat yönetiminin onayına ihtiyaç duymadığını belirtiyor.

Siyasi araştırmacı ve akademisyen Basil Hüseyin, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, "ABD, başta terörle mücadele olmak üzere birçok sebepten dolayı Irak’ta bulunuyor. Çekilmeleri uzak bir ihtimal. Irak Parlamentosu’nun aldığı karara rağmen ABD, tıpkı Suriye’de olduğu gibi buradaki varlığının sebebini terörle mücadele olarak gerekçelendirebilir. Siyasi kaynaklar İran’ın, destek verdiği silahlı milis gruplara ABD’ye karşılık vermemesi ve itidalli olmaları için baskı uyguladığını belirtiyor" dedi.

Hüseyin, “İran, ABD’nin Sünni bölgelerde kalmasından endişe ediyor. Zira stratejik öneme sahip bu bölgeleri kontrol altına almak ve nüfuzunu yaymak istiyor” diye konuştu.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Halil Erdoğan

independentarabia.com/node/85381

DAHA FAZLA HABER OKU