Dünya çapındaki sismik "uğultuların" gizemi yeni doğan sualtı yanardağı keşfiyle çözüldü

Jeologlar uğultulardan Dünya'nın üst manto tabakasındaki "bilinen en büyük magma birikiminin" sorumlu olduğu sonucuna vardı

Mayotte adası, Afrika kıtasına bağlı bir ada konumunda olup,  Hint Okyanusu'nun batı, Madagaskar'ın ise kuzeybatısında yer alIR. Fransa'ya bağlıdır (AFP)

Dünya çapında saptanan bir dizi düşük frekanslı "sismik uğultunun" peşine düşen ve bir sualtı yanardağının oluşumunu keşfeden araştırmacılar, bilimsel camiada aylardır şaşkınlık uyandıran bu gizemin alışılmadık sebebini ortaya çıkardı.

11 Kasım 2018'de, Hint Okyanusu'nda Madagaskar'la Mozambik arasında yer alan Mayotte adasının açıklarında uzunlukları 40 dakikaya kadar çıkan 400'den fazla bir dizi garip titreşim meydana gelmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bilim insanları kimsenin hissetmediği düşünülen bu titreşimleri ölçmek için önce birkaç Doğu Afrika ülkesine alıcı yerleştirdi ve ardından Şili, Hawaii, Kanada ve hatta 18 bin kilometre uzaklıktaki Yeni Zelanda'ya kadar uzanan alanlarda da aynı titreşimler ölçüldü.

Normalde büyük depremlerle bağlantılı olan yavaş hareket eden, düşük frekanslı bu dalga biçimi; depremlerde gözlemlenenin aksine mükemmel düzenli yapısıyla bilim insanlarının ilgisini çekti.

Glasgow Üniversitesi'nden yanardağ araştırmacısı Helen Robinson şöyle şakalaşıyor: "Bunlar çok nazik. Doğal olmak için fazla mükemmeller."

Garip bir düzenliliğe sahip atımların kaynağını takip etmek için Almanya'dan bir jeolog ekibi, Dünya'nın üst manto tabakasındaki en büyük magma birikimlerinden biri olduğuna inanılan havzanın çöküşünü bilgisayar ortamında titizlikle canlandırdı.

Bu çöküş, deniz tabanında devasa bir yanardağın doğumu sonucu gerçekleşti. Ekibe göre bilim insanları böylesi bir yanardağ doğumunu ilk defa hakkını vererek gözlemledi.

Yanardağ, sismik uğultular saptanmadan birkaç ay önce, yaklaşık 4 bin yıl boyunca sismik etkinliğin yaşanmadığı Mayotte adası yakınlarında, aralarından güçlü bir tanesinin büyüklüğü 5,8'e kadar ulaşan binlerce "tektonik görünümlü" depremin gümbürtüsüyle birlikte yeryüzüne fışkırmaya başladı.

Ardından aylar sonra gizemli titreşimler geldi. Bilim insanları bu titreşimlerin nüfusu 250 bin olan Mayotte'ye varışıyla birlikte adanın da batarak doğuya kaymaya başladığını ve şimdiye kadar 20 santimetre hareket ettiğini hesapladı.

Bunun sebebinin ne olduğuna dair uçuk kaçık çeşitli varsayımların arasında titreşimlerin volkanik etkinlikle bağlantılı olabileceği görüşü güç kazanmaya başladı. Beklendiği gibi Mayıs 2019'da Fransız bir araştırma ekibi Mayotte yakınlarında yeni bir sualtı yanardağının varlığını keşfetti.

Bu hafta, Potsdam Üniversitesi'nden bir ekip, hakemli bilim dergisi Nature Geoscience'de yayımladıkları raporla titreşimlerden sorumlu bir yıllık bu nadir magmatik sürecin ayrıntılı bir resmini sundu.

Araştırmacılar dünya çapındaki jeologların gözlemlerini devasa bir sualtı yanardağının oluşumundan önce Dünya'nın üst manto tabakasında gerçekleşen ve ilk defa gözlemlenen süreçte tam olarak ne yaşandığını ortaya çıkarmak için bir araya getirdi.

Baş araştırmacı Simone Cesca'nın deyişiyle "kayıt altına alınan en büyük sualtı patlamalarından birinde" sürecin başlıca iki evresi belirlendi.

Dünya yüzeyinin 30 kilometreden daha fazla altında bulunan ve üst mantoda bilinen en derin volkanik birikimlerden birinden fışkıran magma bir dizi olayı başlattı.

The Washington Post'a konuşan yeni raporun ortak yazarlarından Eleonora Rivalta şunları ifade etti: "Bir magma çukuru püskürmek istediğine karar verdi." "Bir kez yüzeye açılan bir kanal oluştuğunda magma dışarı akmaya başlar ve bir yanardağ oluşturur."

Bu muazzam volkanik kayma, Mayıs 2018'de kaydedilen yaklaşık 7 bin depremi tetikledi ve lavların okyanus tabanına fışkırmasıyla yeni bir yanardağ oluşturdu.

Ancak lavların okyanus tabanına taşınmasıyla birlikte hızla boşalan magma birikimi havzası gittikçe içi boş bir kovuğa dönüştü.

Bilim insanları bu gizemli sismik uğultuların nedeni olarak hazne boşaldıkça çökmeye başlayan tepe kısmını işaret ediyor.

Washington Post'a konuşan Cesca şunları söyledi: "Kayaların her seferinde bu haznenin içine çökmesi bir eşsalınım (rezonans) ortaya çıktı (...) ve bu çok uzaktan saptayabileceğiniz bu garip dalgaları üretti."

Rivalta şunları ekliyor: "(Sismik uğultuları) derin magma haznesindeki çöküşün bir işareti olarak yorumluyoruz. Bu, şimdiye kadar üst mantoda bilinen en derin, en geniş magma birikimi ve birden bire boşalmaya başlıyor."

Potsdam Üniversitesi'ndeki Alman Yerbilimleri Araştırma Merkezi'nden (GFZ) Torsten Dahm'a göre, bu büyük çöküş su yüzeyininden çok derinde gerçekleştiği için bu uzak depremler neredeyse algılanamaz düzeydeydi.

Diğer yandan Dahm şöyle uyardı: "Ne var ki, derin birikimin üzerindeki yerkabuğunun çökme ve daha güçlü depremleri tetikleme ihtimali devam ettiği için Mayotte adasında felaket olasılığı bugün hala devam ediyor."

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/science

Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU