Terörle mücadele polisi, çevreci hareket Yokoluş İsyanı'nı aşırılıkçı gruplar listesine aldı

Bir iklim aktivisti, Yokoluş İsyanı'nın (yasadışı) radikal dinci ve aşırı sağcı gruplarla birlikte resmi raporda yer almasının ardından "Buna nasıl cüret ederler? Ülkenin her yerindeki çocuklar umutsuzca bir gelecek için mücade ediyor" dedi

(AFP)

Yokoluş İsyanı (Extinction Rebellion), bir terörle mücadele raporunda aşırılık yanlısı örgütler listesine dahil edilmesinin ardından polisi kendilerine yönelik “maksatlı susturma girişiminde" bulunmakla suçladı.

Güneydoğu Terörle Mücadele Polisi (CTPSE) tarafından radikalleşme karşıtı eğitimin parçası olarak çıkarılan kılavuz, savunmasız genç ve yetişkinlerin iklim aktivistleri tarafından aktivistlerin “şiddet eylemlerine katılmaya” teşvik edilebileceği uyarısında bulundu.

Yokoluş İsyanı, yasadışı aşırı sağ ve radikal dinci terör gruplarıyla beraber isteye dahil edildi.

Barışçıl protestolar ve şiddet içermeyen grevlerle iklim acil durumunun ele alınması için bir acil eylem kampanyası yürütün grup, listeye dahil edilmelerini “hayret verici” ve “terörizm iftirası” diye niteledi.

Yokoluş İsyanı, açıklamasında şöyle söyledi:

Buna nasıl cüret ederler? Ülkenin her yerindeki çocuklar umutsuzca bir gelecek için savaşıyor. (...) Öğretmenler, dedeler ve nineler, hemşireler; politikacıların ve büyük işletmelerin gezegenimizin korkunç durumuna dair bir şeyler yapmasını sağlamak için şiddete başvurmadan ellerinden geleni yapıyor. Ve işte, düzenin verdiği cevap bu.

Emniyet güçlerinin Güneydoğu'daki terörle mücadele stratejilerini koordine eden CTPSE, Yokoluş İsyanı'nın rapora dahil edilmesini "değerlendirme hatası" diye niteledi ve materyalin gözden geçirileceğini söyledi.

İlk kez The Guardian tarafından haberleştirilen belge, grubun ideolojisinden etkilenenlerin “iklim değişikliği, ekoloji, türlerin yok olması, hidrolik kırılma, havalimanlarının büyümesi veya kirlilik gibi çevresel sorunlar hakkında güçlü veya duygusal konuşmaya” başlayabileceğine dair uyarıyor.

Belgede ayrıca öğrencilerin protestolara katılmak için “okula gitmeyi ihmal edebileceği” ve ayrıca “planlı okul 'grevlerinde'" yer alabileceği belirtiliyor. Okul grevleri, İsveçli genç Greta Thunberg'in popülerleştirdiği bir protesto tarzı.

“Neden tehdit oluşturuyorlar?” başlıklı bölümdeyse “Aktivizminin altında sistem değişikliğini amaçlayan düzen karşıtı bir felsefe yatıyor” ve “Kişilere karşı şiddet içermese de kampanya, diğer yasadışı faaliyetleri teşvik ediyor” ifadeleri yer alıyor.

Belge ayrıca, polis güçlerinin grubun logosuna ve sloganlarına bilhassa dikkat etmesi gerektiğini belirtiyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Aynı broşür, neo-nazi grubu Ulusal Eylem'in ve 2019 Londra Köprüsü'ndeki bıçaklama, 2017 Londra Köprüsü saldırısı ve 2013 Lee Rigby cinayeti de dahil olmak üzere çeşitli saldırılara bağlantılı radikal dinci terör grubu El Muhajirin'in radikalleştirme belirtilerini tespit etmek için tavsiyeler içeriyor.

Kılavuz; öğretmenleri, gençlik çalışanlarını, savunmasız ve genç bireylerle çalışan diğer kişileri eğiten ve radikalleşmeyi tespit edip belirlemelerini kolaylaştıran Önleme programının parçası. Programın ifade özgürlüğü ve eğitim üzerinde ürpertici bir etkisi olduğuna dair uzun zamandır eleştiriler var.

Eskiden Metropolitan Polis Teşkilatı'nda memur olarak çalışan Yokoluş İsyanı aktivisti Paul Stephens şunları söyledi:

Polis ne zaman uyanacak? İklim ve ekolojik acil durum, kamu güvenliğine yönelik tarihin gördüğü en ciddi tehdittir ve hükümet bu konuyu ele almayıp fosil yakıtlara yatırım yapmaya devam ettiği sürece sorun polis için daha büyük olacaktır. (...) Son yıllarda yönetim sistemimizi kim eleştirmedi ki? Hepimiz aşırılıkçı mıyız? (...) Yokoluş İsyanı'nda kimsenin kimseyi şiddetin herhangi bir türlüsüne teşvik ettiğini hiç görmedim. Tam tersi. 34 yıllık tecrübeye sahip eski bir polis memuru olarak, bu saçmalığı yayımlayanların siyasi bağımsızlığından ciddi şekilde şüpheliyim.

The Guardian'a göre, grup belgenin kasımda yayımlanan bir versiyonunda yer aldı. Belge o zamandan beri geri toplanıyor ve grup aşırılık yanlısı olarak sınıflandırılmıyor.

CTPSE Müdürü ve Başkomiser Kath Barnes şunları söyledi:

Yokoluş İsyanı'nı aşırılık yanlısı bir örgüt olarak sınıflandırmadığımızı açıkça belirtmek isterim. (...) Yokoluş İsyanı'nın bu belgeye dahil edilmesi bir değerlendirme hatasıydı ve şimdi sonuç olarak tüm içeriği gözden geçireceğiz. (...) Belge CTPSE tarafından bazı kuruluşlarla bağlantıları nedeniyle savunmasız olabilecek kişilerin tespitinde polis güçleri ve hükümet örgütleri de dahil olmak üzere yasal ortaklarımıza yardımcı olmak için hazırlanmıştı. (...) Belge, içinde çalıştığımız koruma ortamının karmaşıklığını anlayan ve Önleme kapsamında yasal görevleri olan çok belirli bir kitle için tasarlanmıştı. Kiminle paylaşıldığını doğrulama ve geri toplama sürecindeyiz. (...) Terörle Mücadele Polisi olarak ortaklarımızla birlikte savunmasız insanları koruma sorumluluğumuz var. Memurlar, savunmasız olabilecek kişileri tespit etmek için eğitiliyor ve yalnızca çevreyi veya hayvanları korumayı savunan bir örgüte üyelik, tetikleyici değildir.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU