Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: İdlib’teki sorun sadece Türkiye’nin sorunu değildir

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrası açıklamalarda bulundu

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamada bulundu.

Kalın, “İdlib’teki sorun sadece Türkiye’nin sorunu değildir. Saldırıların bir an önce durmasını, bunun yeni bir ateşkesle hayata geçirilmesini bekliyoruz. Rus tarafından da temel beklentimiz bu” dedi.

Suriye ve Libya'daki konuların gündemi yoğun bir şekilde işgal etmeye devam ettiğini kaydeden Kalın, Milli Savunma Bakanlığı'nın ve İçişleri Bakanlığı'nın bu çerçevede çeşitli sunumları olduğunu, ayrıca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın da özellikle enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi millileştirilmesi ve öngörülebilir bir piyasa oluşturulması konusunda kapsamlı bir sunum yaptığını ifade etti.

Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında bir telefon görüşmesi gerçekleştiğini kaydeden Kalın, “Cumhurbaşkanımız hem tebriklerini sözlü olarak ifade ettiler hem de ikili ilişkilerimiz bağlamında bundan sonra atacağımız adımlar konusunda görüş teatisinde ve bulundular. İngiliz tarafının Türkiye ile ilişkilerini, özellikle Brexit süreci ve sonrasında giderek daha fazla önem atfettiğini de ifade edebilirim, bunu her vesile ile zaten dile getiriyorlardı, Brexit süreci tamamlandıktan sonra da Türkiye İngiltere ilişkilerinin ticari alanda, iktisadi alanda, güvenlik alanında, savunma sanayi iş birliği alanlarında yoğunlaştırmak devam edeceğini ifade edebilirim” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi hesaba katmayan hiçbir planın hayata geçmesi mümkün değildir" ifadesini kullandı.

Libya'daki duruma ilişkin Kalın, "Uluslararası toplum Hafter'e çok net mesaj vermeli. Hafter saldırılarını durdurmazsa çok daha kanlı bir iç savaşın yaşanması kaçınılmaz" ifadesini kullandı.

Kalın, "ABD ve Rusya'nın YPG/PYD terör örgütüyle çeşitli ilişkilere girdiğini gözlemliyoruz. Sınırlarımıza dönük hareketlilik olursa karşısında dururuz" açıklamasında bulundu.

“Devlet projesidir”

Kanal İstanbul ile ilgili olarak açıklama yapan Kalın, “Muhalefet partisi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi sanki kendi yetkilerindeymiş gibi ‘biz bu projeyi yaptırmayız’ diye bir tez ile ortaya çıktılar. Bu her şeyden önce devlet projesidir. Bu bir belediye projesi değil, siyasi parti projesi değil, muhalefet partisi projesi değil, bu bir devlet projesi. Bununla ilgili bütün projeler yapıldı, yapılmaya devam edecek. Bunun hukuki tarafı, ÇED raporu, bütün boyutları ile incelendi. Bunun yapılmasının İstanbul’un bundan sonraki geleceği ve gelişmesi açısından büyük katkı sağlayacağı görülüyor” diye konuştu.

“‘Yaptırmayız’ gibi yaklaşımlarla engellemeye çalışmak çok anlamlı gelmiyor”

Yetkinin tek taraflı olarak belediye başkanında olmadığını, mecliste bir yetkilendirme yapıldığını, Çevre Bakanlığı'nın bu konuda bir değerlendirmesi olacağını, hukuki anlamda bu konuya bakılacağını söyleyen Kalın, “İstanbul’da yapıldığı için tabi ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer paydaşlar bu sürecin bir parçası olacaklar. Netice itibariyle Türkiye için bu yapılabilir bir projedir. ‘Yaptırmayız’ gibi yaklaşımlarla engellemeye çalışmak çok anlamlı gelmiyor. Geçişte de bu ‘yaptırmayız, ettirmeyiz’ tarzı yaklaşımların netice vermediğini gördük. Hele ki Cumhurbaşkanımızın bu konulardaki inancı ve kararlılığı söz konusu olduğun, çünkü bu projeye gerçekten inanıyor, biz de bunu objektif ve bilimsel olarak gördüğümüz için yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu süreç devam edecek, belli ki bu konu siyasi bir polemik meselesi olmaya devam edecek ama ben tekrar ifade edeyim, Kanal İstanbul projesi bir devlet projesidir, bir siyasi partinin ya da belediyenin projesi değildir” şeklinde konuştu.

Montrö Antlaşması’nın tartışmaya açılıp açılmaması konusundaki tartışmalara da açıklık getiren Kalın, “Montrö’yü tartışmaya açmayız. Kanal İstanbul bu anlaşma kapsamında yapılacak bir projedir. Montrö’yü mülga edecek, ortadan kaldıracak bir proje değildir” ifadelerini kullandı.

“Bir takım iddialar var, bütün gerçeklerin ortaya çıkması kamu yararınadır”

Mansur Yavaş ile Sinan Aygün arasında yaşanan tartışmaların sorulması üzerine Kalın, “Bu konuyla ilgili İçişleri Bakanlığımız bir görevlendirme yaptı. Birtakım iddialar var, bütün gerçeklerin ortaya çıkması kamu yararınadır. Ne çıkacak göreceğiz. Prensip olarak geçmişte de belediye başkanları olsun, kamu görevlileri olsun biz hep şu ilke ile hareket ettik, kimse kanunun üzerinde değildir. Bir belediyede veya bur kamu kuruluşunda bu tür iddialar varsa, bunlarla ilgili İçişleri Bakanlığı ve savcılık harekete geçer ve geçmelidir. Geçmişte AK Parti belediyeleri ile de bu tür soruşturmalar yapılmıştır. Biz hiçbir zaman şu ya da bu parti arasında bir ayrım yapıp, kanun önünde bunlar eşittir, bunlar değildir gibi bir tutum içinde olmadık. Buradaki temel prensip kimse kamunun üzerinde değildir. Bizim açımızdan önemli olan bu iddiaların en kısa sürede aydınlatılması, bir ihlal varsa, bir suç varsa bunun gereğinin de yargı makamları tarafından yapılmasıdır” dedi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU