Marmara Üniversitesi Rektörlüğü: Şehir Üniversitesi öğrencilerinin hakları, garantörlüğümüz altında

Tartışmalara neden olan Şehir Üniversitesi için YÖK, okulun, Marmara Üniversitesi’ne devredildiğini açıkladı

Fotoğraf : Marmara Üniversitesi

Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencilerinin haklarının, Marmara Üniversitesinin garantörlüğü altında olduğunu, öğrencilerin herhangi bir mağduriyetle karşılaşmaması için gerekli tedbirlerin alınacağını duyurdu. 

Rektörlükten yapılan yazılı açıklamada, Yükseköğretim Genel Kurulunun 19 Aralık Perşembe günkü toplantısında, Yükseköğretim Denetleme Kurulunun 17 Aralık 2019 tarihli inceleme raporu ve 18 Aralık 2019 tarihli kararı değerlendirildiğinde, İstanbul Şehir Üniversitesinin mevcut mali durumu itibarıyla eğitim-öğretim faaliyetinin sürdürülemeyeceği, öğrencilerin ve akademik ve idari personelinin mağduriyetinin büyüyeceği ve eğitim öğretim faaliyetlerinin aksamasının kaçınılmaz hale geleceği anlaşıldığından, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 25/d-3 maddesi uyarınca İstanbul Şehir Üniversitesinin faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasına ve idaresinin garantör üniversite olan Marmara Üniversitesine devrine karar verildiği hatırlatıldı. 

Marmara Üniversitesinin garantörlük ve hukuki sorumluluğunun bir gereği olarak, İstanbul Şehir Üniversitesindeki eğitim-öğretim ve akademik faaliyetleri ilgili mevzuat çerçevesinde yürüteceği belirtilen açıklamada, "İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencilerinin hakları Marmara Üniversitesinin garantörlüğü altındadır. Öğrencilerimizin herhangi bir mağduriyetle karşılaşmaması için gerekli tedbirlerin ivedilikle alınacağı hususunu başta öğrencilerimiz ve aileleri olmak üzere bütün kamuoyuna saygılarımızla duyururuz" ifadesi kullanıldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

YÖK, okulun devredildiğini açıkladı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) İstanbul Şehir Üniversitesi'nin faaliyet izninin geçici olarak durdurulduğunu ve idaresinin Marmara Üniversitesi'ne devredildiğini açıkladı. 

YÖK'ten yapılan açıklamada, Bilim ve Sanat Vakfı tarafından kurulan ve 2010-2011 akademik yılında eğitim öğretime başlayan İstanbul Şehir Üniversitesinin son günlerde yaşadığı mali sorunlarla yoğun şekilde gündemde yer aldığı anımsatıldı.

Açıklamada, Türkiye Halk Bankası tarafından, İstanbul Şehir Üniversitesinin 2014'ten itibaren kendisine Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından bedelsiz devredilen bir taşınmazı teminat göstererek kredi kullanmaya başladığı; söz konusu taşınmazın devrine ilişkin işlemin iptali için açılan dava sonucunda Danıştay 13'üncü Dairesince "yürütmeyi durdurma" kararı verildiği ve tahsis edilen kredilerin teminatsız kalma riskiyle karşı karşıya kalındığı YÖK'e bildirildi.

Alacakların tahsili için işlem başlatılması nedeniyle eğitim öğretim faaliyetinin aksamaması ve olası öğrenci mağduriyetlerinin önüne geçilmesi için durumun mevzuattan kaynaklanan yetki çerçevesinde değerlendirilmesi amacıyla 24 Temmuz'da yazıyla YÖK'e ilettiği hatırlatılan açıklamada, İstanbul Şehir Üniversitesine 7 Ağustos'ta gönderilen yazıyla bu durum dolayısıyla üniversitedeki eğitim öğretimin aksatılmaması konusunda yapılan planlamaların YÖK Başkanlığına bildirilmesinin talep edildiği vurgulandı.

Açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

Bu süreçte, İstanbul Şehir Üniversitesinin banka hesaplarına 11 Ekim 2019'da İstanbul 18'inci Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1384 sayılı kararıyla haciz konulmuştur. Gelinen bu noktada İstanbul Şehir Üniversitesi yetkililerinin banka yetkilileriyle yürüttüğü borcun yapılandırılmasına yönelik görüşmeler bir uzlaşmayla sonuçlanmamış, yargı sürecinden de konunun çözümlenmesine yönelik bir sonuç çıkmamıştır. Bilindiği gibi vakıf üniversitelerinin bankalardan kredi kullanması, üniversiteler ve bankalar arasındaki özel hukuk ilişkisi olup Yükseköğretim Kurulunun onayına bağlı değildir. Vakıf üniversitelerinin varlıklarını aşacak, mali yapılarını olumsuz etkileyecek derecede borçlanmaları ihtimali öngörülmediğinden yürürlükteki mevzuatımızda buna ilişkin kısıtlayıcı bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla konunun, bir vakıf üniversitesi özelinde değil, sisteme ait bir sorun olarak değerlendirilmesi doğru olacaktır. Yükseköğretim Kurulunun muhtemel sorunların önüne geçebilmek için bazı yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğuna dair defaatle dile getirdiği tespitlerin de ne denli önemli olduğu açıkça görülmektedir. 

Erdoğan ve Davutoğlu arasında tartışmaya neden oldu

Üniversite siyasetin de tartışma konusu olmuştu.

Tartışmaya bir süre sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dâhil oldu. 

7 Aralık’ta Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Mehmet Şimşek gibi isimleri de anarak Halkbank'ı dolandırmakla suçlamıştı. 

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdiği cevapta hayatta olan mevcut ve eski cumhurbaşkanları ise eski başbakanların mal varlıklarının araştırılması için TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını önererek, şunları söylemişti:

Başbakanlığım süresince yaptığım uygulamalar konusunda şahsıma yöneltilen tek ithamın, hiç bir şahsi hakkımın ve çıkarımın olmadığı, kızıma, oğluma, damadıma, gelinime bırakmayacağım bir eğitim kurumuna arazi devri olmasından sadece onur duyarım. Sayın Cumhurbaşkanının Başbakanlığı döneminde çıkan 4046 sayılı yasaya istinaden gerçekleşen bu devir ile bahse konu arazinin rant alanı haline dönüşmesi engellenmiş ve kamuya ait olan bu değerli arazinin doğal ortamı korunarak yine kamunun hizmetinde kalması sağlanmıştır.

Davutoğlu, Yıldırım'ı işaret etti

Davutoğlu, Şehir Üniversitesi ile ilgili olarak kendisinin başbakanlığı döneminde kredi verilmediğini savunarak son Başbakan Binali Yıldırım'ı işaret etti.

Davutoğlu, "Kredi verin" demediğini ifade ederek şunları kaydetti:

Cumhurbaşkanı vicdanıyla baş başa kaldığında, ‘Davutoğlu'ndan her şey çıkar ama dolandırıcı çıkmaz’ diyebilir, eğer vicdanı kaldıysa. Bir dolandırıcılık varsa ben buradayım. Hukuki işlemleri başlatın, en ağır cezaya razıyım. Neden hukuki süreç başlatılamıyor biliyor musunuz? Çünkü benim başbakanlığım döneminde Halkbank'tan Şehir Üniversitesi’ne bir gram kredi verilmedi. Ben kredi verin demedim. Anlaşılan o ki Sayın Cumhurbaşkanı yine birileri tarafından yanlış bilgilendiriliyor. Lütfen kenara çekilip muhasebe yapsın.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU