Trainspotting'in yazarı Welsh: "Bara gitmek yerine sosyal medyaya giriyorum"

İskoç yazar, ünlü karanlık ve sorunlu karakterleri için nasıl ilham bulduğunu anlatıyor

(Miramax)

Trainspotting'in yazarı Irvine Welsh, ilham almak için artık barda oturup komşularının karanlık, içki kokan düşüncelerini dinlemek zorunda olmadığını, sadece sosyal medyayı ziyaret ettiğini söylüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İskoç romancı, şu sıralar başrollerinde Edinburgh'daki suçları çözmeye çalışan dedektifler olarak Dougray Scott'la Joanna Vanderham'ın yer aldığı ITV dizisi Crime'ın ikinci sezonunun tanıtımını yapıyor.

Welsh, Radio 4'ün Today programına verdiği röportajda yeni sezonun yanı sıra internette ya da dışarıda tanık olduğu konuşmalardan nasıl ilham aldığını anlattı.

64 yaşındaki yazar, "Sosyal medyada bir kaçık bulup öylece hesabına girebilirsiniz" dedi.

Onların yanında durmanıza, onlara içki ısmarlamanıza veya onları dinlemenize gerek yok, tüm bunları çıplak bir şekilde bilfiil görebilirsiniz. İnsanlar tüm o şeyleri açığa vuruyor, kendilerinin en kötü yönlerini ortaya koyuyor.

Welsh, insanların "gerçek hayatta sosyal medyadakinden farklı" olduğunu, yani bir ekranda değil, gerçek dünyada zaman geçirmenin hâlâ önemli olduğunu belirtti.

Welsh "İnsanların gerçekte nasıl olduklarını, nasıl idare ettiklerini görmek önemli" dedi.

Gerçek hayatta insanlar, sosyal medyada olduklarından farklı; karakterlerin insanlığını görmek için onlarla karışmanız, onlarla zaman geçirmeniz gerek.

2020'de The Independent'a verdiği bir röportajda Welsh, Twitter'da saatler geçirebildiğini ve bunu önceki bağımlılıklarından bazılarına kıyasla "daha az zararlı" bir dikkat dağıtıcı olarak kullandığını itiraf etmişti.

Scott'ın canlandırdığı Baş Dedektif Lennox karakterinden söz eden Welsh, onu temiz bir kanun adamı olmaktan ziyade "bir tür intikam meleği" olarak tanımlamıştı.

O aslında bir polis değil, katilleri ve seks suçlularını yakalamak için polisin gücünü kullanan bir adam... çünkü kendisi de çocukken istismar kurbanı olmuş.

Yani o bir tür intikam meleği, intikam arayışında ve bu arayışta ona yardım etmek için polis gücünü bir tür silah olarak kullanıyor.

Ve bu onun misyonu, gerçekten, sanırım bunu yaparak 'kendini onarabileceğine' inanıyor; bir kenara koyduğu herkes onun için katartik, kaşınan başka bir yara.

Welsh, Edinburgh'un karanlık, suç ve uyuşturucu dolu yeraltı dünyasında gezinen bir grup uyumsuzu konu alan 1993 tarihli Trainspotting adlı romanının yayımlanmasının ardından üne kavuştu. Roman, 1996'da Danny Boyle tarafından Ewan McGregor ve Jonny Lee Miller'ın başrollerini paylaştığı uzun metrajlı bir filme uyarlandı.

Welsh'in son romanı The Long Knives geçen yıl yayımlanmış ve beğeni toplamıştı.



*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/arts-entertainment

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU