İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) eski başkanı Sadi Güven ve üyelere hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada karar çıkmadı. Bir sonraki duruşma 21 Eylül'e ertelendi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, 13 bin oy fark ile kazandığı 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında dönemin YSK başkanı ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görüldü.
Ekrem İmamoğlu’nun avukatlarının reddi hakim talebi reddedildi. Mahkeme, duruşmayı 21 Eylül'e erteledi.
İmamoğlu: Bütün sorun "Benim makamım, benim devletim" anlayışına sahip bir avuç insanın anlayışından başlıyor
İmamoğlu erteleme kararının ardından sosyal medyadan yaptığı açıklamada "Malum bugün bir dava var. Tırnak içinde bir 'ahmak davası' var. Eylül’e ertelendi ve ertelendiği için de tanıklar dinlenecek ve sürece dair kararların verileceğine dair bir tarif yapıldı mahkeme tarafından" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu şöyle devam etti:
Türkiye’de böyle bir davanın dahi olması ve iddia makamının daha önce ortaya koyduğu ceza ile ilgili tarif, gerçekten utanç verici. Ama her şeye rağmen umudumuz yargının aklıselim, adaletin hukuk kurallarına uygun bir biçimde sürdürülebilir bir zemine oturması. Dileğimiz bu. Bugün beni destekleyen, yanımda olan bütün İstanbullulara, o alana gelip yürekli desteğini esirgemeyen bütün yol arkadaşlarıma, yoldaşlarıma, siyasi dostlarıma, herkese yürekten teşekkür ediyorum. Saat 15:00’te kamuoyunu ve basını Saraçhane’de İstanbullunun evinden, İstanbullunun makamından, -bana ait değil-. Zaten bütün sorun buradan başlıyor. ‘Benim makamım, benim devletim’ anlayışına sahip bir avuç insanın anlayışından başlıyor. Tekrar ifade edeyim, bana ait değil, İstanbulluya ait olan Saraçhane’den basını ve kamuoyunu bilgilendireceğim.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ne olmuştu?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne katılmak için Fransa'ya giden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için isim vermeden "Avrupa’ya giderek Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek" açıklaması yapmıştı.
İmamoğlu da kendisine bu ifadelerin sorulması üzerine "31 Mart seçimini iptal ettirenler ahmaktır" diye konuşmuştu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu daha önce mahkemede verdiği savunmada davaya konu basın açıklamasında verdiği demeci, kendisine yöneltilen bir soru üzerine verdiğini söylemişti.
Sözkonusu sorunun temelinin de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarında kullandığı bir kelime üzerine olduğunu kaydeden İmamoğlu, "Öncelikle burada verilen demeç bir soru üzerine verilen demeçtir. Sorunun temelinde İçişleri Bakanı'nın şahsıma yönelik açıklamalarında 'Ahmak' kelimesini kullanmasıdır. Söz konusu cevabım bu sorunun üzerine olmuştur. Dolayısıyla bana kullanılan bu 'ahmak' kelimesine karşılık olarak kullanılmış bir kelimedir ve muhatabı da Sayın İçişleri Bakanı'dır. Dolayısıyla asla YSK'yı veya üyelerini herhangi birisini muhatap olarak böyle bir beyanda bulunmadım" ifadelerini kullanmıştı.
Hiçbir zaman mahkeme heyetlerine yönelik olumsuz muhataplığının olmadığı savunan İmamoğlu, "Seçimin iptal etmesine yönelik bütün siyasi aktörler, hükümeti temsil eden siyasi kimlikler ve herkes bu konuda beyanda bulundular. YSK'nın ne yaptığı ya da ne kararlar verdiği benim sözümün muhatabı değildir. Benim irademi kendi ifadem tanımlar. İptal edenler ibaresinden ettirenleri kastettim. YSK üyelerini kastetmedim" diye konuşmuştu.
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, YSK Başkanlığı tarafından yapılan suç duyurusu dilekçesinde, 31 Mart 2019'da gerçekleştirilen İBB Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs'ta iptal edildiği, yenilenen seçimde Belediye Başkanı olarak seçilen Ekrem İmamoğlu'nun 4 Kasım 2019'daki basın açıklamasında kurul üyelerine hakaret içeren beyanda bulunduğu belirtiliyor.
İddianamede, İBB Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs 2019'da YKS tarafından iptal edildiği nazara alındığında, söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı kaydedilerek, "Her ne kadar şüphelinin suç tarihi itibarıyla İBB Başkanı olarak görevini yapmakta olduğu görülse de soruşturma konusu eylemin şüphelinin kişisel suçu olarak değerlendirilmesinde zaruret bulunmaktadır" ifadesi yer alıyor.
Bu kanaatin yüksek yargı içtihatlarıyla da desteklendiği aktarılan iddianamede, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre Ekrem İmamoğlu'nun üzerine atılı suçu işlediği ve kamu davası açılması için gereken yeterli şüphe seviyesine ulaşıldığı anlatılıyor.
İddianamede, bu kapsamda Ekrem İmamoğlu'nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçunu işlediği iddiasıyla 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Independent Türkçe