25 yıldan fazladır bu tişörtlere sahibim. İlk başta, ben genç bir aktivistken, 1996'daki konferansta Birleşik Krallık (BK) İşçi Partisi liderinin konuşmasında bana fırlatılmışlardı. İlk seferim, dini duyguların canlandırılması için yapılan bir toplantıya katılmak gibiydi: Konferansın sonunda İşçi Partisi'nin zafer kazanıp Thatcher'ın Muhafazakarlarını yerinden edeceğine dair çılgın bir umutla bağırıp tezahürat yapıyorduk.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Değişimin eli kulağında olduğuna dair tadına doyulmaz her heyecan verici umut anının tadını çıkarıyorduk. Oy kabininden çıkanlarla yapılan seçim anketi geldiğinde bile inanamamıştım: 1992'de kazanacağımızdan o kadar emin olduktan sonra, beklenti içine girmemeyi öğrenmiştim. Anca Billericay kasabasında İşçi Partisi'nin kazanıp kazanmayacağı tartışması dönünce bir telefon kulübesi bulup sevinçten ağlayarak annemi aramış ve sendeleyerek eve gitmiştim. Bizim zamanımızda derhal yapılan WhatsApp tartışmaları ve tesellileri yoktu; neler olup bittiğini öğrenmek çok daha uzun soluklu ve karmaşık bir süreçti.
Tıpkı büyükannemin bana II. Dünya Savaşı'ndan, ipek paraşütlerden ve tayınlardan bahsettiği gibi, ben de hâlâ genç kampanyacılara İşçi Partisi'nden bir başbakanın çocuklar arasındaki yoksulluğu sona erdirme sözü verdiği ve bunda ciddi olduğu o etkileyici günleri anlatıyorum. Replika ürünlere veya "Things Can Only Get Better" dinlemeye (çoğumuz ondan "Three Lions" şarkısının fazla duygusal bir yeniden yazımı olduğu için uzak dururduk) ihtiyacım yok çünkü aşırı hevesli bir gönüllüyken, konferanslarda İşçi Partisi kabinesinin hakiki üyelerine çay yapma onuru bana aitti. Bunun nedeni, o zamanlar hareketimizdeki kadınlar için kabul edilebilir rolün politika stratejisti olmak değil, yemek servisi yapmak ve etkinliği düzenlemek olarak görülmesindendi, ki bu bugün de hâlâ sıklıkla yaşanıyor.
Yeni İşçi Partisi'ni (New Labour, İşçi Partisi'nin Tony Blair ve Gordon Brown başkanlığındaki [1997-2010] dönemi için kullanılan terim -ed.n.) fetişize eder ya da mitleştirirken risk aldığımızın farkındayım. Tarihimizden, değişimin mümkün olduğuna dair ders alma becerimiz, o başarının o zamanla ilgili olduğu ve eğer ki tekrar kazanacaksak, bizim hem söylediklerimiz hem de yaptıklarımızla şu ana ve bu çağa ait olmamız gerektiği kavrayışına zarar verecek şekilde olmamalı. Bu ne kadar cazip de olsa, Yeni İşçi Partisi'ni ton, içerik veya hatta tarz olarak kopyalamak bize bir sonraki seçimi kazandırmayacak çünkü dünya da halk da çok değişti.
Tony Blair görevdeyken tek bir e-posta bile göndermedi. Şimdiyse sosyal medya iş imkanları yarattı, temel demokratik gerçekleri yırtıp attı ve biz insanların etkileşimde bulunma şeklini tanınmayacak kadar değiştirdi. O zamanlar, politikacıların kırmızı çizgileri olduğuna hâlâ güveniliyordu: Dönemin başbakanı John Major, Cash for Questions Affair ve Neil Hamilton'la (BK'de 1990'larda gerçekleşen rüşvet skandalı ve bu skandalda adı geçen parlamenter -ed.n.) karşı karşıya kalmış olsa bile kimse onun içsel nezaketinden şüphe etmemişti. Şimdiyse Boris Johnson ve dikkat dağıtacak sansasyonel olayların gündelik kullanımı, herhangi bir tarafa duyulabilecek potansiyel iyi niyeti aşındırıyor. 1997'de Ulusal Sağlık Hizmeti'nin (NHS) bekleme listelerinde bir milyon kişi vardı, kurumu kurtarmak öncelikle parayla ilgiliydi. Bugün, siyasetteki tüm tarafların fon taahhüdü verdiği bir dünyada halka gidip de "NHS, NHS" diye ezbere konuşmanın pek bir anlamı yok. Sağlık ve sosyal bakım hizmetlerimizde reform yapmamız gerekiyor.
Ulusal bir sağlık hizmeti oluşturarak ulusumuzu bulaşıcı hastalıkların büyük kısmından kurtarmış olsak da yeni sağlık eşitsizliği, bir halkın tamamını hastaneden uzak tutarak fiziksel ve zihinsel sağlığı korumakla ilgili. Yeni İşçi Partisi döneminde çok taraflı silahsızlanma çabalarına öncülük edilmişti. Şimdi Brexit, terörizm, diktatörler ve iklim acil durumu enternasyonalizmin riski paylaşmak için daha az değil, daha fazla uluslararası yapıya ve yurttaş hareketine ihtiyaç duyacağı anlamına geliyor.
Dünyanın farklı olması, Yeni İşçi Partisi'nin çağdaş bir taktik kitabı olarak değil de geçmiş başarılarıyla görülmesi gerektiğinin yegane sebebi değil.
25 yıl önce merkezci bir hükümet inandırıcıydı. Ama bu o zaman da iyi bir fikir değildi, şimdi de değil. Bu, ister Irak, ister Özel Yatırım Girişimi (The Private Finance Initiative, PFI) isterse de New Deal (Yeni Düzen) ile olsun, Yeni İşçi Partisi'nin aldığı kararların feci etkisini anlamak için halkla etkileşiminin yetersiz kaldığını kabullenmek demek oluyor. 25 yılın ardından, yönetme işinin halktan uzakken yürütülemeyeceği artık daha da açık. Eğitim, sosyal hizmet, hayat pahalılığı krizinin etkisi veya karbon salımının azaltılması olsun, bir politikanın işe yaraması için halkın müşteri değil, ortak olması gerekiyor.
Bu, sadece halka ne sunduğumuzu değil, nasıl sunduğumuzu da radikal bir şekilde yeniden düşünmemizi gerektiriyor. İronik olarak, yeni fikirler ve yeni çalışma tarzları için kazanan argümanların değeri, Yeni İşçi Partisi döneminden hiç tartışma konusu olmamış bir ders. O zamanda sadece dinlemekle kalınmamış (odak gruplarını yansıtmak için suç veya anti-sosyal davranışlarla ilgili eylemlerin teklifiyle) öncülük de edilmişti.
1990'larda çok az kişi asgari ücretin veya çocuklar arasındaki yoksulluğunun sona ermesinin makul olduğunu tartışıyor veya düşünüyordu fakat Yeni İşçi Partisi yine de bu meseleleri açıkça dile getirmişti. Şimdi, birileri kırmızı ve mavi duvarlar (BK'de geleneksel olarak İşçi Partisi [kırmızı] ya da Muhafazakar Parti'ye [mavi] oy veren seçmenlerin yoğunlaştığı bölgelerin oluşturduğu sınırlar -ed.n.) üzerine kafa yorar, verdiği mesajlarda disiplinli davranmaktan bahseder ve viral erişimi takıntı haline getirirken, iyi bir muhalefetin sadece fırtınadan yararlanmaya çalıştığında değil, siyasi havayı kendisi yarattığında parlak bir alternatif olduğunu unutma tehlikesiyle karşı karşıyayız.
Sure Start projesinin (BK'de yardıma muhtaç çocukları erken yaşta tespit etmeye yönelik 1998'de başlatılan proje -ed.n.) çöküşü, çocuklara güvenli bir gelecek için açılan fondan vazgeçilmesi ve Kuzey İrlanda'daki istikrarsızlık, savunucuları olmayan ilerici başarıların ne kadar hızlı bir şekilde kenara atılabileceğini gösteriyor.
Hâlâ birçok kişi Yeni İşçi Partisi dönemine takıntılı olduğu için parti Friends'in siyasi muadili olma riskiyle karşı karşıya: Yeni nesiller neyin doğru neyin yanlış olduğunu acımasızca eleştirirken onlar yeni fikirler üretemeyerek sürekli olarak kendilerini tekrar ediyorlar. Bu yıpranmış tişörtleri ihtimaller dahilinde olanın hatırlatıcısı ve hiçbir zaman cevapları bildiğimizi ya da hatta sorunu anladığımızı varsaymamamız gerektiğinin uyarıcısı olarak saklıyorum.
İşçi Partisi, aynı politikaları veya mücadeleleri tekrarlayıp da farklı sonuçlar beklemeye devam edemez. Her nesil, gerçek radikal değişimin güvence altına alınması için sürekli yeniden tahayyülün, gayretin ve hem iktidardayken hem de değilken bağlılığın gerektiğiyle ilgili bu acı gerçeği kabul etmek zorunda, ki bu eski zaferler üzerine kafa patlatmaktan çok daha zor bir iş. 25 yılın ardından tişörtlerim solmuş olabilir ancak yenilenme, düzeltme ve radikalizm sürecinin parçası olmadaki kararlılığım her zamanki kadar güçlü.
Stella Creasy, Londra'nın Walthamstow seçim bölgesinden parlamenter
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: Sevgi Aydoğan
© The Independent