Rus ordusunun Ukrayna'da ele geçirdiği ilk nükleer tesis, Çernobil Nükleer Santrali'ydi. 2000 yılında faaliyeti durdurulan istasyon, tehlikeli bir tesis ve potansiyel bir radyoaktif kirlilik kaynağıdır. Tesisin tamamen yıkılma çalışmaları sürüyor. Tesisteki yakıt, sahadaki depolama tesislerine boşaltıldı.
1986 yılında tarihin en büyük nükleer felaketinin yaşandığı Çernobil santrali, Ruslar tarafından ele geçirilen ilk büyük tesisti. Çernobil'in Kiev'e olan mesafesi 120 kilometreden biraz daha fazla.
Çernobil Nükleer Santrali civarındaki 30 kilometrelik mesafe içindeki alan yasak bölge olarak korunuyor ve girişler özel izinle sağlanıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu bölge, Çernobil Nükleer Santrali'nde kaza sırasında radyasyon kirliliğine maruz kaldı. Nükleer Düzenleme Devlet Müfettişliği ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), santraldeki radyasyon seviyesini izliyor.
22 Şubat 2022'de IAEA, ölçüm cihazları kapatılmış alanın belirli noktalarında radyasyon seviyesinde keskin bir artış kaydetti. Bunun nedeni, Belarus topraklarındandan bölgeye giriş yapan Rus tankları ve zırhlı araçlarıydı. Tank ve zırhlı araçların hareketliliği, zemindeki aktif parçacıkları hareketlendirdi.
Çernobil Nükleer Santrali'nin yıkılan dördüncü ünitesi üzerindeki Shelter tesisinin eski başkanı Valentin Kupny, kısa süre sonra izleme sisteminin kapatıldığını söyledi.
Kupny, Ukrayna'nın yasak bölgede bulunan tehlikeli tesisler üzerindeki kontrolünü kaybettiğini ve artık oradaki radyasyon seviyesi hakkında herhangi bir veriye sahip olmadıklarını belirtti.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden önce, Ukrayna'nın dört nükleer santralinden üçünde (Rivne, Khmelnytsky ve Güney Ukrayna) kullanılmış yakıt için bir depolama tesisinin inşası üzerinde çalışmaya devam edildi. 2022'de ilk yakıt partisinin depolanması gerekiyordu.
Ukrayna'nın güneyinde yer alan dördüncü Zaporijya Nükleer Santrali, her biri 1000 megavat kapasiteli 6 güç ünitesini çalıştıran Avrupa'nın en büyük nükleer santralidir. Kullanılmış nükleer yakıt için kendi depolama tesisine sahiptir.
Rus birlikleri, Çernobil Nükleer Santrali'nden 10 gün sonra Zaporijya Nükleer Santrali'ni ele geçirildi. Santral, Rusya'nın top atışlarına maruz kaldı; saldırılarda yönetim binası ve diğer binalar tahrip oldu. Rus askeri güçleri ve araçları, nükleer istasyonu işgal etti.
Güvenlik nedeniyle ismini açıklamak istemeyen Zaporijya Nükleer Santrali'nin bir çalışanı, Independent Türkçe'ye Rus askerlerinin santralde nasıl karşılandığına ilişkin şu bilgiyi paylaştı:
Zaporijya Nükleer Santrali'nin Genel Müdür Vekili Murashov, idari binada Rus güçlerini 'Rus karakoluna hoş geldiniz' sözleriyle karşıladı.
Zaporijya Nükleer Santrali'nin Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Andrey Tuz'un, genel müdürün ismini açıklamaktan imtina etmesi de, kaynağımızın verdiği bilgiyi teyit ediyor.
Zira Tuz, Independent Türkçe'nin konuya ilişkin sorusunu, "Bunu Energoatom'un (Ukrayna'daki dört nükleer santralin tümünü işleten devlete ait şirket) basın servisinden öğrenebilirsiniz" diye yanıtladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Zaporijya Nükleer Santrali Halkla İlişkiler ve Kitle İletişim Departmanı çalışanı Larisa Merkulova, istasyonun Ukrayna'nın birleşik enerji sisteminde çalışmaya devam ettiğini söyledi.
Merkulova, Independent Türkçe'ye verdiği demeçte "İki ünite çalışıyor, ikisi tamir ediliyor, ikisi de beklemede" diye kaydetti.
Merkulova, istasyonun Rus güçleri tarafından ele geçirilmesinden bu yana personelin hangi koşullar altında çalıştığı hakkında ayrıntı vermeyi reddetti.
Enerji uzmanı Olga Kosharnaya, enerji tesislerinin Rus birliklerinin öncelikli hedefleri olduğunu belirtti. Birincisi, düşmanlıklar nedeniyle durdurulan Shchastya kentindeki Lugansk termik santraliydi.
Olga Kosharnaya'ya göre, Rusya'nın nihai hedefi Zaporijya Nükleer Santrali'nin Ukrayna'nın enerji sisteminden ayırmak.
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından kısa bir süre önce Ukrayna enerji sistemi, bağımsız olduğu yıllar boyunca teknolojik olarak bağlı olduğu Rus enerji sisteminden ayrı olarak işlemeye başladı.
Ukrayna hükümeti, Doğu Avrupa devletlerinin enerji sistemi ile paralel çalışmaya geçmeyi planladı.
Kosharnaya, "Rusya Federasyonu, izole rejim altındaki (Ukraynalı enerji mühendisleri) için 24-27 Şubat tarihlerini belirledi. Bence bunu Belarus'a dayattılar ve bunun savaşın başlangıcına denk gelmesi tesadüf değildi" diye konuştu.
Ayrıca Kosharnaya, istasyonun ele geçirilmesinin radyoaktif malzemelerin hareketi için izleme sisteminin geçici olarak kapatılmasıyla sonuçlandığını vurguladı:
Bu süre içinde işgalciler santralin yanındaki ambardan Amerikan Westinghause şirketinin yapımı cihazları inceleyip öğrenmek için çıkarabilir ve teknoloji hırsızlığı yapımında bilgileri kullanma ihtimali söz konusu.
Zaporijya Nükleer Santrali'nin Ruslar tarafından ele geçirilmesinden bir süre sonra, Rosatom (Rus şirketi) temsilcileri de santrale geldi.
Bunlar, daha önce Zaporozhye Nükleer Santrali'nde çalışan ve sonralar Rusya'nın tarafına geçen Ukrayna nükleer santrallerinin eski çalışanları.
Ukrayna basını, "Rus yönetiminin isimsiz bir temsilcisinin Zaporijya Nükleer Santrali'nin Rosatom'un kontrolüne geçtiğini söylediğini" bildirdi.
Bu şirketin bir temsilcisi, Avrupa'nın en büyük nükleer santralinin kontrolü hakkında bilgi vermeyi reddetti. Rus uzmanların meslektaşlarına "tavsiye edeceğini" ve güvenliği izleyeceğini iddia etti.
Ukrayna Nükleer Enerji Düzenlemesi Kurumu eski başkanı Grigory Plachkov, bu açıklamayı yanlış ve gülünç olarak nitelendirdi.
Plachkov, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada "Yenilenmiş bloklarda çalışmamalarından dolayı bu elemanlar kimseye tavsiyede bulunamıyorlar" dedi.
Plachkov, Ukrayna'daki nükleer tesislerin zorla ele geçirilmesini "nükleer terörizm" olarak yorumladı.
"Rosatom'a baskı yapmak için uluslararası toplumun elinde çok güçlü mekanizmalar var"
Ayrıca IAEA'nın tepkisinin "güçsüz" olduğunu belirten Plachkov, "Onlar sadece kendi endişelerini dile getirdiler, hepsi bu kadar" diye konuştu.
Grigory Plachkov, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
Fakat her şeye rağmen, Ukrayna'ya karşı mevcut savaşta bir saldırganlık aracı haline gelen Rosatom'a baskı yapmak için uluslararası toplumun elinde çok güçlü mekanizmalar var. Rosatom, yan kuruluşları aracılığıyla dünya çapında nükleer santrallerin inşasında yer alıyor. Nükleer santraller için hammadde çıkaran ve ondan yakıt üreten şirketlerde de hissedar.
"Yabancı ortaklarımız, terörist gibi davranan bir şirketle çok kârlı olsalar bile iş yapmaya değip değmeyeceğine kendileri karar vermelidir" diye vurgulayan Grigory Plachkov, Rosatom'un Türkiye Mersin'de Akkuyu Nükleer Santrali'ni inşa ettiğini hatırlattı.
© The Independentturkish