ABD'nin terörizmle mücadele stratejisi ve terör tehdidine karşı istihbarat

Gökçe Hubar Independent Türkçe için yazdı

Görsel: washingtoninstitute.org

Bu analizde ABD'nin terörizmle mücadele stratejisi incelenmekte ve istihbarat topluluğunun terör tehdidine karşı nasıl yapılandırıldığı mercek altına alınmaktadır.

Tercih edilen araştırma yöntemi, açık kaynaklara dayanarak, nitel araştırma yöntemi üzerine konumlanmaktadır. Düşünce kuruluşlarının raporlarından, makalelerden ve ABD'nin resmî devlet kurumlarının açıklamalarından istifade edilmektedir.

Çalışmada ilk olarak ABD'nin terörizmle mücadele stratejisi açıklanmakta ve terörizmle mücadele istihbaratının kavramsallaştırılması özetlenmektedir.

Sonrasında ise, terörizmle mücadele stratejisi belgelerinin, değişen yurt içi ve yurt dışı siyasi konjonktürüne göre yenilenmesi gerektiği ve istihbarat yapılanmasının bu dinamizme ayak uydurması gerektiği savına ulaşılmaktadır. 


ABD'nin güncel terörizmle mücadele stratejisi 

Ekim 2018 tarihli Amerikan Terörizmle Mücadele Ulusal Strateji belgesinde yer alan "Teröristlerle Amerika'nın güçlü yanlarının birleşik gücüyle -güçlü ordumuz, kolluk kuvvetlerimiz ve istihbarat topluluklarımız, sivil hükümet kurumlarımız, canlı özel sektörümüz, sivil toplumumuz, uluslararası ortaklıklarımız ve Amerikan halkının sağlam kararlılığıyla - karşı karşıya gelmeliyiz" ibaresi, istihbarat topluluklarının "Amerika'nın güçlü yanlarının birleşik gücü"nün olmazsa olmaz bir bileşeni olduğunu göstermektedir. 

2018 Ulusal Terörle Mücadele Stratejisi şunlara odaklanmaktadır:

  • Teröristleri kaynaklarına kadar takip etmek; 
  • Teröristleri destek kaynaklarından izole etmek; 
  • ABD'nin terörle mücadele araçlarının modernleştirilmesi ve entegre edilmesi; 
  • Amerikan altyapısını korumak ve dayanıklılığı artırmak; 
  • Teröristlerin radikalleşmesine ve istihdama karşı mücadele;
  • Uluslararası ortaklarımızın terörle mücadele yeteneklerinin güçlendirilmesi. 

Bu yeni strateji, terörizmle mücadelede geçmişten çıkarılan dersler üzerine kuruludur ve Amerikalıların güvenliğini güçlendirmeye yönelik yeni bir yol sunmaktadır. Terörü önlemek ve teröre karşı koymak için Amerika'nın tüm araçlarının kullanımını vurgulamaktadır.

Belgede "Birleşik Devletler özgürlük, demokrasi ve anayasal yönetimin öncüsü olarak milletler arasında özel bir role sahiptir. Bu parlak idealler, Amerika halkını, hayati çıkarlarımızı ve müttefiklerimizin ve ortaklarımızın güvenliğini ve refahını tehdit eden güçlerin artan zorluk ve tehlikelerinin olduğu bir dünyada kararlılıkla savunulmalıdır" 1 denilmektedir. 


Stratejik hedefler aşağıdaki gibidir: 

  • Teröristlerin yaşamsal Amerikan menfaatlerine karşı yurtiçinde ve denizaşırı ülkelerde saldırılar tertiplemesine karşı eylem kapasitesinin keskin biçimde azaltılması 
  • Amerikalıların, daha sıkı sınır güvenliği ve yasaları aracılığıyla icra eylemleri de dâhil olmak üzere, yurtiçindeki terör saldırılarına karşı hazırlıklı ve korunuyor oluşu
  • Teröristlerin dayandığı güç ve destek kaynaklarının sertleştirilmesi
  • Teröristlerin kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer silahlar ve diğer gelişmiş silahlar dâhil olmak üzere Kitle İmha Silahlarını (KİS) temin edememesi veya kullanamaması 
  • Teröristlerin yurtiçinde radikalleşme, devşirme ve şiddete seferber etme yeteneğinin azaltılması 
  • Kamu sektörü ortaklarının, özel sektör ortaklarının ve yabancı ortakların terörizmi önleme ve terörizmle mücadelede daha büyük bir rol almasıdır.


Nihai amaçlar ise: 

  • ABD'ye yönelik terör tehdidinin ortadan kaldırılması 
  • Sınırların ve Amerika Birleşik Devletleri'ne giriş yapan tüm limanların, terörist tehditlere karşı güvenli olması 
  • Terörizmin, radikal İslamcı ideolojiler ve diğer şiddet içeren aşırılıkçı ideolojilerin, Amerikan yaşam tarzını baltalamaması 
  • Yabancı ortakların, terör tehditlerini ele almaları, böylelikle bu tehditlerin ABD'nin ve ortaklarının ortak çıkarlarını tehlikeye atmamasıdır. 

Düşmanı "Radikal İslamcılar" olarak tanımlayan strateji belgesinde önceliklendirme ve kaynak kullanımı, terörist tehditleri kaynaklarına dek takip etmek, teröristleri finansal, maddi ve lojistik destek kaynaklarından izole etmek, terörizmle mücadele ve anavatanı korumak için daha geniş bir Birleşik Devletler araç setini ve otoritelerini modernleştirip entegre etmek, Amerika Birleşik Devletleri altyapısını Korumak ve hazırlıklı olmayı güçlendirmek, terörist radikalizasyonu ve devşirmeyle mücadele etmek, uluslararası ortakların terörizmle mücadele yeteneklerini güçlendirmek de ele alınmaktadır. 


ABD'ye zarar vermek isteyen teröristlerin peşine düşmekten, her daim uyanık ve güçlü kalmaktan, Amerikalılara bombalarla saldıran düşmanlara boyun eğmemekten, her zorluğun üstesinden gelmekten söz eden belge "Amerikan rüyasını koruyacağız" şeklinde son bulmaktadır.

Strateji belgesinde "Radikal İslamcı teröristler, Birleşik Devletler ve onun hayati ulusal çıkarları için birincil ulusötesi terörist tehdit olmaya devam ediyor. Başta IŞİD ve El Kaide olmak üzere önde gelen terör örgütleri, anavatana ve ABD çıkarlarına saldırma niyetini ve kabiliyetini defalarca gösterdiler ve yeni saldırılar planlamaya ve ABD içinde hassas insanları şiddet eylemleri gerçekleştirmeye teşvik etmeye devam ettiler. Bu gruplar, çoğunluğu Müslüman ülkelerdeki Batı etkisini ortadan kaldırma ve İslam toplumunu yeniden inşa etme amaçlarını sürdürmek için zayıf yönetişim, çatışma, istikrarsızlık ve uzun süredir devam eden siyasi ve dini şikayetleri körüklüyor ve kullanıyor" ibaresi de geçmektedir ki en dikkat çekici cümle burada yer almaktadır.

ABD'ye göre, "radikal İslamcı teröristler" bir numaralı ulusötesi tehdit olarak öne çıkmaktadır. 


ABD, "dini motivasyonlu teröristler/dini motifli teröristler" demek yerine, İslam sözcüğünden türetilmiş olan "İslamcı" sözcüğünü tercih etmektedir. Bu, örneğin Türkiye ile ABD'deki terör algısı konusunda başlı başına ciddi bir fikir ayrılığıdır.

Türkiye'de resmi ağızlar da El Kaide ve DAEŞ İslam'ı istismar eden ama İslam ile alakası olmayan radikal terör örgütleri olarak tanımlanmakta iken, ABD'de bu örgütler "radikal İslamcı" olarak adlandırılmaktadır.

Bunu not etmekte fayda vardır. Belgenin 22 yerinde "radikal İslamcı" sözcükleri geçmektedir. 


Terörizmle mücadele istihbaratı 

Terörizmle mücadele istihbaratı, güvenlik temasının içerisinde yer alan hassas ve özel bir alandır. Siyasi, askeri ve diğer karar alıcılar için terörizmin kapsamı ve aciliyeti hakkında kullanabilecekleri bilgileri toplamayı, üretmeyi ve değerlendirmeyi kapsamaktadır.

Diğer istihbarat uzmanları tarafından toplanan bilgilerin aksine, terörizmle mücadele analistleri, yabancı terörist grupların ve sponsorlarının liderliğini, motivasyonlarını, planlarını ve niyetlerini inceleyerek değerlendirirler. 

ABD'nin terörizmle mücadele istihbaratına bakış açısı, 11 Eylül 2001 terör saldırılarının önceden haber alınamayıp önlenememesinden çıkarılan derslerle doludur ve 'önleyici vuruş' doktrinini esas almaktadır.

Oysaki bugünün manzarası, 11 Eylül terör saldırıları döneminden çarpıcı biçimde farklıdır. 


El Kaide ve DAEŞ gibi terörist gruplar yenilenip adapte olurken, ABD'nin Ekim 2018 tarihli terörizmle mücadele strateji belgesi dahi yetersiz kalmakta ve günümüz tehditlerini ihmal ederek, adeta dünün savaşını sürdürmektedir.

Oysaki istihbarat topluluğunun misyonu; ulusal güvenlik sorunları ve olayları hakkındaki kararları bilgilendirmek için zamanında, anlayışlı, objektif ve ilgili istihbarat sağlamaktır.

 

 

1. https://www.dni.gov/files/NCTC/documents/news_documents/NSCT.pdf 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU