İran Parlamentosu Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in, Tahran yönetiminin anlaşmadaki taahhütlerini yerine getirene kadar Washington’ın bu konuda adım atmayacağı yönündeki açıklamasına eleştiride bulundu. Beyaz Saray’ı ‘kredi vaatleri karşılığında nakit ödeme oyunu’ konusunda uyardı. Kalibaf, 31 Ocak’ta İran Parlamento oturumunun başında yaptığı açıklamada Blinken’in tutumunun ‘hayal kırıklığı’ olarak niteledi. ABD Başkanı Joe Biden yönetimini ‘yükümlülüklerini yerine getirmek için ön koşullar koymak yerine yaptırımları pratik bir şekilde nasıl kaldırmak istediğini açıklamaya’ çağırdı. Kalibaf konuşmasında "ABD nükleer anlaşmaya inanıyorsa koşulları belirlemek yerine ona bağlılığını göstermelidir" ifadesini kullandı.
İran ve ABD yönetimi yönetimleri geçtiğimiz günlerde, karşı tarafın normalleşme yolunda ilk adımı atması ve Mayıs 2018’de Donald Trump’ın geri çekilmesinden önceki döneme dönülmesi için karşılıklı şartlar öne sürdüler. Tahran, anlaşmaya dönmek için Washington’ın yaptırımları kaldırmasını isterken, Beyaz Saray ise geri dönüşün Tahran’ın taahhütlerine bağlılığıyla mümkün olduğunu bildirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Geçen perşembe günü Fordo tesisini ziyaret eden Kalibaf, İran Atom Enerjisi Kurumu ile Başkanı Ali Ekber Salihi ve yardımcısı Behruz Kamalvandi eşliğinde yaptığı açıklamada yüzde 20 saflıkla zenginleştirilmiş ilk 17 kilogram uranyum üretiminin gerçekleştirildiğini duyurdu.
Kalibaf, 31 Ocak’ta tesise yaptığı ziyaretin, yaptırımların kaldırılması yasasının uygulanmasının sahada gerçekleştirilmesini hedeflediğini belirterek "Başkalarına itimat etmeden güç geliştirmenin ve düşmanlara zarar veren projelerin meyvelerine ulaştık" dedi.
Parlamento Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diplomatik birim, şu an yaptırımları kaldırmaya odaklanmış durumda. Santrifüjler geri dönüştürülüyor ve uranyum yüzde 20 oranında zenginleştirildi. İranlıların nükleer anlaşma deneyimi şudur: Akıllı İranlılar bir kez daha ‘kredi vaatleri karşılığında nakit ödeme" oyununa girecek kadar saf değildir."
Devrim Lideri Ali Hamaney geçen ay, ülkesinin nükleer anlaşmaya geri dönmek için acelesi olmadığını belirtti. Yeni ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise İran’ın birçok cephede yükümlülüklerini uygulamayı bıraktığını ifade ettiği açıklamasında şunları söyledi:
"İran’ın anlaşmadaki taahhütlerine geri dönmesi ve ABD’nin de yaptırımları kaldırmak için bunu teyit etmesi zaman alacaktır. Halen bu durumdan çok uzağız."
Ancak ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, geçen cuma günü yaptığı açıklamada Biden yönetiminin önceliklerinden birinin, ‘nükleer silaha sahip olacak kadar malzeme elde etmeye yaklaştığı için İran’la artan bir krizle başa çıkmak’ olduğunu söyledi.
Sullivan, ABD Barış Enstitüsü’nün yönettiği sanal toplantıda şunları söyledi:
"Bizim açımızdan en önemli öncelik, nükleer silahı geliştirmek için fisil maddeye sahip olmaya adım adım yaklaşan İran’la tırmanan krizle başa çıkmaktır."
İran’ın oluşturduğu büyük tehditlere karşı koyulacağı taahhüdünde bulunan Sullivan, sorumsuz davranışların ve bölgedeki terörizme desteğin azalmadığını, aksine arttığını’ vurgulayarak İran makamlarını hedef aldı.
Uluslararası Kriz Grubu Başkanı görevine Robert Malley’in atandığını duyuran Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki gazetecilere nükleer anlaşma hususunda müzakerelerin başlatılmasıyla ilgili bir ‘zaman çizelgesi’ vermedi. Barack Obama’nın 2013 yılında yaptığı gibi Biden’ın da İranlı mevkidaşı Hasan Ruhani ile görüşmeye veya en azından onunla telefonda konuşmaya hazır olup olmadığı hakkında da açıklama yapmadı.
Malley’in bu göreve atanması, ABD’de Biden- Blinken- Malley üçlüsünün siyasi tartışmayı ateşlemeden anlaşmaya geri dönme sözünü yerine getirme girişimlerinde ortaya çıkacak engellerin bir göstergesi olarak değerlendirildi. Bu urum ABD siyasi çevrelerinde açık bir bölünmeye yol açtı.
Blinken, Fransa, İngiltere ve Almanya ile gerçekleştirdiği temasların ardından nükleer anlaşmaya geri dönme politikasını ‘müttefiklerle daha dayanıklı ve sağlam bir anlaşma inşa etmek ve İran ile ilişkilerde büyük sorun teşkil eden diğer birçok konuyla başa çıkmak için bir başlangıç noktası olarak kullanma’ taahhüdünde bulundu. Blinken ayrıca üstü kapalı bir şekilde İran’ın ‘istikrarı bozucu’ faaliyetlerinin ve Trump’ın anlaşmadan geri çekilmesine neden olan balistik füze programının rolüne atıfta bulundu.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat