Holly Baxter, New York - The Independent

Trump’ın argo bir ifade kullanarak mealen “Şu kadınları cinsel organından yakalayacaksın” diye konuşması onu başkanlıktan edemezdi. Olimpik bir buz patencisini "buz üzerindeyken harika" ama "kötü bir cilt rengine sahip bir defans oyuncusu fiziğine sahip" olarak tanımlaması da bir şey değiştirmeyecekti. İflası hakkında bir yazı kaleme alan kadın gazeteci için "köpek suratlı" demesi bir şey değiştirmeyecekti. Yine Hillary Clinton'a, kocasının gönül ilişkileri nedeniyle "iğrenç, kötü niyetli boynuzlu" demesi bir şeyi değiştirmeyecekti. Ancak şimdi, 2016’da Trump için çalışmış olan Alva Johnson, seçim kampanyası için Florida'da bir mitinge katıldıkları esnada başkanın kendisini rızası dışında öptüğünü söylüyor. Tampa'da başkana karşı dava açtı. Ve nihayetinde, bu Trump'ı başkanlıktan edebilir.

Alva Johnson'u diğerlerinden farklı kılan şey ne? Birincisi, Johnson, MAGA ülküsüne tam olarak gönül vermiş bir evangelistti. Dava dilekçesinde "çok başarılı bir Afro-Amerikan kadın" olarak nitelendirilen Johnson, sosyal destek ve faaliyetlerindeki sayısız başarısının ardından terfi alarak Trump'ın seçim kampanyasında başarı basamaklarını tırmandı. "Ancak, Davalı Trump için, bununla birlikte" diye devam eden dava dilekçesi şunları söylüyor:

"Bayan Johnson hakimiyet kurması ve küçük düşürmesi gerektiğini hissettiği cinsel bir objeden fazlası değildi."

Avukatı ayrıca, Johnson'a, kendisinden daha alt mevkilerde yer alsalar bile benzer yetkinliğe sahip erkek çalışanlardan ve kadın meslektaşlarından daha az ücret ödendiğini iddia ediyor. Dava dilekçesi, Johnson'un "Başkanlık İçin Donald J Trump Şirketi'nin elinde yasadışı biçimde ücret ayrımcılığına maruz kalan tüm kadın seçim kampanyası çalışanları adında kolektif bir eylem olarak bu davayı açma saikinde olduğunu" da ekliyor.

Bu, Trump gibi birisini başkan seçmek için var gücüyle çalışan birinin 180 derece dönmesi olarak görülebilir. Bu insanlar, kadınlara domuzlar ve köpekler denildiğinde gülen; bir erkeğin kendi kariyerini devam ettirmek için çalıştıktan sonra eve geldiğinde akşam yemeğinin hazır olması amacıyla eşinin kendi kariyerinden vazgeçmesini beklemesinin adil olduğuna inanan; asgari ücretin şart olduğuna inanmayan, "bürokrasiyi" özensiz bir tavırla hızla azaltmayı destekleyen acımasız ve kurtlar sofrası tarzı kapitalizmini savunmadı mı?

Hayır, pek sayılmaz. Avukatı, Johnson'un 2008 ve 2012 seçimlerinde Obama'ya oy verdiğini, ancak "Ancak Başkan Obama'nın iki dönemlik görev süreci boyunca -yaşadığı eyalet olan- Alabama'daki Afro-Amerikan toplumun ciddi ekonomik sıkıntılar yaşamaya devam ettiğini gördüğünü, ve belki de... Trump'ın, iş dünyasındaki arka planı nedeniyle, ekonomiyi canlandırmaya ve (Johnson'un) toplumuna iş sağlamaya yardımcı olabileceğine inandığını" söylüyor. Başkan adaylığı döneminde Trump'la ilk kez karşılaştığında, Johnson "kendisinin de Trump gibi siyaset dışı biri olduğunu ve özel sektörden geldiğini" anlatmaya çalışmış. Johnson, Trump'ın öncelikli kazandığı kendi şehri Madison da dahil olmak üzere sayısız miting düzenledi. Benzer büyüklükteki kalabalıkları bir araya getirmeye yardımcı olmak için Missouri, Utah, Wisconsin, Indiana ve California'ya gitti.

Dava devam ediyor ve üzücü okumalara yol açıyor. Alva Johnson, kendisini gönüllülerin moralini yüksek tutmaya adamıştı ve Süper Cumartesi adında bir "teşekkür etkinliği" düzenlemişti. Bir eyaletten ötekine seyahat ederken, ofisleri dönüştürdü, bahçe tabelalarını ve tampon çıkartmalarını koordine etti ve bölgedeki Afro-Amerikalılara ulaştı. Kapıları çaldı. Üzerinde "TRUMP" yazan büyük kutuların arkasında gönüllü arkadaşlarıyla birlikte diz çöktüğü, arka planda kartondan bir Donald'ın yanında Amerikan bayrağının dalgalandığı bir resmi var. Seçim kampanyası süresince ülkeyi dolaşırken mobil ofisler olarak kullanılan dev karavanları (RV) idare etti. Dava dilekçesinde "Hermine Kasırgası'ndan sonra, Bayan Johnson, Kuzey Florida RV'ye seçim kampanyasına devam etmek yerine kasırgadan etkilenen toplum üyelerine ulaştırmak üzere yüzlerce dolarlık yardım malzemesi satın alma talimatı verdi" diye belirtiliyor.

İşte Donald Trump'ın, bu RV'lerden birinden çıkarkan Alva Johnson'u dudaklarından öpmeye çalıştığı iddia ediliyor -Johnson, kendisi gibi ailelerinden aylardır uzakta olan tüm gönüllüler için dışarı çıkması ve "kim olduğunu göstermesi" için Trump'a cesaretlendirici bir konuşma yaptıktan hemen sonra. Ailesini ve eşini aradığında ağladığını ve olanları anlattığını söylüyor. Access Hollywood programı çekimlerinde yaşanan o meşum "kızları cinsel organlarından kavrayın” kasedini görünce sonraki gün hastalık izni aldı. Çünkü, "Trump'ın kendisine... yaptığının münferit bir hadise değil, kadınlara karşı saldırgan bir davranış modelinin parçası olduğunu anlamıştı."

Johnson, Access Hollywood kasetinden sonra diğer Trump destekçisi kadınlarla konuştuğunda, kendisine "kasetin üzerinde oynanmış olduğuna" inandıklarını söylediklerini ifade ediyor. Seçim kampanyasından ayrıldı ve kimsenin kendisine inanmayacağını düşünerek başını öne eğdi.

Johnson davası karışık tepkiler aldı. Demokrat Parti seçmeni bazı liberaller Johnson'a sahip çıkarken; diğerleri başkanın Beyaz Saray'ı kazanması için bu derece titiz çalışan birini destekleme fikriyle bocaladılar. Bazı Cumhuriyetçiler iddiaların rahatsızlık verici olduğunu söylerken; diğerleri ise (çoğunlukla Twitter'da) her şeyin "liberal birer aldatmaca" olduğunu iddia ediyor. Twitter'da, "liberallere" yönelik "artık birini seçin" çağrısında bulunan bir görselde üzerinde "Trump eski zenci çalışanını öptü" ve "Trump ırkçıdır" yazan iki düğme üzerinde duran bir el resmediliyor.

Başka bir deyişle, Alva Johnson, spektrumun her iki ucunda da benzer iddialarda bulunan diğerlerine kıyasla daha az taraftar bulma tehlikesiyle karşı karşıya. Ne tutucu Demokratlar ne de tutucu Cumhuriyetçiler, Johnson'a destek yönünde sağlam bir duruş ortaya koymadı. Eğer iki grup da arka çıksaydı, gerçek ve patırtılı bir değişim görmeye başlayabilirdik.

Dava dilekçesini okuduğunuzda, Johnson'un hikayesini, tutkularını ve pişmanlıklarını bir nebze hissedebiliyorsunuz. Her şey birbiriyle ilişkili ve bu tablo, rakibi çok daha ağır hakaretler yağdırırken Hillary Clinton’ın “acınası kimseler” yorumunun neden bu kadar battığını da gösteriyor. Umutsuzca ona inanmak isteyen, inanmak zorunda olan birçok Trump destekçisi var, çünkü aksi bir durum demokrasiden tamamen vazgeçmek anlamına geliyordu. Her iki partinin de üst üste başkanlık dönemlerinde toplumları yoksulluğa ve suça gömülü kalmış çok sayıda insan var. Birçok insan, aptal değil iyimser ve umutlu oldukları için Trump'a görünürdeki değeri üzerinden inandılar. Yine, Trump her seferinde öfke, şüphe ve koruyuculukla hareket edip yanlış bir şey yaptığında, Demokrat seçmenlerin kendini beğenmiş kargalarına tepki gösteren birçok insan vardı.

Bu manzara içinde Alva Johnson daha da öne çıkıyor. Kalbini ve ruhunu, bir saniyede çöktüğü iddia edilen bir projeye adamıştı. Hayatından aylarını, sevdiklerinden uzakta, daha fazla tahammül edemediği bir şeye adadı. Bir amaç uğruna bu kadar çok zaman ve çaba harcadığımızda çoğumuz -bir çoğumuz- bunu boşa zaman kaybı olarak adlandırmakta tereddüt eder; bir çoğumuz batık maliyet yanlışına düşerdik.

Alva Johnson öyle değil. Bir hata - büyük bir politik hata - yaptığınızı kamuya açık biçimde kabul etmek, çok büyük güç ve dürüstlük gerektirir. Cinsel bir saldırının kurbanı olduğunuzda ise bununla ilgili konuşmak daha da fazlasını gerektirir. Bu kadının cesareti Trump’ın başkanlığı için bardağı taşıran son damla olabilir - eğer kendimizi buna izin vermeye ikna edebilirsek.

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/voices/

Independent Türkçe için çeviren: Cenk Korkmazer